Translate.vc / Espanhol → Turco / Bulgari
Bulgari tradutor Turco
40 parallel translation
Una multitud chic internacional se está acercando... al elegante restaurant Le Doyen, para ver... una nueva colección de alta bijouterie del famoso Bulgari.
Uluslararası şık bir topluluk, ünlü mücevherci Bulgari'nin yeni'Hute Bijou'koleksiyonun görmek için elegan restoran Le Doyen'de bir araya geliyor.
Estoy aquí con Paolo Bulgari, la tercera generación... que preserva el estilo del renacimiento italiano... y el colegio romano de artesanos del siglo 19.
Şu anda Paolo Bulgari'yle birlikteyim. Kendisi, İtalyan Rönesansı'nın ve 19. yüzyıl Roma sanat okullarının stilini ve işçiliğini koruyup zenginleştirerek isim yapmış olan bir mücevher evinin üçüncü nesli.
Me refiero a las joyas de porcelana de Bulgari.
Ben Bulgari'nin porselen parçalarından bahsediyorum.
¿ Estás disfrutando de la fiesta Bulgari?
Harika. Eğeleniyor musun? Bulgari'nin partisindeyiz.
Es Bulgari.
Bulgar yapımı.
- ¿ Conoces el camino? - Como la faz de..... un cronógrafo de Bulgari.
- Bulgar kronografını. bildiğim gibi.
Un collar de Bulgari, implantes de pecho.
Bulgari bir kolye, bir göğüs operasyonu.
Bulgari collar de su ex que va a subasta el martes.
- Eski karısının salı günü artırmaya çıkacak Bulgari kolyesi.
Todas las joyas.
- Harry Winston ve Bulgari.
¿ Quieres un Bulgari esta noche?
Bu akşam..... Bulgari ister misin?
Tu vida antes de la cartera Bulgari.
Bulgari el çantasından önceki hayatın.
Leí en el diario que Bulgari vende el collar de la zarina de Rusia.
Gazetede okuduğuma göre Rus Çarlığı'ndan kalma Bulgari bir kolye satıyormuş.
Mi marido siempre dice que Bulgari es la mejor joyería de París.
Biliyor musunuz kocam hep "Bulgari Paris'teki en harika mücevher mağazasıdır." der.
Hicimos un gran hallazgo en el caso de Bulgari.
Bulgari dosyasında büyük ilerleme kaydettik.
¿ Qué tal al tipo del golpe de Bulgari?
Bulgari işindeki adama ne dersin?
Cuando firmé una 1077 para usted en el caso de Bulgari requisó a 30 de mis hombres durante tres meses y no hizo ningún arresto.
Bulgari davası için sana 1077 belgesi verdiğimde 30 adamımı 3 aylığına talep ettin ve kimseyi tutuklayamadın.
El atraco a Bulgari que hiciste con Frank cuando estábamos juntos. Sabía que habías sido tú.
Biz birlikteyken Frank'le Bulgari işini tezgahladın senin yaptığını biliyordum.
Si asistes a una escuela como ésta, tienes que encajar en ella, así que consigues un pequeño Bulgari.
Bunun gibi bir okulda okursan, ayak uydurman gerekir. Küçük bir Bulgari alırsın.
CHICA G FRUSTRA UN ATRACO A UNA JOYERÍA BULGARI
G - GIRL BULGARI MÜCEVHER SOYGUNUNU ENGELLEDİ
Exactamente una hora antes del inicio de campaña en Bulgari.
Bvlgari'deki partinin başlamasından tam bir saat önce.
Se supone que debías estar en Bulgari hace 20 minutos.
20 dakika önce Bvlgari'de olman gerekiyordu.
Acabo de hablar con Bulgari.
Az önce Bvlgari'den bir telefon aldım.
¿ Entonces por quién gastaste 600 grandes en Bulgari, para Justin Timberlake?
O halde Bvlgari'den 600 bin doları kime harcadın? Justin Timberlake'e mi?
- ¿ Un Bulgari de Jake?
- Jake Bulgari mi verecek?
Bebe Martini Gin y habla seis lenguas, y me regaló una magnífica gargantilla Bulgari de perlas con un broche en forma de "B" enganchado.
Cin Martini içiyor ve altı dil biliyor. Bu inanılmaz Bulgari inci gerdanlığını verdi. "B" sınıfı altından.
Ocho matrimonios más tarde, organiza todos los robos a joyerías.
Sekiz evliliğin ardından, Bulgari'nin bu taraftaki her mücevher soygununun arkasında onun ismi var.
Harry Winston, Cartier, Bulgari entre otros.
Harry Winston, Cartier, Bulgari, markaların birkaçı.
Y tú me debes cuatro días haciendo la cama tres sesiones en spa, dos pares de gafas de sol y un bolso Bulgari para la abuela.
Senin de bana 4 günlük yatak yapma, 3 spa seansı, 2 çift güneş gözlüğü ve ninem için de Bulgari çanta borcun var.
La de hoy ha sido una jornada... marcada por la festividad del Carnaval.. y por el impresionante robo ocurrido en la Joyeria Bulgari... en pleno corazón de Madrid.
Günün ana haber başlıkları Karnaval kutlamaları ve Madrid'in göbeğinde Bvlgari mücevherat mağazasının soyulması.
Es de Bulgaria!
Bulgari marka!
Esty se puso enferma... Yo soy la ayuda.
Ben yardım ederim. Bulgari.
Definitivamente el Bulgari.
Kesinlikle Bulgari.
¡ Bien! Lléname de joyas y llámame Bulgari.
Başarımı alkışlayıp, bana zehir hafiye diyebilirsin.
Sí, me gustaría seguir con mi vida, Mindy, preferiblemente con el reloj Bulgari que me dejé en tu apartamento la última vez que... ya sabes.
Evet, devam etmek isterdim Mindy. Geçen sefer senin evinde bıraktığım Bulgari kol saatimle hem de.
Oye, eso es un Bulgari.
Vay, Bulgari.
- Ferragamo, Gucci, Asics, Bulgari...
- Ferragamo, Gucci, Asics, Bulgari...
Te gustaría un Bulgari en tu armario, supongo.
Dolabınızda bir Bulgari olsun istersiniz sanırım.
Es hora de llevarte a Bulgari.
Kıçını Bulgari'ye taşımanın zamanı geldi.
Es un Bulgari.
Markası Bulgari.