English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Contra

Contra tradutor Turco

74,072 parallel translation
A menos que planees en luchar contra dothraki de 12 años.
12 yaşındaki Dothraklarla dövüşeceksen orası ayrı.
No será contra mí.
Bana savurmayacaksın ki.
Yo sabía que lo que hacía estaba en contra de las reglas pero él estaba sonriendo, así que supe que no estaba mal.
Yaptığımın kurallara uymadığını biliyordum. Ama gülüyordu, o yüzden yanlış olmadığını da biliyordum.
Complotó con los hermanos de Robert en contra de mi amado Joffrey e intentó robarle su trono.
Robert'ın kardeşleriyle sevgili Joffrey'me karşı işbirliği yaptı ve tahtını çalmaya kalkıştı.
¿ Luchaste contra los Lannister y salvaste a papá?
Lannisterlarla savaşıp babamı mı kurtardın?
Pero igualmente tenemos que luchar contra él.
Ama yine de savaşmak zorundayız.
¿ Pelear contra muertos vivos y los desgraciados que los hicieron?
Yaşayan ölülerle ve onları yaratan piçlerle savaşarak mı?
- Sí, de hecho. - ¿ Qué orden se? ¿ Acatará contra los prisioneros?
Evet kesinlikle.
Pero no puedo aceptar la curiosidad... como una marca contra mi carácter.
Evet istiyorum. Ancak, karakterime karşı bir işaret olarak merakımı kabul edemiyorum.
Tu mente lucha contra sí misma... ya que intenta borrar... el dolor y el pesar que llevas por dentro.
Zihniniz içerde taşıdığınız acıyı ve kederi ortadan kaldırmaya çalıştığı için kendine karşı savaşır.
Ella trató de volverme contra ti.
Beni sana karşı kullanmaya çalıştı.
Aún así me mantendré firme contra el Diablo.
Şeytana karşı sert duracağım.
La Brujería, el Diablo, pecan contra el Señor.
Büyücülük ve şeytanca, tanrıya karşı günah işlemek.
Mary Bradbury me secuestró. Y me obligó a cometer pecados contra el Señor.
Mary bradbury beni kaçırdı ve tanrıya karşı günah işlemek zorunda bıraktı.
Tienes algo contra Ian desde el primer día.
İlk günden beri Ian'ın ümüğünü sıkasın var.
Lucha contra ello.
Mücadele et.
¿ Me trajiste aquí contra mi voluntad para enseñarme un montón de verduras?
Beni buraya zor kullanarak bir kaç sebze göstermek için mi getirdin?
¿ Aquellos en contra?
Karşı olanlar?
Hemos decidido en contra de recomendar a Los Ángeles para una ejecución total en este momento.
Bu sefer "Tam Temsil" için LA'ın önerisinin reddine karar verilmiştir.
El intento de homicidio contra Noah Solloway.
Noah Solloway'in cinayet girişimi hakkında.
Ya que el Acta de Formas de Vida Conscientes nos prohíbe exterminarte contra tu voluntad, eres libre de vivir el resto de tus días a nuestro servicio en las instalaciones de Make-A-Match.
Yaşam Hakkını Koruma Yasası sizi rızanız olmadan, sonlandırmamızı yasaklıyor. Şu andan itibaren günlerinizi "Make-A-Match" in gözetiminde özgürce geçirebilirsiniz. Ne?
¡ No luchen contra el escuadrón!
Durun, güvenlik birimine karşı koymayı kesin.
Todo lo que sabemos es que ese fuego de las fuerzas de la ONU y del ERCM le dio a uno de nuestros espejos orbitales, que se estrelló contra la estación y varias cúpulas de agricultura.
Tek bildiğimiz, UNN ve MCRN kuvvetlerinin yaptığı ateş Yörüngesel aynalarımızdan birini vurdu, Istasyona ve birkaç Ag Dom'a çarptı.
Que nos quedaremos en el terreno y lucharemos contra ellos desde allí.
Kum havuzunda kalacağız ve orada savaşacağız.
Debemos protegernos contra esas armas.
Bu silahlara karşı kendimizi korumalıyız.
Si el Cinturón tiene la protomolécula, nadie la usará en nuestra contra jamás.
