English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Brönte

Brönte tradutor Turco

171 parallel translation
El duque de Bronte, que se casará con Barbara tras la anulación, es multimillonario.
Bronte Dükü, iptalden sonra Barbara'yala evlenecek, onun milyarları var.
Tras echarle el ojo a las tierras de los Bronte.
Bronte'nin topraklarına bir göz attıktan sonra.
¿ Sabes que mi mujer se casa con el duque de Bronte?
Karımın, Bronte Dükü ile evleneceğini biliyor musun?
Porque los Bronte son muy ricos.
Çünkü Brontes son derece zengin.
Aquí está Cumbres borrascosas, de Emily Brontë.
İşte Emily Bronte'nin'Wuthering Tepeleri'.
- Gracias, Srta. Brontë.
- Mersi, Matmazel Brontë.
De "Cumbres borrascosas", de Emily Bronte, y la "Guía de las señales"... presentamos "La versión con señales de Cumbres Borrascosas".
Emily Brontë'den Uğultulu Tepeler ile Uluslararası Semafor Rehberi uyarlaması. Yirminci Yüzyıl Arak sunar : Uğultulu Tepeler'in Semafor Uyarlaması.
Las Bronté vieron todo esto y lo garabatearon en su escritura ilegible.
Bronte kardeşler tüm bunları yakından gördü ve bunu eserlerine de yansıttılar.
Las Hermanas Bronté
Bronte Kardeşler
Señorita Bronté...
Bayan Bront...
Señorita Bronté, permítame felicitarla.
Bayan Bronte, tebriklerimi kabul edin.
Por fin, Bronté muestra su valor!
En azından Bronte kardeşler cesaret gösteriyor!
Bronté, Charlotte, a la pizarra!
Bront, Charlotte, tahtaya!
Srta. Bronté, estoy sorprendido por la forma en que ha peinado el pelo de mi hija.
Bayan Bront, kızlarımın saçlarını şekillendirme şekliniz beni çok şaşırttı.
Papá, ¿ puedo jugar croquet en el jardín con el Sr. Bronté?
Baba, Bay Bront ile bahçede kriket oynayabilir miyim?
No hay ninguna razón para que el señor Bronté juegue croquet contigo en el jardín o en cualquier otro lugar.
Bay Bront'un bahçede ve ya başka herhangi bir yerde seninle kriket oynaması için bir sebep göremiyorum.
La única tarea del Sr. Bronté es ayudarte con tu tarea.
Bay Bront'un burdaki tek görevi sana ödevlerinde yardımcı olmak.
Me sorprende que quierasjugar con el Sr. Bronté.
Bay Brontla oynamak istemene şaşırdım açıkçası.
Y me sorprende que el Sr. Bronté considerare jugar contigo.
Bay Bront'un da bu oyun fikrine kapılması beni daha da şaşırttı.
A pesar de que él, como la señorita Bronté, tienen el honor de cenar en nuestra mesa.
Her ne kadar Bayan Bronte gibi masamızda bizimle yemek yeme onuruna erişmiş olsa da.
El talento del Sr. Bronté lo separade las tareas domésticas.
Bay Bront'un yetenekleri onu aile hayatından ayırıyor.
¡ Sr. Bronté!
Bay Bront'!
Sr. Bronté, yo no apruebo el modoen que mi esposo estaba hablando con usted.
Bay Bront, kocamın sizinle konuşma şeklini onaylamadığımı bilmenizi isterim.
Quiero decirles que nunca lo he visto como uno de los sirvientes Sr. Bronté.
Bay Bront, sizi bir aile reisi olarak hiç düşünmediğimi bilmenizi istiyorum.
¿ Y por qué está el señor Bronté tan colorado?
Ve neden Bay Bront bu kadar kırmızı?
¿ Qué tiene Sr. Bronté?
Nedir bu Bay Bront?
Pregunte a su hermano señorita Bronté.
İnanmıyorsan abine sor.
Le deseo un buen viaje Miss Bronté.
Size iyi yolculuklar dilerim Bayan Bront.
La escuela de la señorita Bronté...
Bayan Bronte'un okulu...
A excepción de Charlotte Bronté, todo Londres aprecia su talento.
Charlotte Bronte hariç ki onun yeteneğini bütün Londra kabul ediyor zaten.
Mrs. Arthur Bell Nichols, ¿ Charlotte Bronté?
Bayan Arthur Bell Nichols, Charlotte Bront mu?
Dr. Bryant, ¿ usted cree que la obsesión de Heathcliff reside en la trágica añoranza de Brontë por Bramwell?
Dr. Bryant, Heathcliff'in saplantısının Bramwell'e karşı hüzünlü bir arzusu olan Brontes'den kaynaklandığı düşünüyor musunuz?
Los amantes desventurados de Charlotte Brontë.
Charlotte Brontes bahtsız aşıklar.
- Una copia para ti, Brontë.
Bir kopyası senin için Bronte.
¿ Tienes hambre?
Bronte.
Brontë...
Bronte.
¿ Dirá Brontë?
Yani Bronte mi?
Sí, Brontë...
Evet. Bronte.
Encantada de conocerte, amigo francés de Brontë.
Tanıştığımıza sevindim Bronte'nin Fransız dostu.
Si quieres comer comida francesa, voy a cocinar para Brontë.
Yine Fransız yemeği isterseniz, ben pişiririm. Bronte'de.
- ¡ No has comido nada!
- Bronte, sen bir şey yemedin.
- ¡ Estás maravillosa!
Bronte.
Está en casa de Brontë, pero le daba vergüenza traerlo.
Bronte'nin misafiri, sakıncası yok değil mi anne?
- Me lo encontré sólo en el apartamento.
- Bronte'de tek başına oturuyordu.
- Pensé que le gustaría venir.
Bronte, evde tek başına kalmıştı. Gerçekten gelmesini ben istedim.
DIETA DE BRONTË :
Diyet. Yoğurt.
"¡ DE MANITAS!" "BRONTÊ PRECIOSA"
Tamirci Güzel Bronte
- ¿ Es verdad?
- Bronte, bu doğru mu?
Está demasiado lejos, Brontë.
Yetişemeyiz. Orası çok uzak. Orası gerçekten çok uzak.
- ¿ Se llama Brontë Mitchell Fauré?
Yemin ederim. Adınız Bronte Mitchell Forey mi?
PARA BRONTÊ
Bronte'ye

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]