Translate.vc / Espanhol → Turco / Cartel
Cartel tradutor Turco
4,559 parallel translation
Ni siquiera terminaron de pintar el cartel. Dice "El resto de Tom".
Daha şu yazıyı boyamayı bile bitirmediler. "Tom's Bi" yazıyor.
¿ Qué tal si es uno de afuera como suele verse en un cartel de drogas?
Uyuşturucu karteli modelindeki gibi bir yabancıysa peki?
Y como dice el cartel, la dirección se reserva el derecho a negar el servicio a... pedos.
Tabelada da yazdığı gibi yönetim "osuruklara" servis yapmama hakkına sahiptir.
¡ ¿ Quién coño ha cambiado el maldito cartel? !
Kim değişti ulan tabelayı?
El cartel Caza te busca.
Caza karteli peşine adam takmış.
Dime que esto no va sobre ti tratando de localizar al cartel... que te enganchó a la heroína.
Bunun sana eroin veren kartelin izini bulmakla ilgisi olmadığını söyle.
El jefe del cartel es Alfredo Armas.
Kartelin lideri Alfredo Armas.
- Carlos Solano... jefe del cartel Solano.
- Carlos Solano. Solano kartelinin başı.
Carlos padre maneja el cartel fuera de Tecate... envía todo al norte por autobuses a Carlitos.
Carlos Sr. karteli Tecate dışından yönetiyor. Otobüslerle her şeyi kuzeyden Carlito'ya taşıyor.
Es decir, lideras un cartel de narcóticos ahora.
Şu anda bir narkotik karteli yönetiyorsun.
- Veamos. Debió ser un par de días después... de que tu marido fuera asesinado por miembros del cartel de Otero.
Kocanın Otera karteli tarafından öldürülmesinden birkaç gün sonraydı.
Entiendo cómo está funcionando el cartel ahora.
Kartelin şimdi nasıl işlediğini biliyorum.
Ella viene a la ciudad cada pocas semanas para... organizar las finanzas del cartel.
Birkaç haftada bir şehre gelip kartelin hesaplarıyla ilgileniyordu.
Eso significa que solo están allí para el cabeza de cartel.
Yani sadece baş grup için gelecekler.
Trece lugartenientes del cartel asesinados a la vez.
13 tane kartel üyesi tek seferde öldürülmüş.
Nuestro equipo en Hermosillo... huyó del Cartel de Caza... y estoy con mucha presión en esto... porque Warren no encontró nada en esos autobuses.
Hermosillo'daki ekibimize Caza kartelinden ateş açılmış ve ben bunun üstüne eleştiri alıyorum, çünkü Warren kahrolası otobüslerle ilgili bir şey bulamadı. - Yakın.
Estamos a punto de ver... todo lo que hay en ese autobús y voy a rastrearlo... todo lo necesario hasta llegar al cartel.
Uyuşturucuyu, silahları, otobüsteki her şeye ulaşmak üzereyiz ve bunu yaptığımızda her şeyi kartele kadar takip edeceğim.
Me preguntaba si a tu jefe le importaría colgar un cartel.
Patronunun bu posteri asmaya izin verir mi diye merak ediyordum.
Tenían el cartel de "No molestar".
"Rahatsız etmeyin" asılıydı kapılarında.
No mandaste en una búsqueda inútil para derrocar la facción rival dentro del cartel.
Bizi oraya Kartel içindeki rakiplerini enselememiz için gönderdin. Ne?
Una vez que Heredia muera... Muñoz y sus hombres tendrán control exclusivo sobre el cartel.
Heredia öldüğünde Munoz ve adamları kartelin kontrolüne tamamen sahip olacaklar.
Es un conocido recadero del cartel colombiano.
Kolombiya karteli içinde torbacılık yapıyor.
El cartel de "No molestar" está puesto.
"Rahatsız Etmeyin" kartı da takılı.
" Espero que este espectáculo esté en cartel mucho tiempo, no solo porque cualquiera necesite ver Don ´ t Rain On My Parade de nuevo, o para que los productores encuentren una manera de conseguir un remolcador real en el escenario, sino porque
"Umarım bu gösteri uzun süre devam eder. " Ama kimsenin'Don't Rain on My Parade'şarkısını yeniden duymak istediğinden... "... ya da yapımcının sahneye...
