Translate.vc / Espanhol → Turco / Boba
Boba tradutor Turco
612 parallel translation
Verás, soy una boba como todos los demás.
Diğerleri gibi ben de beleşçinin tekiyim işte.
Y haz que suene convincente, porque por increíble que parezca... la Sra. Claypool no es tan boba como se ve.
Daha kurnaz olmalısın, çünkü inanmazsın ama... Bayan Claypool göründüğü kadar aptal değil.
- Pero muy boba
- Tam bir ahmaktı.
- ¿ No estás siendo un poco boba?
- Saçmalamadığından emin misin?
De tu carita boba.
Şu şaşkın yüzünü hatırladım.
Boba, no me pasará nada.
Sersem, her şeyi halledeceğim.
Se fue en la escoba Gritando como una boba
Süpürgesine binip, uçtu ; Otostop çekiyordu
No soy tan boba.
O kadar aptal değilim.
- No soy boba.
- Ben aptal değilim.
- No seas boba, nena.
- Aptal olma, bebeğim.
No seas boba.
Senden mi? Gülünç olma.
Sólo una boba podría estar asustada.
Keyfini kaçırmak çok aptalca.
No seas boba.
Aptal olma.
- Ay, Nick. - ¡ Boba!
İşte böyle.
- ¡ Es cristal, boba, cristal!
- Cam bunlar, cam.
Vamos para la casa, boba.
Haydi eve gidelim, salak.
Lucy es boba.
Lucy aptalın teki.
Heurtebise, puede que sea boba, pero noto ciertas cosas.
Heurtebise, aptalın biri olabilirim ama neler olduğunu hissederim.
Papá, sé que soy una boba, pero si te digo una cosa no te reirás de mí, ¿ verdad?
Neden, elbette ki yavrum? Canını sıkan şey ne? Korkuyorum, baba.
- Boba - ¿ Quieres arroz?
- Pilav ister misin?
Soy una boba por preocuparme por la ropa.
Kıyafet için endişelenmem çok aptalca.
- ¡ Boba!
- Budala!
Hasta que hallaron a otra boba.
- Başka bir kaz bulana dek tabi
¿ Soy acaso una boba?
Ben budala gibi bir şey miyim?
¿ Por quién me toman? ¿ Por una boba?
Ne olduğumu sanıyorlar, kafasız ya da öyle bir şey mi?
¿ Acaso me cree una boba?
Beni ne sanıyorsunuz siz, aptal falan mı?
Dios Todopoderso ¡ Soy boba!
Aman allahım, ben bir budalayım!
Deje de pavonearse y de coquetear como una boba presumida.
Beyinsiz kızlar gibi cilve yapmaktan vaz geç.
Con todos mis respetos, ¿ boba o tonta?
Ahmak veya geri zekalı denir, efendim.
No seas boba.
Aptallık etme.
Una vez que la boba este atrapada, arrojas la llave.
Bir kere tımarhaneye girdi mi, anahtarı fırlat at.
- Una boba de 25 años.
- 25 yaşında... çaylak.
No seas boba. Es sólo que es peligroso acercarse a él.
Bir süre daha burada kalacağını söyledi.
- No seas boba. - Alguien tiene que ayudarte.
- Birisi bunu yapmalı ama.
No, soy boba.
Hayır, aptalım.
Rosaria, no seas boba, anda vete.
Rosaria, aptal olma, hadi, git.
No seas boba, madre.
Saçmalama anne.
Èramos felices abriendo los huevos por la parte puntiaguda hasta que ese loco rey del loco país de Blefuscu reunió un gran ejército y una flota para obligarnos ¡ a abrir los huevos por la estúpida y boba parte ancha!
Yumurtalarımızı düz ucundan açmaktan dolayı mutluyduk. O deli ülke Blefuscu'nun deli kralı çok büyük bir ordu ve donanma topladı ve bizi yumurtalarımızı aptal, saçma sivri ucundan açmaya zorladı!
- Creo que eres increíblemente boba.
- Bence bir güzel aptalsın.
Lo mismo parece boba e ingenua, como una chiquilla, como...
Bir an sessiz ve tazecik görünüyor, bir çocuk gibi sonra ise birden...
Ya lo sé. Me fue muy difícil explicar tu telegrama, boba.
Biliyorum.Telgrafda bahsettiğin çocuğu açıklamak zor oldu.Seni domuz.
Esa boba dice que ha hecho un voto.
Ama gerizekalının bir sözü varmış.
Está loco por una chica que es boba, parece una escoba vestida.
... hem de, etek giydirilmiş süpürgeye benzeyen salak bir kıza.
¿ Qué clase de mentira le cuentas a la pequeña boba?
Bu cahil kıza, ne tür yalanlar söylüyorsun, seni yaşlı kaçık?
Y menos de una boba ingenua.
Özellikle de kanağan bir şapşala.
Fuiste bastante boba al enamorarte de un actor.
Bir oyuncuya âşık olacak kadar budalaymışsın.
No sea boba.
- Saçma!
Qué más da, boba.
Aynı şey mankafa.
¡ Boba presumida!
Seni kibirli küçük aptal.
Echa un vistazo al espejo, preciosa, y si estás pensando en otra persona, no seas boba.
Aynaya bir baksana güzelim. Başka birini düşünüyorsan aptallık etme.
- ¡ Serás boba!
Sersem seni!