Translate.vc / Espanhol → Turco / Bom
Bom tradutor Turco
632 parallel translation
Anoche, el Moulin Rouge. ¡ Bum!
Dün gece, Moulin Rouge. Bom!
Y de pronto... ¡ Bum!
Aniden bom, bom, bom.
Tampoco puede ir con el estómago vacío.
Tabii bom boş bir mide ile de gitmemeli değil mi?
# ¡ Kerplop! #
Bom!
¡ Bum!
Bom!
Soy una casa vacía.
"Bom boş bir evde yaşıyorum"
Llegas al bloque siguiente a la casa y- - ¡ Pumba!
Eve alt tarafı bir blok uzaklıktayız. Ama bir anda bom!
¡ Explotó!
Havaya uçtu! Bom!
¡ Pum!
Büyük bom?
Sí, pum.
Evet, büyük bom.
Porque ayer bom bom bom y tagada tagada!
Dün geceki bum bum ve tagada tagadaların.
¡ Paf!
Bom!
El tipo lo pisa. ¡ Bum!
Adam üzerine basınca, bom!
Una vibración y explotaría.
Biraz titreştirdik mi bom!
Acabo de llamar al "Bom Moment", Sr...
Doğru zamanda mı telefon ettim?
EL COLOCA-BOMBAS ACTÚA DE NUEVO
ŞİŞELİ BOM BACl YİNE ATAKTA
Bueno... cuando navegas, el viento impulsa la vela, la golpea y...
Şey, yol alırken, rüzgar yelkeninizin arkasından eser, ona çarpar, bom.
Y luego bum-bum y bum-bum.
Sonra da bom bom ve bom bom.
- Una bom...
- Bir bo...
No, no "una bom", "una bomba".
Hayır, "bo" değil, bir bomba.
- ¡ Una bom...!
- Bir bo...!
Bang.
Sonra bom, puf...
¡ Boom!
Bom!
¡ Un solo bam!
Öyle bom diye!
¡ BUM!
BOM!
Y luego, kerplooey!
Sonra da bom!
¡ Conmutadores de mercurio!
Asker pimi çeker, bom!
Acho que ele é bom nessa área.
Kafası çalışıyor.
Se dispara la caza sobre toda la humanidad.
BOM! bütün dünya birdenbire yok olur!
Me estaba martilleando la cara,... entonces, le golpeé en el pecho con todas mis fuerzas y ¡ boom!
Yüzümü yumrukluyordu, Ben de tüm gücümle göğsüne saldırdım, bir de baktım ki BOM.
Venga, tose.
Hey, bom!
¿ Las que hacen ruidos?
Bom diye sesi olup kıvılcımlar çıkartandan?
Algún día te sentarás al sol y explotarás. ¡ Boom!
Bir gün güneşin altında otururken havaya uçacaksın! BOM!
¡ Volaba por los cielos y... bang!
Kuşun öldü. Biri onu vurmuş. Vurmuş, tam da uçarken, bom!
Pulse la secuencia en un radio de 180 metros éntrela, y ¡ bum! A volar.
200 metre mesafe içinde tuşlara sırasıyla basınca, bom diye havaya uçacak.
BOM BOM BOM! żEs lo que quieres?
Bunları mı istiyorsun Bay Pennsylvania?
En esa caja tengo un informe fascinante sobre ti, querida y sobre tu marido Andrew y el pequeño bote que explotó.
Bu kasada... seninle ilgili harika bir dosya hazırladım, tatlım. Ve tabii eski kocan Andrew'un bom diye giden teknesi.
"Bom" es "fuck you" en polaco.
"Bom" Lehçe "fuck you" dur.
Cuando las cinco se apaguen... Boom.
Beşi de söndüğü zaman - Bom.
- J.S.I.O.C. - ¿ J.G.O.O.C.?
- Ben BOOM-OMY'yim. BOM-DOM mu?
~ Bom, bom ~ Miralas. Fulton.
Şunlara bak Fulton Fulton konuş onlarla.
, no podíamos hacerlo callar.
Sonra da, bom! Onu susturamazdın.
Nuestros pájaros se cruzan en el aire. ¡ Bum!
Füzeler havada birbirini geçecek ve bom!
Bom tiene un abanico de corteza de areca.
Bomun palmiye yapraklarından yelpazesi var...
, al siguiente minuto todo está oscuro.
Ve, bom, aniden, bir dakika sonra, tamamen karanlıkta kalırmışız.
Luego todo acabará y entonces...
Yakında, hepsi bitecek. Ve sonra, hop, bom, merhaba!
¡ Listo!
Bom. Gitti.
El ataúd está vacío.
Tabutu, bom boş.
¡ El botalón va a ceder!
Hey, bom çatırdıyor!
- Sr. Benedict.
- ~ Da-da-da-dam, bom-bom ~ ~ Bay Benedict.
"La fuente, la fuente...." Y ¡ toca!
Bom! Öldü!