Translate.vc / Espanhol → Turco / Capital
Capital tradutor Turco
4,072 parallel translation
Me temo que no puedo. Necesitaba capital... y tuve que pasar tus deudas a un acreedor... en Rouen, un Monsieur Vinçart.
Israrla parayı istediğimde borcunuzu Rouen'deki alacaklıya yani Mösyö Vinçart'a devretmeliydiniz.
LOS ÁNGELES ES LA CAPITAL DE PERSONAS SIN HOGAR DE LOS ESTADOS UNIDOS.
Los Angeles, Birleşik Devletler'in evsiz başkentidir.
Bueno, es difícil encontrar funcionarios... aquí en lo absoluto en la capital, Mark.
Aslında, burada, başkentte resmi bir görevli bulmak çok zor, Mark.
Abundan los rumores en la capital... mientras el Primer Ministro y su gabinete salen de la ciudad...
Başkentteki birçok söylenti başbakanın ve kabinenin ülkeyi terk ettiği yönünde...
En el lado positivo, se considera "la capital del carrusel del mundo".
Artı olarak dünyanın atlıkarınca başkenti olarak kabul edilir.
Una de las ventajas de ser capital privado.
Özel şirkette çalışmanın sonuçlarından biri.
Haznos un favor a todos. Esta es la capital del modelaje en los EUA.
Ve bir iyilik yapın, burası Amerika'nın modellik başkenti.
76 vidas de la familia del señor Du fueron asesinadas esa noche, y He Ying dejó la capital la semana siguiente.
O gece Du ailesinden, 76 kişi öldürüldü. Ve Ying ertesi sabah başkenti terk etti.
No vendrías conmigo a la capital aunque te lo rogara.
Sana yalvarmama rağmen Benimle başkente gelmedin.
En mis días, si se utilizaba un dialecto diferente... en la capital, todo subía un 20 % más.
Benim zamanımda farklı aksan konuşan biri....... görüldüğünde fiyatlar % 20 artardı.
¿ Quién no sabe dónde están los meadores más largos en la capital?
Başkentte herkes bizim ne kadar uzağa işeyebildiğimizi biliyor.
¿ Puedo ver vuestra tabla de capital, presentación de la inversión, plan de negocio o cualquier otro papeleo que hayáis preparado?
Sermaye tablonu, yatırım çizelgeni iş planını ya da hazırladığın başka yararlı belgeleri görebilir miyim?
Creo que podemos pasar a los cara a cara con cada miembro - a si pueden defender la tabla de capital.
- Sermaye tablomuzu savunmak için her üyeyle teke tek görüşmeliyiz.
Así pues, ¿ le incluyo en la tabla de capital o no?
Şimdi onu sermaye tablosuna ekleyecek miyim?
Obtener un poco de capital inicial o algo así.
Başlangıç için biraz para filan versem.
Señores, en este caso nuestro capital se llama Yves Saint Laurent, con su enorme talento.
Beyler, buradaki yatırımımız Yves Saint Laurent. Onun yeteneği.
Sí. Tenemos que conseguir gorras Capital.
Evet, Capitals şapkası almalıyız.
Esa bolsa era Fugly con un capital "Fug."
O çanta Leş cumhuriyetinin başkenti olacak kadar leşti.
Los dos rescatados serán trasladados a la capital para ser interrogados.
Kurtarılan iki genç sorgulanmak üzere derhal Panama şehrine götürülmüşlerdir.
Si eres famoso por haberte cogido a la mitad del Poniente. Y llegaste a la capital después de dos semanas de malos caminos, ¿ a dónde irías?
Westeros'un yarısında şanın almış başını yürümüş ve iki haftalık kötü bir yolculuktan sonra başkente yeni gelmişsin nereye giderdin?
Les gustan pálidas en la capital.
Başkentte soluk seviyorlar zaten.
No veo muchos Dornienses en la capital.
Ben de başkentte pek Dorne'lu görmem.
Estoy aquí para darte la bienvenida a la capital.
Başkente hoş geldiniz demek için geldim.
La última vez que estuve en la capital fue hace muchos años.
Başkente son gelişimden bu yana çok uzun yıllar geçti.
Veamos, iniciaste una pelea con Ned Stark en la calle y despareciste de la capital.
Bir bakalım, sokakta Ned Stark ile kavga çıkarıp başkentten bir anda ayrıldın.
- Así es fuera de la capital.
Ürkütücü olmalı. - Taşra böyledir.
Así es fuera de la capital.
Burası taşra.
Una de los dos únicas espadas de acero Valyrian en la capital, Su Majestad, recién forjada en su honor.
Başkentteki iki Valyria çeliği kılıçtan birisi majesteleri, şerefinize yeniden dövüldü.
