English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Clio

Clio tradutor Turco

76 parallel translation
Eres Clio, mi musa de la historia.
Sen Clio, benim ilham perimsin.
¿ Clio?
Clio?
Con este cliente, saldremos mucho a cenar, iremos a un montón de espectáculos, quizá ganemos uno o dos Clio. Y a él, nadie quiere volverlo a ver. Definitivamente no contigo.
Hem zaten, bu gelir sayesinde, hepimiz daha çok akşam yemeği yiyor olacağız ayrıca o artık görmek isteyeceğimiz birisi değil en azından seninle değil.
Nadie más ha ganado dos Clios.
Ajansa iki Clio ödülü kazandırdım.
Sus campañas nos han hecho ganar premios Clio.
Pazarlama tekniği bize Clio Ödülü'nü kazandırdı.
- El Bati-Clio
- Bat-Clio!
Al Bati-Clio
Bat-Clio'ya.
Le prometiste una estatuilla, supongo que hablabas del Clío, ¿ no?
Ona bir heykel sözü verdin, sanırım Clio'yu kastetin değil mi?
Ganamos el Clio por nuestro Pastel Snapple.
- Onlar çalabilir mi? - Snappel bölümümüzle Cleo kazandık.
Sí, y veo que ganó un premio por el anuncio del aliño de la ensalada Thompson.
Thompson salata sosu reklamın için Clio ödülü kazanmışsın.
El Clio y la Mujer en la Publicidad van en el aparador.
Clio'yu ve Women In Publishing'i büfenin üzerine koy.
¿ Un vehículo de marca Renault Tipo Clío gris, matriculada 5433 RS 62, es suyo?
Gri bir Renault Clio. 5433 RS 62 plaka. Sizin mi?
Porque ese comercial, ese niño vaquero fue la primera estrategia exitosa de la que han estado cerca desde que patrocinaron a "Fibber McGee and Molly". ¡ Ganamos el Clio!
Çünkü o reklam, o kovboy çocuk... McGee ve Molly'nin sponsoru olduğunuzdan beri size sunulan en iyi stratejiydi. Clio ödülü kazandık!
- Ustedes ganaron el Clio.
- Clio'yu siz kazandınız.
¿ Ese es tu discurso para los Clio?
Clio ödüllerindeki konuşmanda bunu mu söyleyeceksin?
He estado en los Clio antes.
Daha önce de gitmiştim Clio ödül törenine.
¿ Cuándo sales para los Clio?
Clio ödüllerine ne zaman gidiyorsunuz?
Sólo tenemos una hora hasta nuestra cita para los Clios.
Clio törenine yetişmek için sadece bir saatimiz var.
Bueno, me encontré con Ken Cosgrove y Clarence Birdseye en los "Clios".
Clio töreninde Ken Cosgrove ve Birds-Eye'dan Clarence'a rastladım.
Es un Clio.
Clio ödülü bu.
Me enteré de lo de los Clios.
Clio Ödüllerindeki olayı duydum.
- ¡ Pero conseguiste el Clio!
- Ama Clio ödülünü sen aldın!
Esto es un Renault Clio, pero es la versión Cup.
Bu Renault Clio, ama Kısa versiyonu.
- Este es enorme, el Clio.
Evet öyle. Bu kocaman, Bu Clio
¿ Desde cuándo el Clio es un coche enorme con un radio de giro gigantesco?
Renault ne zamandan beri devasa direksiyonlu kocaman arabalar yapmaya başladı?
Bueno, hoy estamos analizando el aburrido Renault Clio Copa...
Şimdi, bugece sıkıcı Clio Cup..
Y también creo que es mejor que el favorito de May El Renault Clio Cup
May'in favorisi Renault Clio Cup'tan daha olduğuna da inanırım.
¿ Quiere decir este Clío?
Clio'yu mu kastediyorsun?
Clio.
Clio.
Ahora tengo un Clío.
Şimdi Clio'm var.
Que cambio desde tu Clío.
Clio'nun bir çeşidi sadece.
Cuando nos conocimos saltaron chispas, porque me estrellé contra su Renault Clio dando marcha atrás a mi BMW6.
İlk tanıştığımızda elbette bir elektriklenme vardı,... çünkü ben BMW arabamı onun Renault Clio'suna çarpmıştım.
Nuestras felicitaciones para el Sr. Chaough y el Sr. Gleason por su reciente victoria en los Premios Clio por el anuncio de televisión de un minuto'Pequeños dolores de cabeza'en nombre de las'Aspirinas para niños de San José'. "
"St. Joseph Çocuk Aspirinleri" için çektikleri bir dakikalık televizyon reklamı "Minik Baş Ağrıları" ile Clio Ödülleri'nde kazandıkları... başarıdan ötürü Bay Chaough ve Bay Gleason'ı kutluyoruz.
Ahora que hemos dejado de lado la galantería, Jim Cutler y yo creemos que hemos cosechado el oro en los Clio haciendo unos arreglos en una introducción avanzada para Margarina Fleischmann.
Kahramanlık faslı da geçildiğine göre,... Jim Cutler'la beraber, inanıyoruz ki Clio ödülünün altın tozlarının da etkisiyle,... Fleischmann Margarinleri ile anlaşmak üzereyiz.
El nombre de esta mujer es Clio ¡ y es una ladrona de identidades!
Bu bayanın adı Clio ve o bir kimlik hırsızı!
- Hola, Clio.
- Selam Clio.
Bo, te presento a Clio.
Bo, Clio ile tanış.
Clio... ¿ quieres hacer esa cosa del oído?
Clio... Şu kulak olayını yapmak ister misin?
Mira, esta es la cosa sobre ayudar a las personas, Clio.
Gördün mü, bu insanlara yardım etmenin faydaları Clio.
Aunque mandó a Clio a cortarte la cabeza.
Gerçi, yaptığı ahmaklıkların yanında..
¿ Sabes algo acerca de CLIO Grupo Internacional? .
Uluslararası CLIO Grubu hakkında bir şey biliyor musun?
El único número al que llamó fue el de CLIO.
- Sadece CLIO ile görüşme yapmış.
Eso la relaciona con CLIO.
Bu da onu CLIO'ya çıkarıyor.
Está molesta porque Me nominaron para un Clio y "La semilla del diablo" no lo hizo.
Üzgün çünkü ben Clio ödülüne aday gösterildim ama "Rosemary'nin Bebeği" gösterilmedi.
Sabes los clientes odian los premios Clio.
- Biliyorsun, müşteriler ödüllerden nefret eder.
¿ No fue el presidente de Ogilvy de los Clio el año pasado?
Ogilvy geçen sene Clio'ların başkanlığını yapmamış mıydı?
Grupo CLIO Internacional.
- Uluslararası CLIO Grubu.
Sebastian Cerisola y el Grupo CLIO están fuera del caso.
Sebastian Cerisola ve CLIO Grubu'na bulaşmayacaksınız.
¿ Has oído hablar alguna vez del Grupo CLIO Internacional?
- Hiç Uluslararası CLIO Grubu'nu duydun mu? - CLIO Grubu.
Alcalde Grange, Gobernador Quardu...
Belediye Başkanı Grange, Vali Quardu,... Polis Komiseri Clio, bana katıldığınız için çok teşekkürler.
Son los Clio.
- Clio ödülleri.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]