Translate.vc / Espanhol → Turco / Cache
Cache tradutor Turco
101 parallel translation
¿ Conoces al sheriff del Condado de Cache?
Cache şerifinin bürosunda tanıdığın var mı?
- Lo llamaré más tarde. Condado de Cache.
- Ben onu ararım.
Dice que es importante.
- Cache'ten.
sus cerebros son duros, pero quedaron algunos datos en el cache del reproductor.
Duvarları sağlamdı ama foto kısmında bir kaç kayıt kalmış.
Colega, ese es cache a radio control genial
Ahbap, bu güzel bir RC arabası.
Tuvimos un cache diferente.
Bizimse başka bir hazinemiz vardı.
Cache Creek, 1982, 13 de Junio, 1976.
Cache Creek, 1982, 13 Haziran 1976...
Jefe, verificando el cache DNS del sitio, podemos ver de qué ordenador ha sido el último logeado en la página de Jodi.
Sitenin DNS önbelleğine ping atarak Jodi'nin sayfasına en son kimin bağlandığını görebiliriz.
Entonces, Cache, ¿ puedes darme un "Do"?
Hey Cache bana bir Do verirmisin?
Lo cache viendo Noddy.
Evde Noddy'i izlerken yakaladım.
Encontré varios e-mail en su cache
Thorson'ın e-posta kaşesinde birkaç anlık mesaj bulduk.
Mira, quiero decir, mi tienda tiene que mantener un cierto cache de diseñadores y sin ofender, Gadzooks?
Bak, mağazamda belli sayıda tasarımcı bulundurmak durumundayım alınma ama, Gadzooks mu?
No es el caché de la protagonista, pero todo llegará.
Bu henüz baş rol ücreti değil, ama olacak.
Con tanto "caché" y tanto "royalty", nuestro Herc ya no sabía en qué gastar.
Herkes onu görmek için Paralar yağdırıyordu. Artık Herkül'ün çok parası vardı.
Aproveche esta caché.
Efendim.
Sí, pero... la iMac... Tiene un caché de 512k y un bus trasero de 64-bit.
- Evet, ama iMac- - 512kb'lık level-2 ön belleğe ve 64-bit'lik veri yoluna sahip.
Te caché.
- Nerede?
Incluso al principio éste era un abrigo sin caché.
İlk aldığımda bile palto olduğu anlaşılmıyordu.
Te caché en el aire
Seni havada yakaladım.
Te caché.
Enseledim seni.
Cuatro años en Worthington, y serás una profesional de caché.
Worthington'da dört yıl geçirdikten sonra tam bir profesyonel olacaksın.
Después de aceptado, Freud empezó a tener caché, pero fue después de que Barneys hiciera famoso al tío Freud.
Ardından Freud kabul gördü. Asıl şimdi bir müşteriye gidip de,... "Evet, Siggy Amca" diye bahsetmek anlamlı oldu. Anlatabiliyor muyum, pazarlamadan sonra mana kazandı.
Y no me insultes, la verdadera razón por la que estás furiosa es porque te caché hoy en la sala con tu novio.
Bana hakaret etme! Kızgın olmanın tek nedeni seni erkek arkadaşınla yakalamış olmam.
Borra el caché, el historial, los archivos temporales.
Geçmiş ve geçici internet dosyalarını silmiş.
Mira, por la numeración caché que es un celular de ustedes.
sanırım cep telefonu?
El módulo está en posición de perforación Secuencia de caché en su lugar... ¡ Contacto!
Bu müzik zulüm gibi, John Tamam, burası mürettebat alanındayız. Peki bu venüs örnekleri, Nina?
Su sistema operativo, no podía leer el comando de inicio porque el USB frontal dejó de comunicarse con el caché de la memoria.
Unix çekirdeği komut satırından komutları okuyamıyormuş çünkü ön bus tampon bellek ile iletişimi kesmiş.
Mi padre no era dueño de una línea aérea como el de John Enbaum ni era embajador en Bélgica como el de Shelly Pomroy pero mi padre era el sheriff y eso subía algo mi caché.
