Translate.vc / Espanhol → Turco / Blessed
Blessed tradutor Turco
31 parallel translation
De hecho, habla de gente como yo, sobre todo en : "Marriage of the Blessed".
Aslında, benim gibi insanların dili olur özellikle "Kutsanmış Evlilik" teki gibi.
Estaba dirigiendo a una actriz en : "Marriage of the Blessed".
Dergide Makhmalbaf'ın bir resmi vardı.
"Marriage of the Blessed".
"Kutsanmış Evlilik" te.
Atencion señores clientes de Wall-Mart e invitados a la Boda
"I've been blessed" "Dikkat, Wal-Mart Müşterileri..." "ve düğün davetlileri."
# Your trails be blessed Tus huellas serán bendecidas.
Yolların kutsanacak Sınavların kolay geçecek
# Are all uniquely blessed todas están singularmente bendecidas
Aynı şekilde kutsanmıştır
That we are all so blessed to be loved
That we are all so blessed to be loved
How He blesses you,'cause He blessed me, too
How He blesses you,'cause He blessed me, too
I feel blessed
I feel blessed
- I feel blessed I don't want to do no more dirt
- I feel blessed I don't want to do no more dirt
- I feel blessed
- I feel blessed
Blessed es uno quien canta Orgullo del Señor. ¡ Elogía al señor!
- Efendi kendisini öveni kutsadı Efendiyi övün!
Santa María, madre de Dios llévanos contigo hasta el momento de la muerte.
Meryem'i selamlıyor şükranlarımızı sunuyoruz. Tanrı sizinle. Blessed art thou among women and blessed is the fruit of thy womb, Jesus.
A media noche irás a la Plaza de La Bendita.
Şimdi, gece yarısında, Blessed Maiden meydanına gidiyorsun.
Ve al lugar que los hombres llaman Isla de Blessed donde el poder de los antiguos aún puede sentirse.
İnsanların, Kutsal Ada dedikleri kadim güçlerin hala hissedilebildiği yere git.
La Isla de Blessed, ¿ la conoces?
Kutsal Ada, orayı biliyor musun?
Debes viajar al lugar que los hombres llaman Isla de Blessed más allá de las montañas blancas, a través del Valle de Fallen Kings.
Düşmüş Krallık'ın vadisinden geçip, beyaz dağların ardındaki insanların Kutsal Ada dedikleri yere gitmelisin.
¿ Con quién te encontraste en la Isla de Blessed?
- Kutsal Ada'da kimi gördün?
Trabajaste en él con una cadena detrás de Blessed Trinity
Lisenin arkasında zincirle dövmüşsün.
Cuando conocí a Jill, parecía estar dotada de cerebro, ¿ no, Jill?
Jill ile ilk tanıştığımda, Brian Blessed'a ( * ) benziyordu değil mi, Jill?
- Es médico en el Blessed Sacrament.
- Blessed Sacrament'ta doktormuş.
El Dr. Newton puso en marcha el programa de transplantes en el Blessed Sacrament.
Dr. Newton Blessed Sacrament'ta nakil komisyonu oluşturdu.
La semana pasada la Comisión de Transplantes del Blessed Sacrament recibió esto.
Geçen hafta Blessed Sacrament'ın nakil komisyonu başkanına gönderilmiş.
Sí, llevo a mi hijo a la Misión Blessed People.
Evet, oğlumu Kutsanmış İnsanlar Heyeti'ne götürüyorum.
No te he visto por ahà Santà simo Sacramento antes.
Sizi daha önce Blessed Sacrament'te görmedim.
Cuando Uther atacó la Isla de Blessed, el Cuerno de Cathbhadh fue sacado antes de que el templo cayera.
Uther Kutsanmışlar Adası'na saldırdığında, tapınak düşmeden önce Cathbhadh'ın Borusu güvenli bir yere kaçırıldı.
De acuerdo, cielo.
♪ Too tough to die ♪ ♪ Blessed are those who believe ♪ ♪ Who believe and have not seen ♪
Los estudiantes del Sagrado Corazón que no se dispersen inmediatamente serán expulsados indefinidamente, y se enfrentarán a acciones disciplinarias.
- Blessed Heart öğrencileri hemen dağılmazsanız süresiz uzaklaştırılıp disipline verileceksiniz
Repito, los estudiantes del Sagrado Corazón que no se dispersen inmediatamente serán expulsados indefinidamente y...
tekrarlıyorum, Blessed Heart öğrencileri hemen dağılmazsanız süresiz uzaklaştırılıp disipline verileceksiniz...
# Your trails be blessed Tus huellas serán bendecidas.
Sınavların kolay geçecek