English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Circular

Circular tradutor Turco

942 parallel translation
Asumiendo una formación circular.
Çevremizi sarıyorlar, yavaş yavaş ama kesinlikle.
"Jamás den un gancho circular así".
"Böyle bir kolu boşa savurmayın"
Hace dos días recibí esta circular.
Bu ilan elime iki gün önce geçti.
Con ellos, no es trampa hacerlo circular.
- Böyle bir ekiple yüksek tiraj zor değil.
- Tiene que circular antes. - ¿ Un puro?
- Saat yönünde dönmeli Albay.
La descripción del cómplice está en la circular, sobre la mesa.
Suç ortağının eşkali de panodaki ilanda yazıyordu.
Mi hija no haría circular rumores ridículos.
Kızım gülünç söylentiler yayacak biri değildi.
No importa, los médicos y los sacerdotes pueden circular.
Önemi yok. Doktorlar ve papazlar için geçerli değil.
- Hacerlos circular, supongo.
- Yayacağım, sanırım.
O si tienes un avión cuatrimotor, puedes volar en una gran ruta circular.
Ya da dört motorlun olursa, daha uzun mesafelere gidebilirsin.
Haremos circular el rumor y daré una gran fiesta la noche anterior.
Anladım. Herkese duyurur, ardından son gece büyük bir parti veririz.
Las haré circular entre Uds.
Bunları hemen gönderiyorum.
El Antonia Graza está atrapado en esta corriente circular muy fuerte y lentamente ha sido empujado hacia las rocas. La última vez, chocó.
Antonia Graza bu güçlü akıntıya kapıldı ve yavaşça bu kayalara doğru itildi.
¿ Crees que esto no va a circular?
Sence bu duyulmayacak mı?
Deme un minuto. Lo suficiente para que la sangre vuelva a circular.
Bir dakika bekle de elime tekrar kan gitsin.
¿ Quieres irte, por favor, y circular sin parar?
Buradan gidip taksiyle dolanır mısın?
¿ No pueden circular sin detenerse cada 5 minutos?
Siz insanlar her beş dakikada bir durmadan bir treni hareket ettiremez misiniz?
Es el tiempo requerido para que el corazón haga circular la sangre por todo el cuerpo.
Kanın tüm vücutta dolaşması için gerekli süre olmalı bu.
Quiere una motocicleta y poder circular por toda Carpatia.
Motosikleti olsun ve Karpatya'da istediği gibi gezebilsin istiyor.
Uds. tienen que circular por ahí... y ayudar a mejorar las relaciones americano-japonesas.
Bu parti özellikle sizin için veriliyor. Her tarafa Japon-Amerikan ilişkilerinin ne kadar iyi olduğu yayılmalı.
Haremos circular una foto por si alguien lo vio salir de lo de la Sra. French.
Belki biri seni Bayan French'in evinden çıktıktan sonra görmüştür diye fotoğrafı gazetelere dağıtacağız.
Su Señoría, la defensa no dejó piedra sin voltear en su esfuerzo por hallar una coartada e hizo circular esta foto a la espera de conseguir un testigo que lo hubiera visto salir de la casa de la víctima o entrar a la suya en los horarios que él dice.
Efendim, savunma, mahkum için tanıklık yapacak birini bulmak için altına bakmadık bir taş bile bırakmadı. Bu fotoğrafı sokaklarda dağıtarak söylediği saatlerde Bayan French'in evinden çıkışını ya da kendi evine girişini gören bir tanık bulmaya çalıştılar.
Esa es la llamada "velocidad circular".
Buna "dairesel hız" denir.
8 Km / seg VELOCIDAD CIRCULAR
8 KPS DAİRESEL HIZ
Es capaz de superar la distancia entre dos puntos en el globo incluso desarrollar velocidad circular, y convertirse en satélite de la Tierra.
Bu dünya üzerinde herhangi iki nokta arasındaki mesafeyi aşmaya yeterli, hatta dairesel hızı geliştirmek için, yani Dünya'nın uydusu olmak için yeterli.
Se alcanza la velocidad circular.
Dairesel hıza ulaşılır.
La enorme construcción, llena de equipos complejos, movidos por energía atómica, se precipita alrededor de la Tierra con velocidad circular.
Büyük bir inşaat, birleşik donanım, atom enerjisi tarafından destekleniyor. Dairesel hızla dünyanın etrafında dönüyor.
¿ Cuánto tiempo ha pasado desde que acompañamos a los primeros cosmonautas, en su huida a esa órbita circular, entonces deshabitada?
Biz ilk kozmonotun genelde ıssız yörüngede uçuşuna.. eşlik edeli ne kadar oldu?
Una bailarina... es una sierra circular...
Bir adet döner testere...
.. ¡ con la sierra circular miren la hora!
Saate bak, saate baksana!
- Si, Ud. Su permiso para circular.
- Evet. Burada dolaşmaya iznin var mı?
- Teatro circular, señor. Muy informal.
- Bağımsız bir tiyatro efendim.
Así los otros podrán circular por el sótano sin mí.
Bununla diğerleri kilerin etrafında bensiz dolaşabilirler.
La reacción del calor al frío para el aparato digestivo, la sangre deja de circular, y buenas noches...
Sıcak soğuk şoku adamın sindirimini ve kan dolaşımı durdurdu.
Aviso clasificado para circular en los periódicos de Berlín. Anote...
Bütün Berlin gazeteleri için bir ilan.
Si lo hacemos circular, sonara como varios jeeps.
Sürekli hareket ederse çok cip varmis fikrini verir.
- ¿ Encontró esa circular?
- Şu ilanı buldun mu?
Ni siquiera por la mañana temprano se puede circular.
Sabah erkenden bile araba kullanılmıyor.
¿ Es una barrera circular?
Bu dairesel bir engel mi?
Ya sabe, el dinero no ha de estar quieto, hay que hacerlo circular.
Paraları rulo yapacak hali yok ya canım.
Podemos dar tres vueltas siguiendo la pista circular.
Şu lastiklerin etrafında, üç küçük tur.
Las puertas cerradas pueden ser forzadas, para que el aire puro pueda circular por el templo. No son mis palabras, sino las de Salomón.
- Kilitli kapılar zorlanabilir, böylece mabedin içine saf hava dolabilir, bunlar benim değil, Sollomon'un sözleri.
Vi una circular para que volviéramos a trabajar. Es mentira.
İşimize dönmemiz gerektiğini söyleyen bir el ilânı gördüm.
Empieza a circular, chico.
Çekil kenara evlat.
Voy a abrir la mesa entera... para que todos puedan circular y servirse lo que quieran.
Her şeyi ortaya masanın üzerine koyacağım. Böylece herkes istediğini alabilecek.
Lisa quería ayudar a sus amigos al volver a circular.
Lisa iki dostu için bir şeyler yapmak istiyor çünkü artık tekrar piyasadalar.
Empezaremos con una incisión circular.
Dairesel bir kesikle başlayacağız.
- No jures por la luna, la luna inconstante que cambia cada mes en su esfera circular, a menos que tu amor sea así de inconstante.
- Ayın üzerine yemin etme. değişen ayın, yörüngesinde her gece yön değiştiren ayın üstüne yemin etme. Senin de aşkın onun gibi değişken olur sonra.
Una línea circular con 4 hoyos.
- Aslında ovular.
No, no es circular, es más bien "ovalera".
- Bunu da mı yazacaksınız?
- Hagan el favor de circular, por favor.
Tamam.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]