Translate.vc / Espanhol → Turco / Booth
Booth tradutor Turco
4,499 parallel translation
No te preocupes por eso, Booth. Voy a depositar el cheque.
Parayı bankaya ben yatırırım.
- No, Booth, está bien.
Hayır, Booth, sıkıntı yok - Bitirmeme izin ver.
Estoy impresionada, Booth.
Etkilendim, Booth.
Resulta que eres muy bueno con el dinero, Booth.
Anlaşılan paranı harcayacağın yeri iyi bilen biriymişsin, Booth.
Booth.
Booth?
Esto no quedará así, Booth.
Bu konu kapanmadı, Booth.
No solo te disparé, Booth. Te salvé la vida.
Seni sadece vurmadım, hayatını da kurtardım.
No seas condescendiente.
- Beni küçümseme, Booth.
- Booth concuerda con ellos.
- Booth da onlarla hemfikir. - Sahi mi?
Booth tiene más entrenamiento y experiencia.
Booth'un daha fazla eğitimi ve tecrübesi var.
No la sueltes, Booth.
Sakın bırakma Booth!
¡ Booth!
Booth!
Agente especial Seeley Booth.
Özel Ajan Seeley Booth.
Esta es jurisdicción de Booth.
- Burası Booth'un bölgesi.
En este caso, Booth es su jefe o le decimos al mundo que hizo matar a su recluta.
Bu vakada patronunuz Booth. Yoksa tüm dünyaya adamınızı öldürttüğünüzü açıklarız.
Soy la compañera de Booth, no le hablaba a Ud.
Booth'un partneriyim ve sizinle konuşmuyordum.
La autorización de seguridad de Booth es muy alta.
Booth'un güvenlik yetkisi epeyce yüksek.
Ahora sí te pasaste, Booth.
Çizgiyi çok aştın, Bones.
- Escucha, Booth.
- Hey, dinle, Booth.
Lo siento, Booth.
- Üzgünüm, Booth.
- Olvídalo, Booth. - No, Bones...
- Bırak peşini, Booth.
Espero que no haya rencor, agente Booth.
Umarım dargınlık yoktur Ajan Booth.
¡ Enhorabuena, Booth!
Tebrikler, Booth!
Booth mató a 3 agentes del FBI que iban a arrestarlo.
Booth, onun evini aramaya gelen üç polisi öldürdü.
Te sacaré de ahí, Booth.
Seni çıkartacağım, Booth.
Los restos están aquí, Booth.
Kalıntılar burada, Booth.
Te quiero, Booth.
Seni... Seni seviyorum, Booth.
El FBI no sabe lo que estamos haciendo y Booth querría que siguiera así.
FBI'ın ne yaptığımız konusunda en ufak bir fikri yok ve Booth da böyle olmasını isterdi.
Booth, tenemos información que podemos usar contra él. No lo hagas.
Booth, elimizde onun aleyhinde kullanabileceğimiz bilgiler var.
Quiero a Booth en libertad.
Evet, size şantaj yapıyorum. Booth'un salıverilmesini istiyorum.
Y sepa que si habla con alguien sobre esto, o Booth es herido de alguna forma, toda la información que tengo, será usada contra usted.
Ve eğer birine bundan bahsederseniz ya da Booth'un kılına zarar gelirse, elimdeki bilgilerin aleyhinize kullanılacağını bilin.
Brady no va a decir nada, Booth.
Brady dut yemiş bülbüle dönecek Booth.
Para, Booth.
Kes, Booth. Kes.
Y sé cómo eres, Booth.
Ben senin ciğerini bilirim Booth.
Booth volvió a casa.
Selam. Booth evine geri döndü.
Estarían locos si fueran tras Booth de nuevo, ¿ sabes?
Yeniden Booth'un peşine düşmeleri çılgınca olurdu.
Tengo entradas para la opera esta noche.
Tanıştığıma memnun oldum, Booth. Opera için biletlerim var.
Creo que está intimidando al hombre equivocado, agente Booth.
Ve bence yanlış adamı tehdit ediyorsunuz Ajan Booth.
¿ Qué demonios crees que haces, Booth?
Ne yaptığını düşünüyorsun Booth?
- Ve con cuidado, Booth, o... - ¿ O qué?
- Laflarına dikkat et Booth, yoksa...
Por si lo olvidaste, Booth, yo dirijo esto, y no se te ha asignado ningún caso.
Unuttuysan diye söylüyorum Booth, burada kararları ben veririm ve seni hiçbir davaya vermedim.
- Booth. - ¡ ¿ Qué?
Booth.
Pero es tu responsabilidad.
Ama Booth senin sorumluluğunda.
¿ Entonces cómo les va a ti y a Booth, ahora que están juntos otra vez?
Ee, Booth'la birbirinize kavuştuktan sonra aranız nasıl?
Cuentan con que te matarán aquí, Booth.
Burada öldürülecek olmana güveniyorlar, Booth.
Puede que no tengas tanto tiempo, Booth.
O kadar zamanın olmayabilir, Booth.
Come, Booth.
Ye Booth.
Sr. Sanderson. Agente Booth del FBI.
Bay Sanderson.
Tengo que hacerle un par de preguntas.
Ajan Booth, FBI'dan.
Encantado de conocerlo, agente Booth.
Size birkaç soru sormam gerekiyor.
No llevo el papeleo, agente Booth, así que no sabría decirle...
Ajan Booth, kağıt kürek işleriyle uğraşmıyorum ben, bu yüzden...