English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Coach

Coach tradutor Turco

411 parallel translation
A veinte juegos del primer lugar... y lo único que tenemos es un coach con una bocota y muy mal parecido.
Dördüncünün 20 puan gerisindeyiz ve elimizdeki tek avantaj, her iki ligdeki en uzun dilli teknik direktör.
¿ Vas a ser el coach?
Koç mu olacaksın?
Inesperadamente, el mes pasado, el Profesor Zheng trajo a alguien del Condado de Dong Lu.
Geçen ay, birden bire, Coach Zheng Dong Lu şehrinden bir kabadayı getirdi
Y bien, señoritas, suban.
Well, ladies, go into the coach.
Póngame, entrenador.
Bağla beni, Coach.
¿ Qué puedo decir? Por ahora él es el jefe.
Coach o.
Sam, sé que es una locura para un extraño venir aquí para el consejo pero el coach de pitcheo, dijo usted es el único hombre que puede ayudarme. Bueno, estoy halagado.
Bak Sam, hiç tanımadığın birinin gelip senden tavsiye istemesi biraz tuhaf biliyorum ama atıcı koçu, bu dünyada bana yardım edebilecek tek kişinin sen olduğunu söyledi.
Sam, no ese tipo que solía ser un coach de pitcheo de los Medias Rojas?
- Sam, şu adam Red Sox'ta atıcı koçu değil miydi?
Coach, te quiero para cumplir con Rick Walker. Oye, Rick. ¿ Cómo estás?
Koç, seni Rick Walker'la tanıştırmak istiyorum.
Coach.
- Baksana Koç.
Coach, las llaves!
Ne tarafa?
Coach.
Koç.
Entrevista con John Unitas y coach... Ewbank en preparación por el juego del campeonato de mañana.
John Unitas ve koç Ewbank ile yarınki şampiyonluk maçı hasırlıklarıyla ilgili röportajlar.
La mujer Coach ha sido testigo, Irene, tiene una hija, Susana.
Koç'un görüştüğü Irene'in Sue adında bir kızı var.
No, Coach, déjame darte una pista.
Hayır Koç, dur sana ipucu vereyim.
- Ese es uno de mí, Coach.
- Bu benden Koç.
Coach aquí ha metido a todos a conspirar contra mí.
Koç, hepsini bana karşı birlik etti.
Libélula Uno, aquí Coach Uno.
Dragonfly, burası Coach 1.
- Por favor repita, Coach Uno.
- Lütfen tekrarlayın. Coach 1.
Está en un autobús de la Línea Interestatal con destino a Chicago.
Interstate Coach Lines şirketinin bir otobüsüyle Chicago'ya gidiyor.
El entrenador Reilly está impresionado con tu ataque.
Coach Reilly senin çabukluğundan çok etkilendiğini söyledi. Ve ben de öyle.
El entrenador Reilly probablemente solo tomará a uno de los dos, ¿ sabes?
Coach Reilly muhtemelen birimizi takıma alacak, biliyorsun.
Coach. Soy Connie.
Ben Connie.
Coach!
Hey, koç!
Coach. venga. No me dejen asi. ¡ Coach!
Koç hadi ama, beni böyle asılmış durumda bırakmayacaksın değil mi!
No me haga implorar Coach!
Beni arkandan getirtme koç!
Coach. ¿ qué es eso?
Hey, koç.
Coach. - Yeah. yeah. Ya salen.
Evet evet, bir dakikaya orada olacaklar
Gordon. Tu conoces al Coach Reilly y Mr. Banks.
Gordon, Koç Reilly ve Bay Banks'i tanıyorsun
- Déjeme ir tras él. Coach. - No. somos mejores que eso.
- Bırak peşlerinden gidelim, bırak gidelim
- Coach. estarán golpeandolo.
- Koç ona saldıracaklardır.
- Si! - Ahi voy. Coach.
Oyundayım, coach.
Coach. penal.
Koç Penaltı atışı.
Coach? - Que termine lo que empezó.
Bırakalım başladığı işi bitirsin.
- Coach. podemos ganar. Claro que podemos.
- Koç, kazanma şansımız var.
- Gracias. Coach.
- Teşekkürler koç.
- Hola, entrenador.
- Selam Coach.
¿ El entrenador McDevitt te visitó y te ofreció una beca?
Coach McDevitt geldi ve okulda burslu okuyabileceğini mi söyledi?
- Hola, entrenador.
- Selam, Coach.
- Yo soy el entrenador. ¿ Entiendes?
- Coach benim. Anladın mı? - Evet, anladım.
- El entrenador decide las jugadas.
- Oyunu Coach kurar.
Hola, coach.
Merhaba, koç.
Y bien, chicas, ¿ podréis jugar al fútbol este otoño? - No lo sé, coach, me va bien en inglés, tanto, que pienso volverme escritor.
Peki, siz kızlar, sonbaharda fotbol oynayabilecek misiniz?
¿ No deben hacer los estrategas lo que diga el coach?
Quarterback'ler de koçları dinlemezler mi?
Está bien, coach.
- Tamam, koç.
El coach tiene razón, vas con malas compañías. ¡ Prioridades equivocadas!
Koç haklı, senin arkadaşların kötü. Yanlış önem sıralaması!
Buenos días, coach.
Günaydın, koç.
Eh, coach, ¿ se acuerda de mí?
Hey, koç Conrad, beni tanıdınız mı?
Bloom, Entrenador.
Bloom, Coach.
¿ Qué hacemos ahora... coach?
Peki şimdi ne yapıyoruz... KOÇ?
- Hay algun problema. ¿ Coach Reilly?
- Problem nedir?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]