Translate.vc / Espanhol → Turco / Comics
Comics tradutor Turco
535 parallel translation
Ann, ¿ quieres ver los comics?
Ann, çizgi romana bakmak ister misin?
Compraré los comics de Meteoro, también.
Meteor çizgi romanını da alacağım.
Los comics de Meteoro, por favor.
Meteor çizgi romanı lütfen.
¿ Sus comics favoritos?
Hangi çizgi romanları seviyorsunuz?
¡ No, los comics no!
Çizgi romanları almayın!
¡ No se pueden llevar los comics!
Çizgi romanları alamazlar!
Lo siento por los comics, señora...
Çizgi romanlar için özür dilerim, Hanım...
La bolsa estaba llena de juguetes y comics.
Çanta çizgi roman ve oyuncak doluydu.
Me convertiré en uno de esos vendedores de comics fuera de Bloomingdale.
Bu düşünce bile beni Bloomingdale'deki mağazaların önünde gaazete satan çocuklar gibi yapıyor.
Tienes muchos comics encantadores.
Ne kadar çok çizgi romanın var böyle.
Solía hacer comics de bajo perfil.
Yeraltı mizah dergileri hazırlıyordu.
¿ Grim y Perrault hicieron comics?
Grim ile Perrault çizgi roman mıydı?
Vamos. Leamos algunos comics
Hadi gel de biraz çizgi roman okuyalım.
Los comics de Tarzan, y películas de Hollywood.
Tarzan çizgi romanları, Hollywood filmleri.
Recuerdos acerca de nuestro perro, Gon acerca de los días de deporte acerca de esa sensación de miedo de cuando leíamos comics de Kazuo Umezu e incluso acerca del anhelo de un tener un sacapuntas eléctrico.
Köpeğimiz, beden dersleri.. .. korku çizgi romanları.. .. elektrikli kalemtıraşlar.
Mandas una solicitud para Archie Comics y lo próximo que sabes es que te pusieron en una lista...
Bir Archie çizgi romanı için sipariş veriyorsun sonra bir bakıyorsun seni listeye eklemişler.
¿ Comics buenos? Solo compras Gasparin el fantasma marica. Igualar amistad con afeminamiento evitará que consigas popularidad.
sen sadece Hipi Hayalet Casper dergilerini alıyorsun hipilik ile arkadaş canlısı olmayı eşit görmen seni oldukça popüler yapıyor değil mi?
Solíamos comprar golosinas y comics.
Şeker, çizgi roman falan alırdık.
Estaba totalmente obsesionado con los comics de niño... y no tenía ningún otro interés en cosas de críos.
Çocukken çizgi romanlarla kafayı bozmuştu ve normal çocukların ilgileneceği başka hiçbir şeyle ilgilenmiyordu.
No hacía otra cosa que leer comics, dibujarlos, pensarlos y hablarlos.
Çizgi roman okuma, çizme, düşünme ya da konuşma dışında hiçbir şey yapmazdı.
Me gusta dibujar, aparte de los comics.
Çizmeyi seviyorum ama çizgi romanın dışında başka şeyler çizmeyi de seviyorum.
Sólo comics.
Sadece çizgi romanlar.
Me hiciste sentir inútil si no estaba dibujando comics.
Çizgi roman çizmediğimde kendimi resmen değersiz hissettiriyordun bana.
Puede que inconscientemente le imitara cuando te obligué a dibujar comics.
Belki seni çizgi roman kitapları çizmek için zorlarken bilmeden onu taklit ediyorumdur.
Es como cuando dibujo comics, todavía pienso si a Charles... le va a gustar o no.
Çizgi roman çizerken hala Charles'ın onayını almayı düşünüyorum sanki beğendi mi beğenmedi mi diye.
Charles tuvo a toda la familia dibujando comics.
Charles ailedeki herkese çizgi roman çizdiriyordu.
Era un club que teníamos... donde nos sentábamos y hablábamos de comics.
Oturup çizgi romanlardan konuşurken kurduğumuz bir kulüptü.
Sólo para explicarlo... teníamos esas reuniones del club de Charles que llamó... El Club de Comics Pueblo Animal.
Açıklamak gerekirse "Hayvan Kasabası Çizgi Roman Kulübü" adını verdiğimiz, Charles'ın kurduğu bu kulüp için bir araya gelirdik.
Algo que ver con comics.
