English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Club

Club tradutor Turco

22,067 parallel translation
Porque el hecho es que el sistema de justicia penal es un gran club.
Çünkü işin aslı şu ki, ceza adaleti sistemi büyük bir kulüp.
Yo no soy de ese club.
Ama ben o kulübün bir üyesi değilim.
Eastman finalmente tiene un club civilizado.
Eastman nihayet sivil bir kulübe kavuşmuş.
¿ Qué tipo de club permite hacer eso delante de todos?
Yani ne çeşit bir kulüp bunu herkesin önünde yapmanıza izin verir ki?
Realmente raro, y luego al final de la noche, Neil básicamente invitó a todo el club de vuelta a la casa y...
Gerçekten de dehşet tuhaflaştı, ve sonra gece sonunda Neil açıkçası tüm kulübü arka tarafa davet etti ve...
Sí, pero desde que mis amigos tomaron esa mierda que les diste en el club, han estado haciendo esas catástrofes orgásmicas personales...
Evet ama arkadaşlarıma kulüpte verdiğin o pis şeyi aldıklarından beri buradaki kişisel orgazm faciaları gibi davranıyorlar, yani...
Voy al club de golf.
Golf kulübü bekliyor.
Entre otras cosas, ella es mecenas del Club Euterpe, de la Orquesta de Brooklyn para Damas en Apuros, así como, por supuesto, nuestro propio Club Verdi.
Diğerleri arasında, O sıkıntıIı hanımefendiler için Brooklyn Orkestrası'nın Euterpe Kulübünün hamisi, Tabii kendi Verdi Klübümüzün de olduğu gibi
Damas y caballeros, el Club Verdi presenta...
Bayanlar ve Baylar, Verdi Kulübü sunar.
Saben, hace años cuando fundé el Club Verdi, nunca podría haber imaginado que iba a estar aquí esta noche,
Biliyorsunuz, yıllar önce Verdi Kulübü'nü kurduğumda, Bu gece burada olmayı asla hayal edemezdim.
Bueno, me temo que estamos dando prioridad... a los miembros del Club Verdi, por el momento.
Korkarım şu anda Verdi Klübü üyelerine öncelik veriyoruz.
No estoy interesada en tu club de música de mierda, ¿ de acuerdo?
Senin saçma müzik kulübünle ilgilenmiyorum, tamam mı?
Vi al negro en un club.
Onu bir gece kulübünde gördüm.
El tipo está en un club nocturno llamado Hot Party Vixens.
Adamlar Hot Party Vixens diye bir striptiz kulübünde.
El club nocturno en la ciudad.
Şehir merkezindeki striptiz kulübünü bilirsiniz.
- ¿ Estás en un club nocturno?
- Bir kulüpte misin?
Así que estás en un club de strippers, divirtiéndote mucho.
Yani, bir striptiz kulübünde çok acayip eğleniyorsun.
Sólo que no pensé que te gustara ir a un club de esos.
Striptiz kulübüne gitmenin senin olayın olduğunu sanmıyordum.
Nos conocimos en el club.
Seninle bir kez kulüpte karşılaşmıştık.
Escuché que todas las chicas del club Disney estuvieron con él.
Kızları önce kulübe götürüyormuş.
Bienvenido al Club Med.
Club Med'e hoş geldin.
Tal vez sea el nuevo Cotton Club.
Yeni Cotton Club desek yakışır.
Use una subvención estatal y una donación deducible de impuestos para terminar la construcción de tu club y para facilitar ese negocio meticuloso que acaba de desmoronarse.
Kulübünün inşaatını tamamlayabilmen ve sözüm ona özenle planladığın ama suya düşen anlaşman için sana federal hibe ve vergiden düşürülen bağışlar aktardım.
Dijiste que Dante no trabajó esa noche en el club.
Dante gittiğin gece kulübünde barmenlik yapmıyor muydu?
Mira, tomé prestado de esas donaciones a pedido tuyo para que hicieras reformas en tu club.
Kulübünü yenilemen için rican üzerine bağışlardan ödünç aldım.
- ¿ Quieres perder tu club?
- Ya kulübünü kaybetmek?
Iré al club esta noche.
Bu gece kulübe geliyorum.
El último que vio a Shameek Smith con vida, sin contar un club de estriptís, lo vio en esta barbería con su compinche.
Striptiz kulübünü saymazsak, Shameek Smith en son burada, bu dükkanda kankası Chico'yla görülmüş.
Estuvo en el club toda la noche.
Bütün gece kulüpteymiş.
Justo en el centro del club nocturno, de la barbería, de todo.
Gece kulübünün tam ortasında berber dükkanının tam ortasında her şeyin tam ortasında.
Mama Mabel te dejó el club.
Mama Mabel sana kulübü bıraktı.
Te quedan acciones, ganancias del club, pero...
Hala hisse senetlerin, kulübün var ama...
CLUB DE CABALLEROS SUGARDADDY'S
SUGARDADDY'NİN CENTİLMENLER KULÜBÜ
- Vender el club.
- Kulübü sat.
Avergonzarte en público fue mucho mejor que hacerlo a puertas cerradas en tu club de mala muerte.
Seni insan içinde rezil etmek iki kuruşluk kulübünde rezil etmekten daha iyiydi.
Olvida el club. ¡ Véndelo!
Kulübü unut. Sat gitsin!
- ¿ Y el club?
- Ya kulüp?
Únete al club.
Aramıza hoş geldin.
Vuelve al club cuando abra en un par de días.
Birkaç güne açıldığında kulübe gelirsin.
Del club de ajedrez.
Satranç kulübünden.
Hay muchos heridos, casi todos producto de la estampida para salir del club, pero algunos con heridas de bala.
İnsanların bazıları kulüpten kaçarken yaralandı fakat birkaçı da silahla vuruldu.
¿ Por qué no te fuiste del club?
Neden kulübü terk etmedin?
Estaba en el club.
Kulüpteydim.
Yo estaba en el club la noche que murió Cottonmouth.
Cottonmouth'un öldüğü gece kulüpteydim.
Después del asunto del club, tuvo que hacer cambios.
Kulüp olayından sonra işleri değiştirmek zorunda kaldı.
Con lo que le hiciste a mi club, ¿ crees que voy a hacerme la simpática?
Kulübüme yaptıklarından sonra seninle kakara kikiri mi yapacağım?
El capital inicial para tu proyecto del Renacimiento del Nuevo Harlem y para restaurar el club.
Yeni Harlem Rönesansı projen ve kulübünü yenilemen için sermaye.
El club me gustaba más antes.
Kulüp daha çok hoşuma gidiyordu.
Los únicos que saben qué pasó en el club somos nosotros dos.
Kulüpte olanları bir tek sen ve ben biliyoruz.
¿ Y qué hacías tú en el club esa noche?
O gece kulüpte senin ne işin vardı?
CLUB VERDI VELADA DE CUADROS EN VIVO
Allah Kahretsin!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]