Translate.vc / Espanhol → Turco / Cordon
Cordon tradutor Turco
100 parallel translation
Oh, soy tuyo, Connie, eternamente unido a ti por medio de un invisible y fino cordon de guarreria ese que ni Dios mismo podra nunca, nunca romperlo
Oh, Ben seninim, Connie, daima sana bağlıyım... pisliğe dokunmuş ince ve görünmeyen bir kabloyla... Tanrının bile asla bozamayacağı bir kablo.
Él es un cordon-bleu.
O tam bir usta biliyor musun?
Aniquilado por Cordon Rouge.
Şampanya patlaması bile adamı altına ettiriyor!
Nunca he pedido un coñac que no fuese cordon bleu.
Hayatımda hiç kaliteli brandy sipariş etmedim.
Podrías convertirte... en un cocinero de primera.
Muhtemelen onlardan olabilirsin.... Cordon Bluechefs.
El cordon satinado batiendo De cada cortina me sobresalta...
Ve mor perdelerin belirsiz, Hüzünlü, ipeksi hışırtısı...
Cordon Bleu a Francotirador.
Cordon Bleu'dan Soğan Cücüğü'ne.
Cordon Bleu a Francotiradores de Cebolla.
Cordon Bleu Soğan Cücüğünü arıyor.
Cordon Bleu llamando a Francotiradores de Cebollas.
Cordon Bleu Soğan Cücüğünü arıyor.
Mi padre creía que tener educación era pasar un verano en el Cordon Bleu.
Babamın yüksek eğitim fikri, Cordon Blue'da bir yaz geçirmemdi.
- Pollo Cordón Bleu.
- Tavuk Cordon Bleu.
El equipo de alta cocina para microondas.
Mikrodalga "cordon bleu" hobi takımı.
Nada de pechugas Cordon Blue, y nada de tartas.
Cordon Blue yok kek yok.
Debes dejar de perder el tiempo aqui, tienes que irte, al Cordon Bleu School, lo prometo!
İster beğen, ister beğenme ama, burdan gidemeyeceksin, Cordon Bleu okuluna gidemeyeceksin, söz!
Cuando el nacio, el cordon umbilical de su hermano gemelo... se le enredo en el cuello.
Doğduklarında, ikiz kardeşi Po göbek bağını, onun boynuna dolamış.
Sí, estudió en "Cordon Bleu".
Evet, Cordon Bleu'da ders aldı.
Ese es un cordon de frambuesa, imbécil.
Bu ahududulu bağcık, seni salak.
Luego, je suis le cordon...
Sonra...
- Le gustaria cortar el cordon.
Kordonu siz kesmek ister misiniz?
Dios mío, Global Cordon.
Aman Tanrım, Küresel Kordon.
Las ventas de Global Cordon no están incluidas en ningún registro, contraviniendo todos los tratados internacionales sobre armas y convirtiendo a los americanos en traficantes de armamento.
Küresel Kordon satışları herhangi bir silah kaydına dahil değildi,... uluslar arası silah anlaşmaları ihlal ediliyor ve Amerika'yı silahlanma sanatının düzenbaz bir ülkesi haline getiriyordu.
Cuando algún representante del gobierno británico lo ha insinuado, Washington ha negado rotundamente que existiera Global Cordon.
Bir İngiltere Hükümeti temsilcisi tarafından gizlice yaklaşımda bulunulduğunda,... Washington Küresel Kordon'un varlığını kesin olarak inkar etti.
El Primer Ministro ha llamado a La Casa Blanca a las 9 de esta noche, amenazando con descubrir a Global Cordon si los americanos no firman mañana, provocando el fracaso de la cumbre.
Başbakan bu akşam 9'da Beyaz Saray'ı aradı,... onları Amerikalılar yarın imza atmazlar ve zirvenin başarısız olmasına neden olurlarsa, Küresel Kordon'u ifşa etmekle tehdit etti.
Styles y Sekoa están en negociaciones relacionadas con Global Cordon.
Styles ve Sekoa, Küresel Kordon ile bağlantılı görüşmelere dahiller. Dosyayı ele geçirmeye çalışıyoruz.
Sekoa está usando a Global Cordon para atacar a su propia gente.
Sekoa Küresel Kordon hava gücünü kendi insanlarına saldırmak için kullanıyor.