Kemer protomolekülüne sahipse, Kimse onu bir daha bize karşı kullanmaz.
Pero podría tener algo que usemos contra ellos.
Ama onlara karşı kullanabileceğimiz bir şey olabilir.
Cuando vayas contra ella, también iré.
Onunla karşılaşmaya giderken ben de yanında geleceğim.
Donde quiera que lucho, no importa contra quién sea o contra o dónde sea, siempre lucho por Lois.
Ben kiminle ve nerede savaşıyor olursam olayım her zaman Lois için savaşıyorum.
¿ Quieres que volvamos contra Axe Capital?
Axe Capital'e karşı tekrar mücadele etmeyi mi istiyorsun?
Ese panel fue Godzilla contra Mothra.
Açık oturum, Godzilla Mothra'ya karşı gibiydi.
En este momento está comprometido en una acción legal contra el Sr. Rhoades.
- Son zamanlarda Bay Rhoades ile hukuki bir sorun yaşadınız.
¿ Estaba al tanto de que el fiscal federal presentó cargos contra usted en relación con un disturbio con armas de fuego de uno de sus empleados?
İşçilerinizden birinin silahlı bir olaya karışmasından dolayı savcının size dava açtığının farkında mısınız?
Punto en contra... quienquiera que aparezca con este caso imposible tendrá entonces que ganar dicho caso imposible.
Şöyle de bir şey var, bu zorlu dava kimin başının altından çıktıysa bu zorlu davayı kazanması gerekecek.
Estoy oyendo que múltiples ex fiscales asistentes se presentarán contra ti.
Birçok BARO avukatının senin peşine düşeceği konuşuluyor.
Solo quiero asegurarme de que la fiscal general sabe que estoy preparando una acción contra el gigante minorista GoodStop.
Adalet Bakanı'nın GoodStop'a karşı dava başlattığımı bilmesini istiyorum sadece.
Si mi oficina encaró un esfuerzo tan radical contra una compañía cimera que ha sido tan amiga de la administración, solo lo haríamos con el total respaldo de la oficina de la fiscal general.
Eğer ofis olarak bakanlıkla daima iyi ilişkiler içinde olmuş bir şirket için böyle radikal bir soruşturma başlatmışsak bunu sadece Bakanlığın tam desteği olduğu için yapmışızdır.
Aceptarlo o pelear contra sus restricciones.
Razı gelirsin ya da sonuna kadar gidersin.
Así que ve y lanza tu hacha contra este caso.
Gidip küçük baltanı sallayabildiğin kadar salla.
Porque para tener una oportunidad contra Rhoades tienes que serlo.
Çünkü Rhoades'u yenmek istiyorsan olmak zorundasın.
Los que pelearon contra él en la batalla.
- Savaşta ona karşı savaşanlar.
Quienes pelearon contra él son declarados traidores.
Ona karşı savaşanlar da hain ilan edildiler.
Decreta reducir los guardias de los Lores Ingleses o armarán ejércitos privados para rebelarse contra tus impuestos.
İngiliz Lordların, korumalarını azaltması konusunu hüküme bağlamalısın. Yoksa özel bir ordu kurup aldığın her vergiye itiraz ederler.
Es por eso que fui dura contigo. La razón de mi gran furia cuando te vi apartándote de tu senda luchando contra tu vocación.
Yolundan sapıp, tutkularına karşı savaştığını gördüğümde sana karşı sert ve böylesine öfkeli olmamın nedeni buydu.
Mi príncipe York, Richard se levantará contra tu hijo.
York Prensi Richard'ım oğlun için gelecek.
O la alentará en tu contra.
Yoksa kızı sana karşı dolduracak.
Incluso si el caso contra Chester no salía, te quería a ti.
Chester'ın davası düşse bile senin işinin bitmesini istiyor.
Solo acepto eso contra lo que tú peleas.
Tek yaptığım ne ile savaşacağını kabul etmek.
Estamos contra el tiempo, querida.
Biraz acelemiz var hayatım.
Bigby, de verdad estamos contra el tiempo.
Bigby, gerçekten zamanımız tükeniyor.
¡ Revisen el rincón! ¡ Contra la pared!
Köşeyi kontrol edin!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]