Por supuesto que sí, hombre, deja de distraer... al mundo que está buscando su futuro sin capital.
Kazandım tabii ki. Sermayen olmadan geleceğin için dünyaya atılamazsın.
¿ Dónde más en el mundo podría un hombre sin ningún capital... convertirlo en un millón de dólares?
Dünyanın başka neresinde bir adam hiç sermayesi olmadan dolar milyarderine dönüşebilir?
El Fiscal local, presiono por un caso de pena capital, y lo consiguió basado en pruebas muy delgadas.
Bölge savcısı zayıf kanıtlara dayanarak ana davayı yürüttü.
Mira, hijo, yo no quiero discutir los puntos más finos de la ley contigo, pero estamos investigando un potencial caso de asesinato capital.
Evlat, seninle kanunun ceza noktaları konusunda tartışmaya girmek istemem ama potansiyel büyük bir cinayet davasını soruşturuyoruz.
Una moderna ciudad capital para una moderna Francia.
Modern bir Fransa için modern bir başkent.
Deberias venir conmigo a la capital.
Başkente benimle gel.
Mira, cielo, tu padre todavía tiene el capital político para hacer que esto ocurra.
Bak tatlım, bunun gerçekleşmesi için baban hâlâ politik sermayeye sahip.
Le di ese apoyo, al costo de capital político serio.
Sana destek verdim, hem de ciddi politik sonuçlarına rağmen.
Dado que creemos que esta amenaza es creíble, he ordenado que nuestra ciudad capital se ponga en alerta crítica.
Tehdidin geçerli olabileceğine inandığımızdan başkentimizde acil durum alarmı emrettim.
Hoy en día, mundialmente, la abrumadora la mayoría absoluta de la investigación bio-tecnológica es financiada por capital privado, y hoy, el Grupo Dyad, abarca al mundo entero.
Günümüzde, dünya çapında çok önemli biyoteknik araştırmalar özel sermayeler tarafından desteklenmekte ve yine bugün, Dyad Grup tüm dünyaya hükmetmekte.
Hace 15 años, "Compañía Capital Diamond".
15 yıl önce, Capital Elmas Şirketi.
La French Connection es una organización mafiosa que hizo de Marsella la capital mundial de la heroína y que inunda hoy las calles de Nueva York.
"Fransız Bağlantısı" Marsilya'yı eroinin merkezi yapmış New York sokakları bile bu istiladan kurtulamamıştır.
Por eso queríamos hablar contigo esta noche... y ser francos con todo lo que está pasando... para asegurarnos de que entiendas los cargos... y que, por muy mal que se ponga la situación... seguiremos adelante capital en mano.
Bu yüzden bu gece seninle burada oturup olan her şey hakkında dürüst davranalım dedik. Şikayetlerin içeriğini anladığından emin ol, en kötü senaryoda bile eldeki sermaye ile çok rahat ilerleriz.
Los consulados son oficinas regionales, los cuales sirven a la embajada en la capital.
Konsolosluklar yerel ofislerdir, Elçilik merkezde olur.
- ¡ ¿ Dónde está? ! - ¡ Nadie sale de la capital!
- Kimse şehirden çıkmayacak!
¿ Qué te dije una vez de la capital?
Sana başkent ile ilgili ne söylemiştim?
Llegas a la capital, un experto en envenenamiento, y unos días después mi nieto muere envenenado.
Bir zehir uzmanı olarak başkente geliyorsunuz ve birkaç gün sonra torunum zehirlenerek ölüyor.
Desde que la gran vaca te trajo de vuelta a la capital.
O koca inek seni şehre getirdiğinden beri.
Entonces si te digo que dejes la capital ahora mismo y encuentres a Sansa, si te digo que encuentres a esa pequeña perra asesina y me traigas su cabeza, ¿ lo harías?
Peki şimdi senden şehirden ayrılıp Sansa'yı bulmanı istesem o eli kanlı küçük orospuyu bulup da kellesini getirmeni istesem yapar mısın?
¿ Son del distrito de la capital?
- Başkent polis merkezinden misiniz?
Algunos aquí, algunos en la capital.
Bazıları burada, bazıları başkentte.
TEMPRANO HOY * CRISIS DE REFUGIADOS SE INTENSIFICA Justine, ¿ qué estás viendo en la capital?
Justine, başkentte neler görüyorsun?
"No es aumentando el capital de un país," "sino dejando una gran parte de ese capital" "activo y productivo, que de otra forma no estaría así,"
"Bir ulusun endüstrisini geliştirmekteki en akıllıca işlem ülkenin başkentini geliştirmek değil başkentin daha büyük bir kesiminin başka şekillerde olabileceğinden daha daha aktif ve üretken olmasını sağlamaktır."