Çizgi romanlarla ilgili bir şeyler yapardık.
Dibujamos estos comics... sobre'La Isla del Tesoro'y llego a ser esta cosa barroca y elaborada... más allá de la película original.
Ta ki Define Adası çizgi romanlarını çizene dek ve bu orijinal Disney filminin çok ötesinde incelikle işlenmiş, süslü bir şey olmuştu.
Éste es uno de nuestros comics a dúo. Él dibujaba... algunos personajes, y yo otros que interactuaban así.
Bu da iki kişilik çizgi romanlarımızdan, bazı karakterleri o bazı karakterleri de ben çizerdim ve birbirleriyle etkileşime geçirirdik.
Así que empecé a enviar... estos comics inspirados por el LSD que había hecho... a estos periódicos, y les gustaron.
Ben de eskiz defterlerimde çizdiğim LSD'den ilham alan çizimlerimi bu sayfalara taşıdım ve onlar da çok beğendiler.
Dijo'¿ por qué no dibujar comics psicodélicos y yo los publico? ''
Bana, "Neden saykedelik çizgi romanlar çizmiyorsun, ben de onları basarım?" dedi.
Hubo un cierto punto donde parecía que los comics underground... podrían llegar a algo grande... y Crumb siempre parecía cauteloso en apoyar eso.
Kesin olan bir şey var ki... [Spain Rodriguez - Karikatürist]... o da yeraltı çizgi romanları daha çok büyüyebilme olaylarına girebilirdi ve Crumb bu tarz bir şeyi zorlamak konusunda gönülsüzdü.
Después de un año de reconocimientos y toda la mierda de la fama... dije,''a joderse''... y comencé a dibujar la parte oscura de mí mismo en los comics... La que antes siempre había ocultado
Bir senelik bu popülerite ve saçma şöhretin ardından "Sikerler." dedim ve hep saklı tuttuğum karanlık taraflarımı yeniden çizmeye başladım.
Me contó que se masturbaba con sus propios comics.
Bana kendi çizimlerine bakarak mastürbasyon yaptığını söylemişti.
Robert no exagera nada en sus comics.
Robert çizgi romanlarında hiçbir şeyi abartmaz.
Algunos se preguntan si él no exagera el tamaño de su pene... que aparece bien grande en sus comics.
Bazı insanlar çizgi romanlarında kocaman çizdiği penisini abartıp abartmadığını merak ediyorlar.
¿ Cual es la esencia de tus comics?
Çizimlerinizin özünde ne var?
- ¿ Qué piensa ella de tus comics?
- Çizimleriniz konusunda onun görüşleri neler?
Me contaron que alguien del trabajo le enseñó uno de mis comics... y entonces es cuando dejó de hablarme.
Birisi bana iş yerinden birilerinin ona karikatürlerimden bazıları gösterdiğini söyledi. İşte o zaman benimle konuşmamaya başladı.
Esto es algo de su última obra... algo del final de su periodo de comics.
Bu da onun sonraki çalışmalarından biri... Çizgi roman kariyerinin sonu da denebilir.
¿ Y de Action Comics?
Action Comics'in ilk sayısı var mı?
Sólo que sus padres no esperaban en el coche leyendo cómics de Archie.
Ama onların babası arabada Achie Comics okuyarak beklemiyordu.
Traté de enseñarte cómo manejar los comics en sexto grado, pero no... quisiste jugar en la liga para niños.
Altıncı sınıftayken sana nasıl çizgi roman çizileceğini öğretmeye çalıştım, ama hayır,... sen bunun yerine Amatör Küme'de oynamak istedin.
Al contrario, vine por los comics.
Tam tersi, ben çizgi romanlar için geldim.
Suerte con la tienda de comics.
Çizgi roman dükkanında bol şans.
"Suerte con la tienda de comics"?
"Çizgi roman dükkanında bol şans"
- Vamos. ¿ Creen que si un tipo lee comics no puede empezar una pelea, idiotas?
Sizi piçler, "sadece çizgi roman okuyor diye bir adam bokluk çıkaramaz mı sandınız?"
No iré a ningún lado hasta averiguar por qué no puedo tener mis comics.
Çizgi romanımı neden alamadığımı öğrenmeden bir yere gitmem.
¡ O se acabarán todos lo comics buenos!
tüm iyi çizgi romanlar tükenecek! iyi çizgi romanlar?