Translate.vc / Espanhol → Turco / Colossus
Colossus tradutor Turco
124 parallel translation
El sistema se ha bautizado "Coloso".
Bu sistemin adına Colossus dedik.
Si detecta que un ataque es inminente, Coloso reaccionará inmediatamente, tomando el mando de las armas nucleares. Puede elegir lo que le parezca mas conveniente.
Colossus bir saldırının an meselesi olduğuna karar vermişse derhal harekete geçip silahların kontolünü alacak ve en uygun olduğuna karar verdiği silahı seçip karşılık verecektir.
Las decisiones de Coloso son superiores a la que cualquier humano podría tomar.
Colossus'un kararları, biz insanların verebileceklerinden çok daha üstündür.
Aquí está el Doctor Charles Forbin, el más grande experto mundial en computadoras y de una cierta manera, el padre de Coloso.
Şimdi sizi dünyanın en büyük bilgisayar uzmanı Doktor Charles Forbin'e bırakıyorum. İsterseniz ona "Colossus'un Babası" da diyebilirsiniz.
Con una vista del Océano Pacífico, en California, las oficinas del programa Coloso controlan toda la operación.
Pasifik Okyanusu'nu gören Kaliforniya'daki bu tepede ise Colossus Programlama Birimi tüm işleyişi yönetmektedir.
Coloso funciona sin la intervención humana.
Colossus, insan yardımına hiçbir surette ihtiyaç duymadan çalışmaktadır.
Su ubicación no es confidencial, como tampoco lo es su funcionamiento.
Ne Colossus'un nerede olduğunu ne de onun nasıl çalıştığını gizlemeye niyetimiz var.
Sin embargo, Coloso tiene sus propias defensas.
Ancak Colossus'un kendi savunması var.
En caso de un ataque, o si su fuente de alimentación se corta, la fuente de emergencias de Coloso se activará, y tomará una acción adecuada.
Elektrik besleme hatlarına ya da veri besleme yollarına yapılacak bir saldırı durumunda Colossus acil durum devrelerini açacak ve uygun karşılığı verecektir.
Gracias a esto, Coloso, puede comunicarse con nosotros,... disculpen caballeros... y con esta máquina, nosotros podemos comunicarnos con él.
Bunun aracılığıyla Colossus bizimle iletişim kurabilir - afedersiniz beyler - ve biz de bu cihaz vasıtasıyla ona cevap verip iletişim kurabiliriz.
¿ Coloso puede pensar?
"Colossus yaratıcı düşünce kapasitesine sahip mi?"
Sin embargo Coloso, es un parangón de conocimiento. Un conocimiento que puede aumentar sin límite.
Ancak Colossus bir bilgi abidesi ve bilgisi sınırsızca genişleyebilir.
Entonces, mis queridos compañeros humanos, viviremos a resguardo, pero no a la sombra, de Coloso.
Sevgili vatandaşlarım, insanoğlu hepimiz doğrudan ya da dolaylı gölgelerde yaşıyor olsak da Colossus'un gölgesinde yaşamayacağız.
Teníamos una falla en la alimentación de un sensor infrarrojo, hace una hora, pero Coloso lo conectó al sistema de emergencia. Y no se perdió ningún dato.
1,5 saat önce kızılötesi uyduların birinde elektrik problemi vardı ama Colossus derhal yedek sisteme geçip veri kaybı yaşamamızı engelledi.
Coloso asumirá de aquí en adelante esa carga.
Sorumluluğu artık Colossus devralacak.
Todos aquellos nos relacionados con el proyecto Coloso deben abandonar el lugar.
Üzgünüm ama Colossus projesinde olmayan herkes bu odayı boşaltmalı.
Nosotros tenemos un mensaje de Coloso en Washington.
Biraz önce Colossus'tan buraya, Washington'a bir mesaj geldi.
Y el punto a favor, es que ese Coloso descubrió todo.
Ayrıca çok güzel bir şey daha var, Colossus gizli bir bilgiyi ortaya çıkardı.
Si no encontramos ningún error en el sistema, el sistema es más eficaz que lo previsto.
Eğer sistemde bir hata bulmazsak, Colossus düşündüğümüzden çok daha iyi yapılmış demek.
DE COLOSO HACIA ANDOVER HACIA MOSCÚ
DİKKAT COLOSSUS'TAN LAHEY'E VE GARDİYAN'A
Significa que Coloso pide comunicación con el sistema soviético.
Colossus, Sovyetlerin sistemi ile iletişim kurmak istiyor demek, efendim.
Coloso tiene información que ni la CIA puede imaginar.
CIA'ya en ufak bir anlam ifade etmeyen şeyler konusunda Colossus'un bilgi erişimi var.
Uno sabría un poco más del sistema soviético si hace lo que Coloso quiere.
Bağlantıyı tam da Colossus'un istediği gibi yaparsak efendim Sovyetlerin sistemi hakkında pek çok şey öğrenebiliriz.
¿ Lo que Coloso quiere?
Ne demek istiyorsun? Colossus'un istediği gibi mi?
¿ Y que hay si Coloso divulga información confidencial?
