Translate.vc / Espanhol → Turco / Boxes
Boxes tradutor Turco
100 parallel translation
A las chicas que suelen estar en los boxes.
Hatunlar. Pit alanının etrafında dolananlar.
Hay mucha actividad en boxes y hemos tenido suerte con el tiempo.
Pit alanında muazzam bir hareketlilik var ve şanslıyız ki harika bir hava var.
Está en los boxes.
- Pit alanında.
Luego trabajo en los boxes y en algunas ferias del condado.
Pit alanlarında ve kasaba panayırlarında çalışmış diye duymuştum.
Están codo a codo, al paso por boxes.
Pitleri geçerken yan yanalar.
Ahora llega a boxes Scott Stoddard, en el BRM.
Scott Stoddard, BRM ile pitte.
Los 24 participantes en el Grand Prix de Gran Bretaña están en boxes recibiendo las últimas instrucciones.
Britanya Grand Prix'sinde yarışacak olan 24 otomobil şu anda gridde ve pilotlar takım patronlarından son direktifleri alıyorlar.
Es la señal para despejar boxes.
Grid hazır.
Aquí llega muy despacio Stoddard a boxes.
Stoddard çok yavaş bir şekilde pite doğru geliyor.
¿ Vas a estar en boxes?
Bugün pit alanında olacak mısın?
Aquí llega Barlini a boxes en respuesta a la señal de bandera negra.
Siyah bayrak sinyaline uyan Barlini pite geliyor.
Acaban de pasar por boxes, codo a codo, peleando por la punta.
Pitlerin önünden yan yana geçtiler ve liderlik için savaşıyorlar.
Pero me interrumpo porque veo a Graham Hill en boxes y aún tiene posibilidades de ganar.
Ancak, şimdi yarışa ve Graham Hill'e geri dönelim. Hala sahada ve hala kazanma şansı var.
Rogamos al público que preste atención a Petróleo Aladdin, cuyo piloto Reodor Felgen está saliendo de boxes.
Aladdin Petrolleri'ne yakından bir bakalım. Rimspoke şu anda pitten ayrıIıyor.
El argentino se encuentra un poco por detrás, y ahí sale de los boxes el sueco.
Grup yavaş yavaş dağıIıyor. Ve işte İsveçli sorunlarının çözülmesiyle pitten ayrıIıyor.
Hay mucha tensión en los boxes. Todavía no se han dado por vencidos.
Yardımcıları onu elden geçiriyor.
No, en verdad eso fue la parada en boxes de camino a Tijuana.
Aslında TJ'ye giderken yolda büyük bir duruşta yaptık.
No quiero ser tu parada de boxes emocional.
Artık senin duygusal mola noktan olmayacağım.
Una "parada de boxes emocional". ¡ Es precioso!
"Duygusal mola noktası" bu harika!
- ¿ Qué soy, una entrada en boxes?
- Ben neyim?
Quieres que trabaje en los boxes y tu corres?
Sadece gidip pitte çalışmamı ve sana hizmet etmemi mi istiyorsun?
Parece haber una pequeña actividad post carrera justo en la linea de boxes.
Yarış sonrası yapılan bir şov gibi gözüküyor.
Los boxes eran palpitantes...
Ayakkabı kutuları sızlıyordu...
¡ Quiero ver explotar los "boxes"!
Pitlerin patlamasını görmek istiyorum!
Y esperando conseguir una gran victoria hoy aquí, Ody Mandrell... y su equipo plusmarquista de droides en los boxes.
Ve bugün büyük bir galibiyet bekleyen Ody Mandrell ve onun inanılmaz başarılı pit droid takımı.
solía haber cajas de oro, cajas de seguridad.
There used to be bars of gold, safety-deposit boxes...
Cuando hay una caída de riesgo, Jackie utiliza cajas de cartón... a las que llaman "apple boxes" para que la caída sea segura.
Dublör yüksek bir yerden yere düşerken, Jackie ve takımı kutuları kullanırlar, ne anlamda derseniz'elma kutuları', güvenli düşüşü sağlamak için.
- Estaba comiendo papas fritas detras de los boxes
- Kutuların arkasında cips yiyordum...
Estoy yendo a los boxes.
Pit'e giriyorum.
Así que, Jimmy un miembro de tu equipo de boxes muere y tu sales a dar un paseo.
Servis ekibinden biri ölmüşken gezintiye mi çıkıyorsun?
¡ Parada en boxes!
- Mola verdik.
- Luke, esto es un Mail Boxes Etc.
Burası Mailboxes Etc. - Ne olmuş? - Mailboxes Etc.'dan zarf alırsın.
Compras sobres en MAil Boxes Etc.
Mailboxes Etc.'da boşanmazsın.
Bienvenidos a Mail Boxes Etc.
Nasıl yardımcı olabilirim?
ED : Eso es Blackjack 19, el número tres en boxes.
Blackjack masası, 3 numaralı alan.
Y si os asustáis un poco ahí fuera, sólo tenéis que soltar el acelerador lentamente, y venir hacia los boxes o dejar el coche en la zona de escape
Şimdi, eğer biraz olsun bir garipliğe rastlarsanız orada... ayağınızı gaz pedalından çekin, ya da pit-stop bölümüne gelin ve arabayı başlangıç bölgesinde durdurun.
Vale, llevadlos a los boxes.
Tamam, pit-stopa gelin.
Nathan, no sólo te has pasado la salida de boxes, también has roto media docena de reglas de parada en boxes.
Nathan, sadece pit-stopu kaçırmakla kalmadın, yarım düzine pit-stop kuralını da çiğneyip geçtin.
Cuando requieren sus servicios, es como una " "parada en boxes" " a cámara lenta.
Bakıma ihtiyaç duyduklarında, bu bir tür ağır çekimde pit stoptur.
Mientras todo deben ir a los boxes, McQueen permanece y toma la delantera!
Herkes pitlere çekilirken McQueen liderlik için yarışıyor!
McQueen's no va a los boxes!
McQueen pite girmiyor.
Parece que Chick se trabó en los boxes.
Chick pitten çıktıktan sonra biraz geride kaldı.
# Little boxes made of tickytacky # Pequeñas cajas hechas de cartón-piedra # Little boxes on the hillside, # Pequeñas cajas en la ladera, # little boxes all the same # pequeñas cajas todas iguales
DivxPlanet Altyazı Bekleme Grubu
¡ Parada en boxes de alta velocidad!
Hızlı bir pit stop olsun.
Parada en boxes.
Mola veriyorum.
Senna todavía está en boxes.
Senna henüz yarışa dönebilmiş değil.
Estaba en boxes. La práctica se detuvo.
Ben tamirhanedeydim.antremanı durdurduk.
Cien maneras de morir en los boxes.
Pit'te ölmenin yüz türlü yolu vardır.
¿ Comprobaste con los otros boxes? Porque creo que ellos tendrán muestras limpias.
Öteki pit'lere baktın mı?
El Holdens han apropiado de los boxes. No, pero algunos de los concursantes de su camiseta mojada han decidido comenzar a principios de la competencia.
Hayır, ancak ıslak tişört yarışmacılarının bazıları, yarışmaya erken başladı.
# Little boxes on the hillside, # Pequeñas cajas en la ladera,
* * * DP-ABG * * *