Translate.vc / Espanhol → Turco / Colé
Colé tradutor Turco
6,839 parallel translation
El Sr. Cole morirá.
Bay Cole kurtulamayacak.
¿ Cuándo nació el Sr. Cole?
Bay Cole ne zaman doğdu?
Podríamos obtener una muestra de sangre del Cole original.
- Orijinal Cole'dan kan örneği alabiliriz.
No, mira, mientras estás ocupada... salvando a Cole y al resto de la humanidad, alguien tiene que averiguar cómo salvarte a ti.
Baksana, sen Cole ve geri kalan insanlığı kurtarmakla meşgulken birinin de seni nasıl kurtaracağını bulması gerekiyor.
He encontrado el nombre de James William Cole... en la base de datos de la Seguridad Social.
Sosyal güvenlik veri tabanında James William Cole adında birini buldum.
Hay un tal Matthew Cole... propietario de un taller a una hora de distancia.
Bir saat uzaklıkta Matthew Cole adında bir tamirci var.
Busco a Matthew Cole.
Matthew Cole'u arıyorum.
Tenemos razones para creer que el Sr. Cole o su familia... podrían haber estado expuestos.
Bay Cole veya ailesinden birilerinin buna sebebiyet verdiğini düşünüyoruz.
- ¿ Usted no es Matthew Cole? - No.
- Siz Matthew Cole değil misiniz?
El Sr. Cole fue el dueño antes que yo.
- Bay Cole benden önce buranın başındaydı. - Nerede bulabileceğimi biliyor musunuz?
De acuerdo, ¿ entonces usted es Matthew Cole?
Yani, siz Matthew Cole'sunuz?
Su hijo, el James Cole adulto, lo necesita.
Oğlun, yetişkin James Cole, size ihtiyacı var şu anda.
¿ Cole?
Cole.
Sr. Cole, debe permanecer lejos del niño.
Bay Cole, çocuktan kendinizi uzak tutmanız gerekiyor.
- Se acabó, Cole.
- Bitti, Cole.
Pero escuche, Sr. Cole, tiene que entender... que la paradoja ha destruido su capacidad... de viajar de regreso a su tiempo.
Bakın Bay Cole, anlamanız gerekiyor ki paradoks sizin kendi zamanınıza dönme kabiliyetinizi yok etti.
- Adiós, por el momento, Sr. Cole.
- Biliyorum. - Şimdilik elveda, Bay Cole.
Cole no es una preocupación.
Cole sıkıntı değil. Öldürdüm onu.
Se ha acabado, Cole.
- Bitti artık, Cole.
No eres un salvador, Cole.
Kurtarıcı falan değilsin sen, Cole.
Cole.
Cole.
Hazlo, Cole.
- Yap hadi, Cole.
Cole, no funcionará.
Cole, işe yaramayacak.
¿ Y James Cole?
Ya James Cole?
James Cole acabará en el olvido, su futuro nos es desconocido.
James Cole bilinmezliğe koşacak. Onun geleceği bizim için bilinmez.
¿ Dónde está Cole?
Cole nerede?
Pero su estadía en el desierto lo hizo impuro.
Ama çöle olan kısa ziyareti, onu lekeledi.
Entonces le voy a contar a papá lo que ha pasado hoy en el cole...
O zaman babacığıma bugün okulda neler olduğunu söyleyeceğim.
Eres el tonto del cole. Eres el capullo de la clase.
Sen okulun aptalısın Sınıfın salağısın.
Sí. ¿ Nos va a llevar mamá al cole?
Zamanlama kötü. Evet. Annem bizi okula bırakacak mı?
Muy bien, pues pasaremos por su casa de camino al cole.
Güzel, okula giderken uğrarız o zaman ona.
- Vamos corriendo al cole.
- Hadi seni okula götürelim.
¡ Lo hizo Cole!
Cole yaptı onu!
¡ Cole!
Cole!
El propio hermano de Scotty, Cole, se caso con una de ellas en la boda que tuvo lugar la misma noche que Scotty murió.
Scotty, kendi kardeşi Cole'un,... bu kadınlardan biriyle evlendiği gece öldü.
- Cole, eso es...
- Cole, bu...
No se veía muy bien, Cole.
Pek iyi görünmüyordu, Cole.
Cole me contó del compromiso.
Cole bana nişandan bahsetti.
Cole Lockhart viviendo en la ciudad.
Cole Lockhart şehirde yaşıyor.
Cole, vamos, por favor, solo...
Haydi ama, Cole. Lütfen.
Está bien.
- Tamam. Bayan Cole?
Señora Cole? ¿ Me recuerdas?
- Beni hatırlıyor musunuz?
Has salvado de París para mí, Hunter Cole.
Paris'i benim için kurtardın, Hunter Cole.
- Señora Cole.
- Bayan Cole.
- Doctora Cole.
- Doktor Cole.
Doctora Cole.
Doktor Cole.
Cole, esta es Yvonne.
Pardon. Cole, bu Yvonne.
Yvonne, este es Cole.
Yvonne, bu Cole.
- Por cierto, soy Cole.
- Ben Cole, bu arada.
Cole, ¡ pero las vidas de otras personas están en juego, vale, además de la tuya!
Cole, ama burada başka insanların hayatları mevzubahis. Tamam mı, senden başkalarının hayatı!
Lo siento mucho, Cole.
Üzgünüm, Cole.