Translate.vc / Espanhol → Turco / Canto
Canto tradutor Turco
2,525 parallel translation
Bien, el pastor Johnson encontró un concurso de canto para adolescentes en Birmingham.
- Noldu? - Pastör Johnson bi şarkı yarışması..
Gracias a todos por venir. Les doy la bienvenida a nuestro concurso anual de canto,
Ve yarışmamız başlıyor
Bueno, sí, tienes una buena voz, pero este es un concurso de canto.
.. 1buçuk dakika şarkı söylemelisin ve sen bu süreyi geçtin
29 para Todd Simpson. Buen trabajo, mi amigo. Noticias Fox Six con un reportaje especial desde el concurso anual de canto,
Ve şimdi özel şarkı yarışmasıyla ilgili bir haberimiz var
La P siempre me cuesta, aun cuando canto.
Şarkı söylerken bile "P" harfini söylemekte zorlanıyorum.
Canto y mato y amo y trabajo.
Şarkı söyler, cinayet işler aşık olur, işimi yaparım.
Espera, ¿ Ustedes son Cheerios ahora? Si, decidí agregar el canto a mis salvajes números.
Evet, aşırıya kaçarak sahnelediğim Cheerios parçama vokal ses eklemeye karar verdim.
Duelo de canto, en el estacionamiento. A las 5 : 00.
Şarkı yarışması, otoparkta, saat 17 : 00'de, orada ol.
En siete dias el reportero Tracey Pendergrass vendrá al instituto. Y mi nueva estrella de canto tendrá que perder 10 libras y así estará adecuada para el uniforme de animadoras o ella estará fuera del equipo.
7 gün içinde, muhabir Tracey Pendergrass okul kampusuna gelecek ve yeni yıldız şarkıcımın 5 kilo verip cinsiyetine uygun bir amigo üniforması içinde olması gerekiyor yoksa takımdan kovulacak.
Porque todas las canciones las canto sola.
- Çünkü söylediğim her şarkı solo.
Creo que teme que la cirugía afecte su canto.
Sanırım ameliyatın sesini etkileyeceğinden endişe ediyor.
Podría darte lecciones de canto.
Sana şarkı söyleme dersleri verebilirim.
Me pareció que el canto era algo que te interesaba.
İlgi alanında olan bir şeymiş gibi geldi.
Hace 42 días que no canto temas de obras musicales.
Müzikal şarkısı söylemeyeli 42 gün oldu.
Mi primera competencia de canto.
İlk şarkı yarışmam.
El canto ayuda a tener buen oído... y eso facilita el aprendizaje de otro idioma.
Şarkı söylemenin, ses perdelerini ve bu da yabancı dil öğrenmeyi kolaylaştırdığını biliyor muydun?
Te la canto?
Söyleyeyim mi?
¿ Prefiere la comida o mi canto?
Yemeği mi yoksa şarkımı mı tercih edersin?
canto tiempo hemos estado en la ruta
Ne zamandır yoldayız?
Y por sobre todo, odia cualquier tipo de canto.
Ve en önemlisi şarkı söylenmesinden nefret eder.
Dondequiera que haya amor canto
Sevgi olan yerde şarkı söylerim
¡ Soy Geddy Lee y canto lo que me da la gana!
Ben Geddy Lee'yim ve nasıl söylemek istiyorsam öyle söylerim!
Debemos detener el canto.
Şarkıyı durdurmak zorundayız.
Así fue como detuvieron el canto.
Şarkıyı bu şekilde durdurdular.
La llevé a clases de canto y..
Sadece 16 yaşındaydı. Ona şan dersi aldırdım.
Canto tres canciones esta noche.
Bu gece üç şarkı söyleyeceğim.
La canto en las noches de karaoke en las reuniones de veteranos.
VFW'deki karaoke gecesinde, otoparkta söylemiştim.
Los niños tenían tanto miedo de él que hicieron un canto para mantener al Fantasma de la Navidad alejado.
Çocuklar ondan çok korkar ve onu göndermek için bi şans ararlar
No podría darle al canto de un granero con esa cosa.
O şeyle koca bir ambara bile isabet ettiremem ben.
¡ ¿ No podemos tener ninguna comida sin que los dos se enfaden en un concurso de canto?
Siz ikiniz kızgın bir şarkı yarışmasına daha girmeden bir yemek yiyebilecek miyiz?
Te juro que aún trato con gente que cree que un tweet es el canto de un pájaro.
Yemin ederim, hâlâ cıvıldamanın kuş sesi olduğunu söyleyenlerle uğraşıyorum.
Yo canto. Es toda mi vida.
- Şarkı söylemek benim tüm hayatım.
Sólo dame el canto de los pájaros.
- Tamam. - Evet.
( canto de pájaros )
Kaç tane yaptın?
Nadie lo vio llegar al popular club 21 pero Christopher Wilde apareció secretamente y canto en el club lleno de gente.
Kimse onun şahane Club Under 21'e vardığını görmese de, tanıklar Christopher Wilde'ın aslında gizlice gelerek hayranlarıyla dolup taşan mekanda şarkı söylediğini doğruluyor.
Hago crucigramas y canto en un cuarteto de barberos.
Bulmaca çözerim ve dört kişilik vokal grubunda şarkı söylerim.
Yo canto también muy mal.
* Ben söylerken dinleyin * * Ülken için bile olsa * * Bu korkunç bir şey *
Y abandoné mi meta de maestro en canto armónico Tuvano.
Bir de Tuvan boğaz şarkıcılığında usta olma hedefimden de vazgeçtim!
Le canto.
Ona şarkı söylüyorum.
Canto en el salón, en la ducha, fregando.
Oturma odasında, duşta, bulaşıkları yıkarken şarkı söylerim.
Canto.
Söylerim yani.
Su canto es fuerte y alegre.
Yüksek sesle ve neşeyle şarkı söylüyor
Es del tamaño del canto de un centavo.
toplu iğne başı kadar bişey.
Cerrado a cal y canto, eso es lo que yo quiero.
Sıkı çalışın, istediğim bu.
Sólo que no saben del canto.
Sadece şarkı numarasını bilmiyorlar.
Donde una vez el aire vibró con el canto... de miles de especies de aves ahora es sólo el silencio.
Önceden binlerce kuş türünün cıvıltısıyla inleyen yerler artık sessizliğe gömüldü.
Dispara todas las armas y abre una comunicación por radio para mi canto de victoria.
Bütün silahları ateşleyin ve zafer çığlığım için bağlantı kurun!
Creo que Dios te envió hoy aquí, Henry, para restaurar mi fe en las competencias de canto para adolescentes.
Burdan çıkmak için her türlü numarayı yapmayı düşünüyordum..
Flauta. Canto
Şarkı söylemek.
- ¿ Y después le canto la canción?
Ve sonra şarkıyı mı söyleyeceğim?
No hemos escuchado todavía "canto de los pájaros"
Bunun güzel olmasını istemiştim.