Vamos a estar en cartel para siempre.
Sonsuza kadar devam edeceğiz.
¿ Viste el cartel? Decía "farthinder".
Şu tabelayı gördün mü?
Para el cartel de desaparecido.
Kayıp ilanı için.
Yo te dejaría subir, pero Marcus ha hecho este adorable cartel.
Çıkmana izin verirdim, ama Marcus bu şirin tabelayı hazırlamış.
¿ Has pensado un poco más en mi cartel?
Tabelamı asmayı düşündün mü hiç?
Me temo que no será posible, porque Will finalmente ha aceptado poner mi cartel de no se admiten chicas.
Korkarım, mümkün değil. Çünkü Will, en sonunda kadınları reddetme tabelamı koymayı kabul etti.
He intentado detenerla, pero ha ignorado por completo el cartel.
Onu durdurmayı denedim, ama tabelamızı tam anlamıyla görmezden geldi.
Eso no es lo que dice el cartel.
- Tabelada öyle yazmıyor.
Solo queremos saber - cómo tu tía se involucró con el Cartel. - ¿ Cartel?
- Halan mafya anlaşmasına nasıl bulaştı bilmek istiyoruz.
Es del Cartel. Sí.
- Uyuşturucu satıcısı.
Vuelve a colocar el cartel.
Tabelayı yerine koy.
Ese lugar es el único vínculo que tengo hacia el Cartel de Solano... y a las personas que lo protegen.
- Kim aradı? - Sadece bir ses. İkimiz de Solano'nun Emniyet Teşkilatı'nda bir adamı olduğunu biliyoruz.
- ¿ Cómo es que pasó eso? ¿ Cómo pasaste de atrapar bandas a trabajar con un cartel?
İti an çomağı da hazırla.
Así es, directo desde el DP del El Paso... donde realicé mucho trabajo relacionado a pandillas y carteles... y ahora salgo de un largo trabajo encubierto con el cartel Familia.
- Çevrilmemiş altyazı - - Çevrilmemiş altyazı -
Unos años atrás, estaba de incógnito con el Cartel Catorce.
- Çevrilmemiş altyazı -
DEA de todas partes, implicaciones del cartel, usted sabe el taladro.
Narkotik Şube işin içinde, mafya bulaşmış, olayı biliyorsun.
¿ Por qué no nos cuentas cómo encaja en el cartel?
Mafya ile ne ilgisi var, onu anlatır mısın?
¿ Era el cartel?
Mafya mı öldürdü?
Aquellos que me pusieron en contacto con el líder del Cártel de Caza, Mike.
Beni Caza kartelinin lideriyle bağlantıya sokacak türden Mike.
# Me aferraré a ello hasta # # que esté en un cartel # # por todo Times Square #
♪ Bunlarla yetineceğim ♪ ♪ Times Meydanı panolarında ♪
RR.HH. eran quienes se encargaban antes de La Ballena, pero desde su desaparición, el cártel ha tenido dificultades para encontrar un socio en quien puedan confiar.
Balina'yla eskiden HR ilgilenirdi. Ama onların işi bittikten sonra kartel güvenilir bir ortak bulmakta zorlandı.
¿ Nada sobre el cártel de Solano?
Solano karteliyle ilgili bir şey yok mu? Hayır Mike.
Averigua cómo esconden la mercancía... pon algunos localizadores, y rastréala hasta llegar al cártel.
Birkaç takip cihazı yerleştirecekler. O şeyi yol boyu kartele kadar takip edecekler.
¿ Conectaste ya esas chicas con el cártel?
Kızları kartele henüz bağlayamadın mı?
Activos confiscados a un cártel de droga que se va a... reutilizar para financiar el desarrollo en el tercer mundo.
Bir uyuşturucu kartelinden haczedildi üçüncü dünya ülkelerinin kalkınmasına harcanacak.
- ¿ Quiénes son esos tipos? - Un cártel local samoano... dirigido por Inoke Makuakane.
Inoke Makuakane tarafından yönetilen yerli bir Samoa karteli.
Escuché que detuviste a 50 miembros del Cártel Familia en un arresto.
- Çevrilmemiş altyazı -