English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Conte

Conte tradutor Turco

5,046 parallel translation
te conte de mis pesadillas no?
Sana kâbuslarımdan bahsetmiştim ya?
¿ Qué pasa si le conté algo sobre mis progresos?
Ya kendimden geçmişken birşeyler söylediysem.
Conté 24 bonos, faltan dos.
24 tahvil saydım, ikisi eksik.
Te lo conté todo.
- Her şeyi anlattım.
Pero le conté que tuvo sarampión cuando tenía tres años.
Ama kızamığı üç yaşındayken geçirmişti.
No le conté nada.
- Hiçbir şey söylemedim.
Conté quince de ellos.
15 tane saydım.
Te conté lo de Zack porque confiaba en ti.
Sana Zack'i anlattım çünkü sana güvenmiştim.
¿ Recuerdas cuándo te conté sobre mis raras "citas con diferentes nombres"?
Sana "farklı isimlerle randevulaş" olayımı anlattığım zamanı hatırlıyor musun?
Conté 44 lugares... que indican traumatismos en diferentes etapas de curación.
Birbirinden farklı travmaları ve çeşitli aşamalardaki iyileşmeleri gösteren 44 bölge saydım.
Desde que te conté todo
Sana anlattığımdan beri.
Pero cuando le conté la verdad, fue tan testaruda, le preocupaba tanto lo que pudieran pensar de ella...
Ama ona gerçekle gittiğimde çok inat etti bunun onu nasıl göstereceğini düşünüp durdu.
Les conté mis esperanzas, mis sueños.
Onlara hayallerimi umutlarımı anlattım.
Te conté que la de abajo me hizo una cortina.
Sana perde yapan bir kadın tanıdığımı söylemiştim.
Cuando te conté sobre Andre nunca preguntaste cómo murió.
Sana Andre'yi anlattığımda nasıl öldüğünü sormadın hiç.
Cuando terminó [la reunión], fui inmediatamente a Aaron y le conté todo lo que pude recordar y se puso muy enojado.
Bittiğinde hemen Aaron'ın yanına koştum ve olan biten ne hatırlıyorsam anlattım.
No es asunto tuyo lo que le conté al jurado.
Bu ilgilendirmez ben jüri söyledim olduğunu.
¿ Recuerdas cuando te conté que una vez tuve una aventura con un hombre casado?
Bir keresinde evli bir adamla ilişkiye girdiğimi söylemiştim, hatırlıyor musun?
Oye, ¿ alguna vez te conté de la vez que audicioné para Hamlet en la universidad?
Sana hiç üniversitedeyken Hamlet'in seçmelerine katıldığımı söylemiş miydim?
¿ Te acuerdas que te conté sobre estos chicos? Cómo se entrenan para cantar y recorren el mundo.
Sana bu çocukların nasıl eğitilip, dünyayı gezdiklerinden bahsetmiştim değil mi?
No te lo conté.
Sana söylemedim.
Las conté anoche cuando no te despertabas.
Dün gece uyanmadığında onları saymıştım.
Lo que le conte derrumbo su mundo.
Anlattıklarım dünyasını yıktı.
De acuerdo, mira, le conté todo lo que sé, pero aún tenemos muchas preguntas.
Bak, bildiğim her şeyi ona anlattım ama hâlâ bir sürü sorumuz var.
Le conté lo que me dijiste sobre que era mi padre.
Babam olduğunu söylediğini anlattım ona.
Creo que les conté sobre mi novia...
Kız arkadaşımdan bahsetmiştim sanırım.
Te conté acerca de eso.
- Bunu sana söylemiştim.
No te lo conté.
Ben söylemedim.
Murió y... nunca le conté la verdad sobre ti.
O öldü ve... senin hakkındaki gerçeği asla ona söylemedim.
- Es la profesora de la que te conté.
- Bayan Bunting, bahsettiğim o öğretmen.
Nunca se lo conté a nadie.
Kimseye anlatmadım.
Por eso no le conté cuando tuve una infección en el tracto urinario.
Çok komiksin.
Le conté sobre mi primer juicio, como todas las objeciones me desconcentraron.
Mahkemedeki ilk deneyimimi anlatmıştım,... bütün itirazların nasıl bana yapıldığını.
¿ Recuerdas esa historia que te conté acerca de ser secuestrado de niño?
Çocukların kaçırılmasıyla ilgili bir hikâye anlatmıştım, hatırlıyor musun?
Le conté a papá lo del dinero de piano y todo.
Babama piyano parasından falan bahsettim de.
Leches, yo le he gritado estando sobria. No te conté esto, pero cuando Dani encontró a Mike, tenía sangre en las manos.
Sana bunu söylemedim ama Dani Mike'ı bulduğunda ellerinde kan varmış.
Pero ahora Emma quiere volver y él no iba a contarle lo de Hayley para poder tenerla de reserva o algo así, así que se lo conté yo.
Ama şimdi Emma yeniden birlikte olmak istiyor ama Jesus ona Hayley'den bahsetmedi çünkü Haley'i kandırıyordu, ben de Emma'ya söyledim.
Imaginé que Katie no deberia ser atascada cuidando de un hombre que no puede ver, asi que... nunca le conté lo que pasó.
Katie'nin, hayatını gözleri görmeyen biriyle harcamaması gerekiyordu. Ben de ona olanları bahsetmedim.
Después de lo que te conté...
O kadar şey anlattım sana.
No sé por qué no te lo conté.
Bunu neden söylemediğimi bilmiyorum.
Eres a la única que se lo conté.
Bilen tek kişi sensin.
Anoche tomé demasiado y creo que... que le conté a Dominic que tengo cáncer.
Dün gece sarhoş oldum ve galiba Dominic'e kanser olduğu söyledim.
¿ Y si dormimos... y le conté del cáncer?
Ya seks yaptıydak ve ona kanser olduğumu söylediysem?
¿ Te conté de una chica que conocí... en la tumba de papá y que es mi hermana?
O zaman sana babamın mezalığında tanıştığım kızdan bahsedene kadar bekle kendisi kız kardeşim olduğunu iddia ediyor.
En éste momento no lo aguantaría, así que no se lo conté.
Ona söylemedim henüz. Bununla başa çıkamaz şimdi.
Me acerqué a Dick Davis ayer, un colega ortopedista de cuando estaba en maternidad, y le conté lo que hacía ahora... recorriendo el estado, protagonizando anuncios, ayudando mujeres de Kennett...
Dün Dick Davis'e rastladım, Maternity'deyken tanıdığım bir ortopedist kendisi. Ve ona şu an yaptıklarımdan bahsettim, eyaleti turladığımdan reklamlarda yer aldığımdan, Kennett'den kadınlara yardım ettiğimden.
Le conté.
Ona söyledim.
Ella no lo sabe. Nunca se lo conté.
Ona hiç anlatmadım.
No, y te conté eso en confianza.
Hayır ve sana güvenerek anlatmıştım onu.
Ya te conté dónde encontrar el cyper.
Size cyperi nerede bulabileceğinizi söyledim.
Conté 13 guardias...
13 koruma saydım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]