Translate.vc / Espanhol → Turco / Capture
Capture tradutor Turco
293 parallel translation
Capture un barco ingles.
Bir İngiliz gemisi ele geçirdim.
Mi parienta espera que capture personalmente a Adolf Hitler... y aquí estoy en la India.
Karım Adolf Hitler'i yakalamamı istiyor... bense Hindistan'dayım.
Pienso en su chico cuando Paolo lo capture.
Paolo, senin oğlanı yakaladığında yapacaklarını da düşünüyorum
Puede que no lo capture.
Belki de onu yakalayamaz
Siento molestar a Corbett por un vagabundo mexicano es como matar una mosca a cañonazos. Mas toda la gente honesta estará muy agradecida al hombre que capture al autor de tan terrible delito.
O adamın ölüsünü adalete teslim edecek kişiye tüm dürüst halk minnet duyacaktır.
Yo empecé a coleccionar las serpientes, capture una ayer.
Yılan yakalamaya başladım, dün bir tane yakaladım.
Espera. Avisa de que quien capture a Jade Raksha será bien recompensado.
Unutma, Kim Yeşim Hayaleti ölü yada diri yakalarsa... büyük ikramiye kazanacaktır
Sólo falta que Mackintosh prepare el gancho... y lo capture.
Geriye sadece Mackintosh'un oltayı tutup onu çekmesi kalıyor.
Entonces los capture
Sonra onları buraya getirttim!
Yo lo capture a él.
Ben onu terk ettim.
, no tienes miedo de que tu novia nos capture? .
Yoksa kız arkadaşın gelip seni yakalamasından mı korkuyorsun?
Quiero que emita rayos de luz... y que capture el futuro y el pasado.
Örneğin bu kürenin x ışınları yaymasını ve geçmişle geleceği görmesini istiyorum.
La insistencia de Diana en dejar que el teniente James capture al espía.
Diana'nın şu bilgisayar korsanını yakalaması için James'e yetki vermesi konusundaki aptalca ısrarı.
Lo capture, su Majestad.
Onu yakaladım Majesteleri.
Capture al muchacho.
Çocuğu yakaladım.
Si no quieren que mi nave capture...
Tabi, gemimin bu...
¡ Le ofrezco que me capture y que después venda mis huesos!
Önce beni yensinler, kemiklerimi sonra satsınlar.
Un diario popular ofreció pagar 5,000 dólares a quien capture vivo a ese ser.
Popüler bir süpermarket gazetesi yaratığı canlı getirene... 5000 $ ödül vereceğini belirtti.
Jordan mira lo que capture en el vestíbulo, un genio.
Bak lobide ne yakaladim. Bir dahi yakaladim.
Willard llamó a la radio desde Bimini cuando se enteró del robo... y dijo que ofrecía $ 100.000 al que capture al tipo.
Willard soygunun farkına varınca Bimini'den radyo istasyonunu aradı... ve bu adamları yakalatanlara $ 100,000 vereceğini söyledi.
Pues, entonces, ¿ habrías preferido... que la Agencia capture a la chica y al joven Kasalivich?
Evet, peki. Federal büronun kızı ve Kasalivich'i ele geçirmesini mi tercih ederdin?
Quiero que cada uno de esos capture 10 más.
Bunlardan onar tane daha getirmenizi istiyorum.
El Consejo de Seguridad determina que cualquier país que capture un alienígena es responsable de su inmediata exterminación.
Güvenlik Kurulu'nun 1013. maddesi böyle bir canlının ele geçirilmesi halinde hemen yok edilmesini öngörür.
No me va a impedir que capture a Salmoneus.
Beni Salmoneus'dan uzak tutamayacak!
Quien capture nuestro unicornio, ganará el tesoro.
Bu tek boynuzluyu kim yakalarsa, hazinesini kazanacak.
Quizás es hora de dejar que otro lo capture.
BeIki de onu yakaIama i ini başkasına bırakmanın zamanı.
A quién lo capture... Lo ascenderé al más alto cargo.
Kim Griffith'i yakalarsa onu iki rütbe yükselteceğime söz veriyorum!
El Lompoc Picayune Intelligencer tiró una edición especial... contando como capturé a los dos delincuentes.
Lompoc Picayune muhabiri, iki hırsızı yakaladığımı anlatan özel baskı çıkardı...
Había un articulo donde se contaba como capturé a ese par de ladrones... ¿ Quien robó los dos millones de dólares del Skinner Lompoc Bank? .
Orada, Skinner'ın Lompoc'taki bankasından 2 milyon dolar çalan birkaç hırsızı yakaladığımı anlatan bir makale vardı.
Y capturé a los tipos que le dispararon.
- Onu vuranları da yakaladık
Entonces capturé... a este hombre para que lleve mi mochila.
O zaman bu adamı esir aldım. Teçhizatımı taşısın diye.
Luego capturé a un sujeto buscado en tres estados.
Sonra üç eyalet polisin aradığı bir adamı buldum.
No lo capturé con la fuerza de unos brazos, sino con su suavidad.
Silahla değil, yumuşaklıkla yakalandı o.
Deja que él capture a Ringer para nosotros.
Ringer'ı bize o getirsin.
No lo capturé por recompensa
Onu ödül için yakalamadım.
- Yo lo capturé, señor.
Kampın içinde yakaladım, efendim.
Yo la capturé.
Onu yakaladım ve Yamana yetkililerine teslim ettim.
Los capturé.
Bunları yakaladım.
Capturé un pescado. - ¡ Hola, papá!
Bak balık yakaladım.
- Yo capturé uno...
- Ben bir tane...
- Sí. Lo capturé.
- Evet, onu yakaladım.
Cuando los capturé rompiendo las reglas del Señor, los degollé con la navaja
Tanrı'nın emirlerine uymadıklarını görürsem öyle yaparım.
No es de extrañar que nunca capture a nadie.
Niye kimseyi yakalayamadığın anlaşılıyor.
Sin embargo, capturé a su líder, y...
Ancak ben liderlerini yakaladım ve...
Tambié capturé tu radar.
Radar üssünü de ele geçirdim.
Capturé los archivos del Central City Daily.
"Günlük Central City" gazetesinde çıkan son haber dosyalarını araştırdım.
Pues ahora que capturé a la joven, ¿ por qué no me haces un favor y vas por mi sombrero a su apartamento?
Genç hanımı benim yakaladığım düşünülürse neden bana bir iyilik yapıp, daireden şapkamı alıp gelmiyorsun?
Capturé a la princesa.
- Prensesi ele geçirdim.
Sí te capturé, en nuestra tierra.
- Seni yakaladım... bizim arazimizde.
Yo capturé a la chica.
- Kızı ben esir aldım!
Bueno, miren a quién capturé, chicos.
Güzel... bakın neyi esir aldım, çocuklar!