Babam, John Enbon'ın babası gibi hava yolu sahibi değil. Ya da Shelly Pomroy'un babası gibi Belçika'da elçilik yapmadı. Ama babam eskiden şerifti ve bunun da bir ağırlığı vardı.
Son archivos del registro de la caché del sistema.
Bunlar sistemimizde gizlenen sicil dosyaları. Bu bir yedek.
Tal vez me lance cacahuates para que los cache con la boca así...
Şöyle.
Aún no hay nombres, pero uso la unidad del FBI para decodificar la memoria caché.
- Henüz isim yok ama arama belleğinin şifresini çözmek için FBI'ın ana bilgisayarını kullanıyorum.
Sacamos algunas pruebas de la memoria caché.
Yaptığı denemeleri bulduk.
Creo que ahora tengo algo más de "caché" siendo una evadida
Bu defa eski bir kaçak olarak daha çok saygı görüyorum.
Está en el bote. Es más atractiva que yo pero supongo que da cierto caché salir con un médico cuando estás en el instituto.
Kulvarımda biri değil gibi görünüyor ama galiba lisedeyken bir doktorla çıkmak ona cazip görünüyor.
Es mucho más fácil lograr que un hombre te diga que es culpable que confiar en que no vaciará el caché de su disco duro.
Bir erkeğin suçlu olduğu üst dudağının seyirmesinden anlaşılır. O yöntem, bilgisayarından silmemiş olmasını ummaktan daha güvenilir.
Bueno, tener guardaespaldas da mucho caché.
Koruması olan bir politikacı tek bir şeyi ifade eder.
Te caché, perra.
Seni kandırdım, kaltak!
Iván el Terrible tiene más caché.
"Korkunç Ivan" hemen ilgi çekiyor.
Si alguien revisara mi caché de memoria, te pondría en considerable peligro.
Oldu ki birisi önbelleğimi kontrol etti, bu hayatını tehlikeye atacaktır.
Su esperanza de llegar al campus con caché ha sido pisoteada.
Yerleşkeye saygın bir şekilde gitme umutları cehennemi boylamıştır.
Le obtuve su primer gran oportunidad y le negocié su último caché de 20 millones de dólares.
İlk büyük çıkışından, son 20 milyon $'lık cirosuna kadar.
Estaba acostubrada a su exhibición de belleza y lujo y no iba a bajar el caché para celebrar los seis meses.
Gösterişli hediyeler alınmasına alışmıştı ve iş 6. ay dönümlerini kutlamaya geldiğinde ucuza kaçacak değildi.
Recrearon parte de la memoria caché y encontraron un nombre.
Önbelleğin bir parçasını tekrar oluşturmuşlar ve bir isim bulmuşlar.
Oh, son blogs de artilugios, sitios nuevos, reseñas tecnológicas y ni siquiera limpia la caché.
Hayır. Gadget blogları, haber siteleri, teknolojik siteler ve önbelleği bile temizlememiş.
¡ Caché una manzana blanca!
Beyaz bir elma yakaladım!
Apuesto a que los archivos de audio todavía están en la caché del servidor.
Ses dosyaları kesin sunucudadır.
Ellos pagarán todo y hay un pequeño caché, que nos dividiremos 60-40.
Her şeyi onlar ödeyecek. Ayrıca seninle paylaşacağım, küçük de bir ücret var.
Yo tengo un caché, no voy chupándosela a todo el mundo.
Hayır, "bin" dedim, dostum. Prensiplerim var.
Estaba comprobando el caché en el I-5.
Lenslerin önbelleğini kontrol ediyordum.
Encontré una caché de mensajes directos entre los dos, comenzando hace dos meses.
Aralarındaki görüşme kayıtlarını incelediğimde altı aydır konuştukları çıkıyor.
Harvey, el hecho que solo contratemos gente de Harvard nos da un caché que es un poco más valioso que contratar a niños de Rutgers.
Harvey, gerçek şu ki ; biz sadece Harvard'dan eleman alıyoruz. Rutgers'dan alınan bir çocuğa göre daha değerli tabii ki.