Cliff tradutor Turco

Estoy aquí -

Buradayım CLIFF.

Cliff conoce a Nikki.

Cliff, Nikki'yle tanış!

Cliff clavó sus dientes.

Cliff kendi alemine daldı.

Cliff me lo dijo.

Yani bana Cliff söyledi.

Tienes que cuidarte de Cliff.

Cliff hakkında dikkatli olmalısın.

Cliff puede ser manipulador y peligroso.

Cliff etkili ve tehlikeli olabilir.

- Cliff, ¿ lo has encontrado?

Cliff--Onu buldun mu?

Cliff, muchacho, Abbey tenía un testamento.

Cliff, Abbey yaşamayı ister miydi?

Esas serán las últimas cosas que habre hecho por mi mujer. No, Cliff.

Karım için yapacağım son şeyin asla bu olacağını düşünmezdim.

Lo último que harás por tu esposa es ser fuerte por ella.

Hayır, Cliff. Hayır, karın için yapacağın son şeyi yapmak için onun adına kuvvetli olmalısın.

Cliff, tienes una alergia. Estás con mucho estrés.

Evet, çok stress altındasın, bu yüzden kurdeşen çıkardın.

Abbey está en coma, Cliff.

Abbey komada, Cliff.

Espera, Cliff. ¿ De qué estamos hablando?

Oh, bekle, Cliff, burada neden bahsediyoruz, dostum? Neden bahsediyoruz ha?

Cliff, ponte una loción para la alergia, toma un valium y vete a dormir.

Cliff, kurdeşenlerin için biraz aloe vera kullan, bir valium salla, ve biraz uyu.

¿ Es cierto, Cliff?

Bu doğru mu, cliff?

Voy a destruirte, Cliff.

Mahvolduğunu göreceğim, Cliff.

Está bien, Cliff.

Sen gerçekten iyi bir adamsın, Cliff.

Cliff, esto será muy grande.

Cliff, bu çok büyük ses getirecek.

¿ Qué te pasa por la cabeza, Cliff?

Aklında ne sikim var, Cliff?

Por el amor de Dios, Cliff. ¿ Con quién estás hablando?

Oh, İsa aşkına. Yapma, Cliff. Burada kiminle konuşuyorsun?

- ¡ Cliff! - ¡ Necesita vivir!

- Hayatım, yaşamalısın.

- ¿ Cliff?

- Cliff?

Si mi Dennis se pareciese al Doctor Cliff, ella podría estar moviéndose todo el día.

Sana bir şey söylemek istiyorum. Eğer dişçim Dr. Cliff'e benzeseydi, o beni gece gündüz oyabilirdi, tatlım.

Entonces está admitiendo públicamente que tiene algo con el Doctor Cliff.

Yani sen Dr. Cliff için bir şeyin olduğunu açıkça itiraf ediyorsun, pekiala.

Voy a tener un hijo, Cliff.

Bebeğini taşıyorum, Cliff.

Cliff, has perdido la posibilidad de vivir esta vida cuando comenzaste a acostarte con esa puta.

Hayır, Cliff, o fahişeyi becermeye başladığın zaman o hayatı yaşama şansını kaybettin.

No más, Cliff.

Bundan böyle, Cliff.

- Cliff, ¿ lo has encontrado?

Cliff, bulabildin mi?

Cliff, ¿ qué haces?

Cliff, ne yapıyorsun?

Cliff, ¿ qué haces?

Cliff. Ne yapıyorsun?

Cliff, Abbey murió anoche.

Cliff, Abbey dün gece öldü.

La noche antes de que Eddie muriera, dormí con Cliff.

Eddie ölmeden bi gece önce Cliff le yattım.

Cliff y Greta.

Cliff ve Greta.

Lo sé. ¿ Cliff y Greta?

Cliff ve Greta?

A las 10 : 18 miré por mi ventana y vi a Cliff y Greta huir de la casa de Eddie.

10 : 18 de benim penceremden gördüm. Cliff and Greta yı Eddie'nin evinden koşarlarken gördüm.

Corrían de regreso a la casa de Cliff en pánico y viéndose culpables. Si era tan sospechoso, ¿ por qué no llamaste a la policía? Lo hice.

hem koşuyosun, hem panikliyosun hem suçsuzsun.tipik şüpheliler peki o kadar şüpheliydiler neden polisi aramadın aradım.

Cliff está loco.

Cliff kaçığın teki.

Maestro Cliff.

Master Cliff.

Ese el problema, Cliff.

Sorun, Cliff.

Cliff, tenemos que apurarnos.

Cliff, acele etmeliyiz.

No sé qué sucedió entre tú y Cliff y ese chico Eddie.

ve ben ikiniz ve cliff arasında ne olduğunu bilmem.

Cliff me amenazó esta noche.

Cliff bu gece beni tehdit etti.

- Fui a la casa de Cliff anoche.

- Geçen gece Cliff'in evine gittim.

Buscaba los diarios y videos de Eddie, cualquier cosa que Cliff haya robado, cualquier cosa que provea respuestas.

Ben, Eddie'nin günlüklerini arıyordum, görüntü kayıtlarını Cliffin çalmış olabileceği herhangi bir şey, Cevap bulabileceğim herhangi birşey.

Cliff me dijo que no estuvo cerca de lo de Eddie la noche en que murió.

Cliff olayın olduğu gece evde olmadığınısöylemişti ve Eddie öldü.

No soy Cliff.

Ben Cliff değilim.

Vamos, Cliff.

Haydi, Cliff.

- Ha acabado.

Cliff, unhh. Bitti.

Cliff, vamos.

Cliff, Cliff, haydi.

Cliff.

Hey, Cliff, dinle... ee, uh, hakim bir karar verdi. Evet.

Y Cliff...

Cliff?