Translate.vc / Espanhol → Turco / Chronos
Chronos tradutor Turco
110 parallel translation
Siempre hablando de ese perro... sabiendo... que el verdadero Chronos murio en las alcantarillas hace años.
Gerçek Chronos'un yıllar önce kanalizasyonda kaybolduğunu bildiğinden beri... Hep o sahtekar köpekle konuşuyor.
Chronos!
Chronos!
Oh, Chronos!
Oh, Chronos!
Coraje, Chronos!
Cesaret, Chronos!
- No puedo encontrar Chronos!
- Bulamadım Chronos!
Chronos ha muerto!
Chronos ölmüş!
- No puedo encontrar Chronos!
- Chronos'u bulamadım!
Chronos?
Chronos?
Chronos también!
Chronos, bu taraftan!
nada, Chronos!
Yüz, Chronos!
Vamos, Chronos!
Gel, Chronos!
Estamos vivos, Chronos!
İkiniz de yaşıyorsunuz, Chronos!
Eons más tarde, el líder zoanoide, llamado ZOALORD se ha despertado y creado la Corporación Kronos para desarrollar aún más la tecnología zoanoide para la dominación mundial.
Uzun süre sonra ZOALORD denilen zoanoid lideri harekete geçti, zoanoid teknolojisini daha da geliştirerek, dünyayı ele geçirmek amacıyla Chronos Şirketi'ni kurdu.
El Dr. Tetsu SegaWa, científico investigador de Kronos, presiente peligro si esta "unidad" es activada por el Zoalord.
Chronos'da çalışan, Dr. Tetsu Segawa adında bir bilim adamı, bu ünitenin zoalord tarafından aktif edildiği takdirde çok tehlikeli olacağını anladı.
Estuve investigando la corporación Kronos donde trabajaba su padre.
Babanızın çalıştığı Chronos şirketini araştırıyordum.
lba a entregarme algo que había obtenido en el laboratorio de Kronos.
Chronos laboratuvarından aldığı bir şeyi bana teslim edecekti.
El cuerpo descompuesto del Dr. Tetsu SegaWa, genetista de la Corporación Kronos, fue hallado esta noche debajo del puente de la calle 7.
Chronos Şirketi'nde genetik uzmanı olan Dr. Tetsu Segawa'nın parçalanmış cesedi sabahın erken saatlerinde 7 nci Cadde Köprüsü'nün altında bulundu.
Llamamos a los representantes de Corporación Kronos, pero no comentaron sobre por qué no se informará...
Chronos Şirketi yetkilileriyle kurduğumuz temasta neden olabileceği hakkında hiçbir yorum yapmadılar...
Trataba de traerme un dispositivo mecánico que Kronos había hallado.
Chronos'ta bulduğu mekanik bir aygıtı bana getirmeye çalışıyordu.
Te dirá algo que sé con seguridad... Kronos no estaba involucrado.
Sana emin olduğum tek şeyi söyleyeyim, Chronos bu işin içinde değil.
Algo que podría ser peligroso si Kronos averiguara cómo activarlo.
Chronos onu nasıl aktif edeceğini bulursa çok tehlikeli olurmuş.
Soy presidente del directorio de la Corporación Kronos.
Chronos Şirketi'nin yönetim kurulu başkanıyım.
Antes de dejar Kronos, pasé tres días desmontando el dispositivo con mis propias manos y volviendo a montarlo.
Chronos'tan ayrılmadan önce Makine Dairesi'nde üç gün geçirdim. Çıplak ellerimle cihazı parçalarına ayırdım...
Chronos el Magnífico.
Olağanüstü Chronos.
Mejor sería Chronos el Idiota.
Daha çok Hödük Chronos'a benziyor.
No es tan malo como suena, pero, um Chronos quedará bajo detencióm por las próximas veinticuatro horas.
Kulağa geldiği kadar kötü bir şey değil ama Chronos 24 saat boyunca gözaltında olacak.
¿ Dónde está el Zafiro Cronos que me prometiste?
Bana söz verdiğin o Chronos Safıri nerede?
Encontraremos el Zafiro Cronos y cuando lo encontremos nadie podrá detenernos.
Chronos Safır'ini bulacağız. Ve bulduğumuz zaman kimse bizi durdurmayı başaramayacak.
Se necesita el Zafiro Cronos para detener Armagedón.
Kıyamet Cihazını durdurmak için Chronos Safır'i gerekli.
Entrega Cronos a OSS de inmediato.
Chronos'u hemen OSS'e getirin.
¿ Ese es el zafiro?
O Chronos Safır'i mi?
- Eso puede esperar.
- Chronos Safır'i bekleyebilir.
¿ Rebecca se puede quedar con el collar?
Chronos'a ihtiyacımız yok. Yani kolye Rebecca'da kalabilir.
Ya localizamos el Zafiro Cronos.
Chronos Safır'in yerini bulduk.
Repito, encontramos el Zafiro Cronos.
Tekrarlıyorum. Chronos Safır'in yerini bulduk.
¡ No dejen que el Zafiro Cronos se escape!
Chronos Safır'ini elinizden kaçırmayın!
Sólo necesito quitarles el Cronos a esos niños metiches.
Chronos'u o baş belası çocuklardan almak zorundayım.
¡ Se llevaron el Zafiro Cronos!
Chronos Safır'i aldılar.
Prueba de "Proyecto Armagedón", 1936. "El Zafiro Cronos resulta ser el único elemento conocido capaz de parar el aparato de Armagedón".
"Kıyamet Projesi fılmi 1936 Chronos Safıri'nin, Kıyamet Aletini durdurabilecek tek element olduğu keşfedildi."
Tenemos el Zafiro Cronos.
Chronos Safır'i aldık.
Tenemos que entrar en la bóveda de la OSS ir con el Minutero encontrar el Zafiro Cronos y usarlo para parar el aparato de Armagedón y claro, salvar el mundo.
OSS kasasına girmemiz gerekiyor. Zaman Tutucu'yu yakalayıp... Chronos Safır'ini bulup Kıyamet Aletini durdurmak için kullanacağız
La OSS terminó el experimento con una solución literalmente caída del cielo. El Zafiro Cronos.
OSS gök yüzünden gelen bir çare olan Chronos Safır'ini kullanarak deneyi sona erdirdi.
¡ El Cronos!
Chronos!
- Sí, esa el la marca de Cronos.
- Evet bu Chronos'un simgesi.
¿ Cómo podremos encontrar a este Cronos?
Chronos'u nasıl bulacağız?
Él está... Cronos está apostando a las carreras que ya conoce el resultado.
Chronos sonucunu bildiği yarışlara oynuyor.
Tú primero. Se dice por ahí que se podría convocar a Cronos, para obligarle a que les contara el futuro
Burada Chronos'u çağırmak için onu geleceğini söylemeye zorlamalısın yazıyor.
Porque llamar a Chronos no es el problema.
Çünkü Chronos'u çağırmak sorun değil.
Espera, si yo... Si mato a Chronos... Me tengo que quedar aquí.
Bekle eğer Chronos'u öldürürsem burada kalırım.
"Sammy, resulta que Snider es Chronos."
"Sammy, Snider'in Chronos olduğunu öğrendik."
¿ Y el Cronos?
Peki ya Chronos?