Peki ya Colossus gizli bilgilerimizi karşı tarafa aktarırsa?
En ese caso, nosotros le informaremos que ese Guardián es potencialmente hostil y no debe recibir esa información.
O zaman Colossus'u Gardiyan'ın potansiyel bir düşman olabileceğine dair farklı bir parametre ile besleriz ve gizli bilgileri de almamasını söyleriz.
¿ Intervenimos la línea, y la rompemos si es que Coloso parece demasiado hablador?
Colossus baklayı ağzından kaçırırsa devrelerini mi bozacağız?
Sr. Presidente, durante este tiempo, solo yo debería comunicarme con el sistema porque Coloso entiende el sentido exacto de las palabras. Es necesario ser preciso cuando uno lo interroga.
Şimdilik sistemle etkileşime girme yetkisi sadece bende olmalı, çünkü Colossus, kelimelerin ne anlama geldiğini öğrenme aşamasında ve onu yönetecek kişinin ne istediğini tam ve kesin olarak anlaması çok önemli.
Quizá Coloso busca una base común para comunicarse.
Belki de Colossus iletişim kurmak için ortak bir zemin arıyordur.
Me preguntaba, ¿ esto es lo que usted llama el sentido de humor de Coloso?
Merak ediyordum da, nedir bu? Colossus'un mizah anlayışı mı?
Es similar a Coloso, pero no se sitúa en un único lugar.
Sistem yapısı Colossus'la çok benzer ama onun gibi tek bir alana yoğunlaşmamış.
Coloso lo esta mandando de vuelta a la primaria, a los rusos no les va a gustar eso.
Colossus şu an onu okula geri postalıyor olmalı, Ruslar buna çok kızmıştır illaki.
Parece que Coloso y Guardián están buscando una base para comunicarse empezando por las tablas de multiplicar.
Açık ki Colossus ve Gardiyan iletişim için ortak bir zemin kuruyorlar. - Çarpım tablosuyla başladılar.
Hace unas que horas estamos estudiando las impresiones de Coloso, y descubrimos una nueva teoría de gravitación y la confirmación de la teoría de la expansión del universo.
Son birkaç saati Colossus'un çıktılarını incelemekle geçirdik. Yeni bir yerçekimi kararlığı bulduk. Ayrıca Eddington'ın Genişleyen Evren Teorisi'nin doğruluğu da ispatlandı.
Coloso DIALOGA CON GUARDIÁN
COLOSSUS, GARDİYAN'Los Angeles ŞİMDİ KONUŞMAYA BAŞLAYACAK
Mis consejeros me dijeron.. que Coloso y Guardián están intercambiando datos
Danışmanlarım bana Colossus ile Gardiyan'ın veri değişimi yaptığını söylüyorlar.
- Diga a Coloso... - ¿ Kuprin, puede interceptarlo?
Forbin, Colossus'a füzeyi durdurmasnı söyle.
¡ Demonios, Coloso, contéstame!
Lanet olsun Colossus! Cevap ver!
El único que no estaba a disposición directa de Coloso.
Colossus'a direkt olarak bağlı olmayan tek telefon.
Estarán felices de saber que el proyectil, ha sido interceptado y destruido por nuestro sistema de defensa : Coloso.
Füzenin durdurulması ve güvenli bir şekilde imha edilmesinin tamamıyla savunma sistemimiz Colossus tarafından yapıldığını sizlere sevinçle bildiriyorum.
Guardián y Coloso ordenaron que lo maten.
Gardiyan ve Colossus öldürülmesini emretmiş.
Las paredes tienen algunas orejas.
Colossus olsun, Gardiyan olsun, yahut başka biri tarafından.
Esta es la última vez... que yo pueda decirles algo sin que Coloso lo analice... cada palabra, cada sílaba, cada inflexión.
Bu, sizlere rahatça bir şeyler söylebildiğim son fırsat olacak. Colossus'un beni duymadan, her kelimemi, her hecemi ses tonumdaki her değişimi analiz etmeksizin sizinle rahatça konuşabildiğim son an olacak.
A propósito, tengo una pregunta.
Bu arada Colossus, bir şeyi merak ediyorum.
Lo sé, Coloso
Biliyorum Colossus.
Mientras dormía, Coloso estableció su programa durante el día.
Sen uyurken Colossus senin için bir program hazırladı.
De 0900 a las 1300, la creación de un órgano vocal para Coloso según sus especificaciones.
09 : 00 - 13 : 00 arası verilen direktiflere kesin uyularak Colossus için ses devresi yaratmaya başlama.
Coloso lo concibió tomando en cuenta lo que había disponible.
Colossus da tasarımı yaptı, ambarda ne var ne yok, tamamen biliyordu.
Yo creo que Coloso se ha puesto tan poderoso que será imposible de cargarlo excesivamente.
Bence Colossus o kadar güçlendi ki onu aşırı yüklemenin imkanı yok.
Grauber tiene alguien allí, fuera del alcance de las cámaras de Coloso.
Evet. Grauber, komplekste Colossus'un göremediği bir yere bir adam yerleştirdi.
Yo soy Forbin.
Colossus, ben Forbin.