Translate.vc / Espanhol → Turco / Bound
Bound tradutor Turco
64 parallel translation
Mi señor Ahtur conduce a Sansón, atado, hacia Gaza.
The Lord Ahtur is leading Samson, bound, toward Gaza.
Será un gran éxito, pero está repartida. ¿ Diga?
Bound bomba gibi patlayacak ve bütün kadro.
No se lava después de volver de Alby.
Alby-bound'u ziyaret ettikten sonra yıkanmaz.
sólo sé que intento sacar adelante esta idea... que tu madre me dio y estoy decidido a seguir con ello.
Bütün bildiğim bu fikre burada bana annen verdi, and I'm just bound to go through with it.
Outward Bound.
Outward Bound.
Es un paseo corto con destino a la eternidad
¶ It's a short little walk bound for eternity
¿ Estarás en un viaje de canoa en el exterior como Brooke Stinson? o quizás a cargo de eventos públicos para la NFL como Leslie Gunther.
Outward Bound'da Brook Stinson gibi kano gezisinde misiniz ya da belki Leslie Gunther gibi, NFL için halk olayları yetkilisisinizdir?
"En un carro que va al mercado..." "hay un ternero con afligidos ojos."
On a wagon bound for market... there's a calf with a mournful eye.
¿ Tú y yo vamos camino del museo?
Sen ve ben? Are we museum bound?
- Los mejores son los Redbon.
- İIk sırada Red Bound var. - İIk sırada mı?
Y trabajamos en equipo, muy de cerca por un largo tiempo y creamos lo que para mí es una pequeña joya eso me encanta.
Hep beraber çaIıştık, yakınca, uzun bir süre için... ... ve bu pırIanta gibi fiImi yarattık. Bound'u çok seviyorum.
Recuerdo cuando le mostré "Bound" a Terry Semmell se impresionó porque su película "Diabolique..."
HatırIıyorum da, Terry SemeI'a Bound'u gösterdiğimde... ... çok etkiIenmişti çünkü onIar Diabolique'i bitirmişIerdi, ki...
Hablaba de "Bound :" "Costó infinitamente menos" y que era más emocionante y lo buenos que eran ellos.
" Bound, herhaIde bizimkinden cok daha aza maI oIdu... ... ve daha iIginç.
AI terminar "Bound," cuando ya todos estábamos exhaustos el último día, dijeron :
Bound bitince, çok yoruImuştuk... ... ve son gün dediIer ki :
Recuerdo que pensé : "Es muchísimo dinero pasar de" Bound "a esta película".
"Bu çok fazIa para" diye düşündüm.
Habían hecho "Bound," que fue fabulosa y tenían confianza pero el presupuesto era más más elevado que el de "Bounce."
Daha önceden Bound'u yapmışIardı... ... ama haIiyIe bu projenin bütçesi çok daha fazIaydı.
Es bound ser descubierto algún día.
...... onu bulmaya mecburlar.
"Hawaii Bound." Vendido fácilmente por 2 dólares en eBay.
"Hawaii Bound" un Brady bölümünde kullanılmıştı.
# Los rostros pasan, y voy camino a casa.
Faces pass And I'm home bound
# Los rostros pasan, y voy camino a casa.
Faces pass And I'm home bound *
Es, "Bound" la están pasando por cable.
Televizyondan geliyor.
Me dio un libro que había escrito, Bound for Glory, y lo leí.
Kendi yazdığı Bound for Glory adlı kitabı verdi bana.
Me identifiqué con ese libro... más incluso de lo que lo hice con On the Road.
Bound for Glory kitabıyla, On the Road'dan... daha fazla özdeşleştirdim kendimi.
¿ Recuerda a Corin Baker de Bound?
Bayonne'den Corey Baker'ı hatırlıyor musun?
A ti sí. Te gustó lo de Outward Bound.
Arkadaşlarınla gittiğin o gezide kampı sevmiştin.
Lo hicimos con Outward Bound y es así.
Kampta yapmıştık. Hemen şurada, aşağıda.
¢ Ü Something's bound to begin ¢ Ü
- Untranslated subtitle -
Rema, Rema, feliz, feliz, bound the down gently down the... merrily down the...
Çek, çek, neşeyle, neşeyle, hafifçe atlat, hafifçe neşeyle atlat...
Aquí se encuentra mucha paz. Pero este corazón se ha vuelto loco.
There is peace and calm around, yet this heart is fervor bound!
Justo estábamos viendo "Bound".
Tam da Islak Dudaklar'ı izliyorduk.
He intentado mejorar.
It's bound to be an improvement.
Es un curso de supervivencia extremo.
Outward Bound'un seyirlerinden biri.
Prometeo encadenado, una antigua obra de teatro una de las más antiguas. Trata de un hombre sencillo que es castigado cruelmente por los poderes fácticos de entonces por cometer el delito de intentar dar luz al pueblo.
Prometheus Bound, eski bir oyun en eskilerden biri, basit bir adamın halkı aydınlatmaya çalışma suçu nedeniyle otorite tarafından acımasızca cezalandırılmasını anlatır.
But that river's rolling and distant bells are tolling Telling me that I am bound away
Ama nehir akıp gidiyor ve ırak çanlar çalıyor, beni çağırıyorlar uzaklara.
There is much I don't know I don't know where dreams go All I know is I am bound away
Bilmediğim çok şey var, bilmem nereye gider rüyalar, tek bildiğim, ait olduğum uzaklara.
There is much I don't know I don't know where dreams go All I know is I am bound away.
Bilmediğim çok şey var, bilmem nereye gider rüyalar, tek bildiğim, ait olduğum uzaklara.
El que manda en esa montaña, manda en la escuela. Ése es Jason Bound.
Kim bu tepenin kurallarını koyarsa okulun kurallarını da koyar.
Soy Howard Rudolph Victor Garvey, me acabo de mudar desde Jamaica, y tú eres Jason Bound, ¿ no?
Sen kimsin? Ben Howard Rudolph Victor Garvey, Jamaika'dan buraya yeni geldim, ve sen de Jason Bound, değil mi?
Sus padres lo enviaron a un campamento para que no fuera a la cárcel.
Ailesi onu hapse gitmesin diye Outward Bound acemi birliğine falan yollamışlar.
* I'm prison bound *
* Ben bir hükümlüyüm *
La FAA acaba de confirmar que el 767 con destino a Sao Paulo...
FAA yetkilileri az önce Sao Paolo Bound 767...
Pero la unica vez que tu estuviste en el bosque fue el año pasado en la acampada de unión, donde te llamaron "gallina".
Fakat vahşi ortamda vakit geçirdiğin tek zaman geçen sene, Outward Bound'daydı. Sana "korkak" demişlerdi.
Estaba a punto de preguntar a Alex por qué dejó Outward Bound.
Ben de tam Alex'e Outward Bound'u neden terk ettiğini soracaktım.
Ha muchas posibilidades de que haya comida en el suelo cuando llegue mi final.
There's bound to be a scrap of food I can snaffle up with my last breath.
Y te enviaron en un viaje de Outward Bound a Florida.
- Ailen tarafından Florida'ya bir doğa kampına gönderilmişsin. Tam olarak neler oldu?
Así que escribieron "Bound."
Bunu nasıI yaparım biIemiyorum. " Ve gidip Bound'u yazdıIar.
"Bound" fue fabulosa pero no siempre pasa.
Bound harika bir fiImdi...
Its bound to have an impact.
Liderlik!
"Bound".
- Elbette.
- Honor bound
İyi Seyirler!
VaRyAmO, saraht, mjathlgm, Josito, Noquieronick y M-Rok
- Bound