Los americanos no lo tocarán porque estarían implicados a través de Global Cordon y nosotros no lo haremos porque está en la primera fila de la foto de Havensworth junto a nuestro Ministro de Asuntos Exteriores.
Amerikalılar ona dokunmayacaklar çünkü Küresel Kordon yüzünden bu işe bulaşmış olacaklar ve biz de ona dokunmayacağız çünkü Havensworth fotoğrafında ön sırada Dışişleri Bakanımızla yan yana duruyor.!
¿ Ni siquiera de Global Cordon?
Küresel Kordon'dan bile almadınız mı?
Rollitos de pollo Lou.
Tavuk Cordon Lou.
- "Cordon Blue"
- Cordon Blue. - Cordon Blue!
Mi chef estudió en el Cordon Bleu.
Aşçıbaşım kordon blöğ eğitimi almıştır.
Pasear perros, barbacoa Cordon Bleu, erotismo intermedio... Y el resto del tiempo cosía.
Köpek gezdirme, yemek kursu, barbekü, ileri seviye erotizm ve geri kalan zamanda da dikiş dikiyordum.
¡ Y Jonathon Cordon!
Ve Jonathon Cordon!
Querida Avis, estoy en mi tercera semana en Le Cordon Bleu y estoy en la gloria.
Sevgili Avis, Le Cordon Bleu'daki üçüncü haftam ve keyfime diyecek yok.
Cuando termines tu preparación, estarás enseñando en el Cordon Bleu.
Kursu bitirdikten sonra Cordon Blue'da eğitmen de olursun sen.
Es de una carta que Paul Child le escribió a su hermano gemelo Charlie en 1949 cuando Julia estaba comenzando a tomar clases en Le Cordon Bleu.
Julia Le Cordon Bleu'da kursa başladıktan hemen sonra 1949'da Paul Child'ın ikiz kardeşi Charlie'ye yazdığı mektuptan.
Pero estoy lista para graduarme en el Cordon Bleu.
Ancak Cordon Bleu'dan mezun olmaya hazırım.
Un poco salado es como debe ser un cinturón negro en Cordon Bleu.
Böyle bir güveç yapabilmek için Baş şef olmak gerekir.
Quiero un cordon de 50 millas del sur de aquí, y quiero bloqueos en todos los caminos hacia la frontera.
Buradan güneye 50 millik bir şerit istiyorum, ve bütün yol boyunca sınıra kadar barikatlar istiyorum.
Vin, sigo esperando el cordon bleu.
Hâlâ "Cordon Bleu" bekliyorum.
- Corte el cordon umbilical.
- Göbek bağını ben kestim.
Puedes ver el cordon en el cuerno.
Atın kafasının üzerine bağladıkları şey gözüküyor.
Puedo hacer pollo cordon bleu.
Tavuk şinitsel yapabilirim.
Deberían haberlo llamado "chicken cordon blech"!
Bence o yemeğe "boğazlanmış tavuk" demeleri lazım!
De Cordon's Ranch Market fechada ayer.
Cordon's Ranch Market'tan dün alınmış.
Si mis maestros en la Escuela Cordon Bleu... vieran esto, me expulsarían... si no hubiera ya renunciado.
Ecole Le Cordon Bleu'daki hocalarım hâlimi görecek olsa beni kapı dışarı ederdiler. Tabii önce ben bırakmamış olursam.
No quiero ser el mojigato aquí, pero simplemente no podemos esconder una osa en la oficina de Psych, sostenida por un cordon de cometa.
Burada telaşlı görünen bir tek ben olmak istemiyorum ama ofiste bir ayıyı tutamayız. Hem de uçurtma ipinin içinde.
Boeuf bourguignon, ternera Cordon Bleu, que es el más caro.
Böf burginyon, dana cordon bleu, en pahalısıdır bu.
Amanda pasó un tiempo en Le Cordon Bleu.
Aslında, Amanda'nın bir süreliğine Le Cordon Bleu'da bulunmuşluğu var.
Si. Lo siento, no pude obtener tu cordon amarillo.
Ben de sarı kuşağını alamadığım için üzgünüm.
¿ Todo esta bien?
Elindeki en iyi şampanya nedir? Cordon Rouge var, Perrier Jouet var.
Global Cordon.
Küresel Kordon.