Translate.vc / Espanhol → Turco / Britain
Britain tradutor Turco
45 parallel translation
- Íbamos camino a...
- New Britain'dan yola çıkmış...
Ibamos de New Britain a Port Moresby cuando al pìloto se le ordenó recoger a ocho sobrevivientes de un bombardero.
New Britain'dan yola çıkmış Port Moresby'ye gidiyorduk ki pilotumuz... bir Avustralya bombardıman uçağından kurtulan 8 kişiyi almak için emir aldı.
Todo el personal civil ha sido evacuado de New Britain pero veré que sean informados.
New Britain'daki bütün sivil personel tahliye edildi Bayan Freneau ama bilgilendirilmelerini sağlarım.
- Se irá a South Britain.
Rüzgar ters yönden estiğinde o Salisbury Kulesi'nde olacak. Öğle vakti erişmeden yolun kabasını almış olacak zaten.
When Britain first at heaven's command
Britanya ilk kez cennetin emrindeyken
Sí, si no me equivoco, usted es el ganador de la más corta Round Britain, Fattest, dumpiest Mujer Competencia.
Evet, yanılmıyorsam, bütün Britanya'nın En Bodur, En Şişman ve Asık Suratlı Kadını Yarışması'nın galibisiniz.
YO RESPALDO A BRETAÑA.
I'M BACKING BRITAIN.
En segunda, en New Britain.
- Double-A.
¿ Gran Hotel "Great Britain"?
Great Britain Grand Oteli mi?
Pues, soy Bridget Jones para Atención, Bretaña, informándoles desde un gran tanque de excremento.
Pekala, ben Bridget Jones, Sit Up Britain'dan. Büyük bir dışkı batağından bildirmekteyim.
Great Britain is the mother of the greatest empire in the world.
İngiltere, dünyanın en büyük imparatorluğunun beşiğidir.
¿ Usted es de Wee Britain?
Küçük Britanya'lı mısın?
¿ Se refiere a lo que sucedió en Wee Britain?
Küçük Britanya'dan mı bahsediyorsun?
Así le decimos adios, Pequeña Bretaña, yo ahora debo irme a rebotar, como les prometí a los míos
Little Britain'a veda edelim Şimdi zıplamam gerek çünkü homolarıma biraz dinlenip bir bardak pezevenk suyu içeceğimize söz verdim.
Y así concluímos nuestro viaje alrededor de la Pequeña Bretaña, si encontraron este programa de mal gusto por algún motivo y quisieran hacer una queja, por favor escríbanle a los hermanos Chuckle, que se ocupan de CBBC.
Little Britain yolculuğumuz sonra erdi. eğer bu diziden memnun kalmadıysanız ve bir şikayette bulunmak istiyorsanız lütfen Chuckle Brothers'a, CBBC yöneticileri, mektup atın.
El tatuaje en su trasero diciendo "made in Britain" puede haberlo ayudado.
Kalçasındaki "İngiliz Yapımı" dövmesiyle birleşince, evet.
La última vez que vi un tatuaje "made in Britain", fue en un soldado.
En son gördüğümde "İngiliz Yapımı" dövmesi bir askerin üzerindeydi.
Esto es Little Britain Live.
Little Britain Live ( Minik Britanya Canlı )
Por eso, siéntense y relájense, y disfruten de Little Britain... Live ( en directo )!
Arkanıza yaslanın ve rahatlayın,... ve tadını çıkarın şu Little Britain Live'ın!
Mira, ¿ quieres la tetita? [ Referencia a "Little Britain" ]
Al bakalım, memiş ister misin?
Averigüémoslo cuando Little Britain llega a los Estados Unidos.
Hadi bulalım Küçük Britanyalılar Amerikaya gelmiş gibi.
Echémosles una mirada ahora, en Little Britain USA.
Hadi şimdi onlara bir göz atalım, yani Little Britain USA ile.
Observémoslos ahora, en Little Britain USA.
Hadi Little Britian USA ile bir göz atalım.
Venga conmigo para descubrirlo en Little Britain USA.
Hadi gelin beraber Little Britain USA ile bunu keşfedelim.
Es hora de Little Britain USA.
Little Britain USA zamanı.
Britain y EEUU, nos hemos dado tanto con el paso de los años.
İngiltere ve Amerika. Yıllar boyunca birbirimize çok şeyler verdik.
Averigüémoslo ahora en éste, el episodio final de Little Britain USA.
Little Britain USA'nın son bölümünde keşfedelim.
Los hijos fueron, naturalmente, abolidos en Britain durante los años 50, pero permanecieron siendo muy populares en EEUU.
Çocuklar, 1950lerde ortadan kaldırıldı fakat Amerikada geriye kalanlar çok sevildi.
Los políticos en Britain nunca han estado implicados en ningún escándalo.
İngilteredeki politikacılar hiç bir skandala bulaşmamışlardır.
El servicio de salud es gratuito en Britain.
İngilterede sağlık hizmetleri bedavadır.
Britain ha enviado a cientos de hombres a la Luna.
İngiltere aya binlerce adam gönderdi.
Con una excepción. Autoridades del museo Tate Britain se rehusaron a discutir en público sobre de cuestiones de seguridad después de que un artista de graffiti, conocido como "Banksy" Hoy.
Yalnız bir istisna vardı.
New Britain.
New Britain.
- La página principal trae una exclusiva sobre Nina, una chica local que arrasó en Britain's Got Talent.
- İlk sayfada Nina'nın haberi var,... Yetenek Sizsiniz İngiltere'den elenen buralı bir kız.
Britain...
Britain... Petrol.
Cree que BP quiere decir Britain Petrol.
Bu adam BP'nin Britain Petrol anlamına geldiğini sanıyor.
Britain's Got Talent, dijeron que sí.
- Yetenek Sizsiniz, kabul etti!
Hola y bienvenidos a Britain's Got Talent, el espectáculo que busca nuevas actuaciones brillantes en Gran Bretaña, y cambia sus vidas para siempre.
Merhaba, Yetenek Sizsiniz'e hoş geldiniz, Bu yarışmada yeni yetenekler tanınacak ve hayatları ve hayatları sonsuza kadar değişecek.
Fui para ganar Britain's Got Talent.
Yetenek Sizsiniz yarışmasını kazandım.
Y ahora, desde el Royal Albert Hall, el ganador de Britain's Got Talent en su primera actuación para su majestad la Reina.
Ve şimdi karşınızda, Royal Albert Hall'den, Yetenek Sizsiniz yraışmasının kazananı kraliçe için, bir çalışmasını dinşeyeceksiniz.
Imaginen eso en el programa "Britain's Got Talent".
İnsan bununla yetenek yarışmasına çıkabilir.
Eso es lo que todo el mundo dice en X Factor o Britain's Got Talent.
X Factor'e Yetenek Sizsiniz'e katılanlar da aynı şeyi söylüyor.
¿ Crees que podría ir a Britain's Got Talent?
Sence Yetenek Sizsiniz'e katılabilir miyim?
Little Britain Live Subtítulos :
( Orkestra )
fuese capaz de fijar una de sus propias obras en la sala principal de su galería.
Tate Britain Galerisi, Banksy adındaki bir grafiti sanatçısının manzara resimleri bölümüne kendi eserini yerleştirmesinin ardından güvenlik düzenlemeleri hakkında görüşmeleri reddetti.