Translate.vc / Espanhol → Turco / Cortó
Cortó tradutor Turco
3,527 parallel translation
Cuando iba a vengar al anciano se cortó el cabello y siguió el camino de nunca casarse y nunca transmitir su arte.
İhtiyarın intikamını alacağı zaman saçlarını kesti ve hiç evlenmeme ve sanatına devam etmeme yolunu seçti.
Quemó el cabello que se cortó hasta que quedaran las cenizas.
Kestiği saçlarını yakarak küle dönüştürdü.
El Doctor le cortó el pito y le cosió las cosas.
Doktor çükünü kesmiş ve bir şeyler dikmiş.
Lance había dicho que cortó lazos con Ferrari en 2004. De : Stefano Ferrari A :
Lance herkese 2004'te Ferrari ile çalışmayı bıraktığını söylemişti.
Yo también recuerdo el día en que se cayó y se cortó la ceja y mi esposo, que en paz descanse, levantó a la niña.
Hatırlıyorum da bir gün düşüp kaşını yarmıştı da benim kocam, huzur içinde yatsın çocuğu alıp
Me cortó el paladar.
Bu lanet şey dudağımın üstünü kesti.
Alguien cortó mi antena.
Biri antenimi kesti.
La misma navaja cortó el cordón umbilical... que te ataba a tu madre.
Seninle anneni bağlayan göbek bağını kesmek için kullanıldı.
Todos pensaron que el mismo mataría al bebé... pero tomo el cuchillo... y se cortó su propio brazo... y dijo : "coman esto".
Herkes onun bebeği kendisinin öldüreceğini sanıyordu. Ama bıçağı aldı kendi kolunu kesti ve dedi ki : "Bunu yiyin."
Al descerebrado de al lado le pedí que me emparejara las patillas y el hijo de su madre... -... me cortó todo este lado.
Yandaki istiridye beyinliye sadece favorilerimi eşit hizaya getirmesini söyledim namussuz bu tarafı kökünden- -
¿ Me cortó?
Beni kestin mi?
Se cortó el cabello en Cook's.
Bu herif Cook'a tıraş oldu.
Cortó conmigo para andar con este mánager y así conseguimos la presentación.
Benimle takılmak yerine şu grup menajeri adamla takıldı ilk defa bu sayede sahneye çıkmıştık.
Quería saber que era su propia sangre que cortó la madera y puso los clavos.
Tabutun tahtasını kesenin, çivisini çakanın kendi kanından olmasını isterdi.
Sólo como que - como que nos cortó.
Bir nevi bizimle ilişkilerini kopardı.
Se suponía que debía haber carriles separados, y me cortó a mitad de camino.
Ayrı şeritlerden olacaktı ve sen yarısında önüme kırdın.
Se cortó la comunicación mientras estaba hablando con él.
Konuşurken telefonunun şarjı bitti.
- Él los cortó en pedazos.
Onları et olarak satıyordu.
SU nombre es Esse Selebre, el es la persona que cortó.
Onu bulan kişi Esse Selebre'ydi Onu asılı olduğu yerden indiren
Que la cortó ambas manos y las clavó sobre su cama.
İki elini de kesip yatağının üzerine çivilemişsin.
Emma. - ¿ Se te cortó la circulación de tu cerebro?
Beynine kan gitmiyor mu senin?
¿ Has estado aquí desde que se cortó la electricidad?
Elektrik kesildiğinden beri burada mısın?
O cortó a mina.
l'mina keserim.
¡ Algo cortó mi mano! ¡ Algo cortó mi mano!
Bir şey elimi kesmiş.
¡ Algo cortó mi mano!
Bir şey elimi kesmiş.
Me cortó.
Kapattı.
La cosa es que, quien la mató, le cortó el pelo.
Onu her kim öldürdüyse saçını kesmiş.
- No... estaba a media conversación. Se cortó.
- Tam bir şey anlatıyordu sonra kapattı.
Pero como se casó con un sirviente, su padre Decimus cortó los lazos con ella completamente.
Fakat Nettie bir hizmetçi ile evlendiği için, babası Decimus onları mirasından tamamıyla çıkardı.
Si ya estuvo aquí, ¿ por qué no cortó la energía por su cuenta?
Önceden gelmişlerse neden elektriği kendisi kesmedi?
Mi papá cortó mis fondos.
Babam harçlığımı kesti.
¡ Me cortó el puto dedo!
Lanet olası parmağımı kestin lan.
Prometió que tendría piedad y le cortó la cabeza a mi padre.
Merhametli olacağına söz vermişti ama sonra kafasını kestirdi.
El hombre que me cortó perdió más que la nariz.
Beni kesen adam, burnundan fazlasını kaybetti.
Lo más cerca que has estado de tu familia desde que Ilyn Payne cortó el cuello de tu padre.
Ilyn Payne, babanın boynunu kopardığından beri ailene bu kadar yakın olmamıştın.
Joffrey ha hecho miserable la vida de esta pobre chica desde el día que le cortó la cabeza a su padre.
Joffrey, babasinin basini aldigindan beri zavalli kizin hayatini zindana çevirdi.
Con una cuchilla de gancho me cortó, raíz y tallo, cantando todo el tiempo.
Kancalı bir bıçakla beni kesti. Şarkı söylerken, tüm kökü ve gövdeyi aldı.
Es lo más cerca que has estado de tu familia desde que Ilyn Payne le cortó el cuello a tu papi.
Ilyn Payne, babanın boynunu kopardığından beri ailene bu kadar yakın olmamıştın.
¿ Por qué todos piensan que Ciomu le cortó el pene a ese tipo?
Neden herkes o adamın aletini kesenin Ciomu olduğunu sanıyor?
Confundió la cola del conducto retroperitoneal con el cremáster, no le cortó el pene para dar de comer a los patos.
Adam testislerin asılı olduğu kasla, karın zarı kasını karıştırmış,... adamın aletini kesip, ördekleri beslememiş ki.
Anoche me enteré de que se cortó su propia cabeza.
Dün gece kendi kafasını kopardı manyak.
- Se cortó. Yo...
- Telefon kesildi.Ben...
- ¿ Entonces cree que la llamada se cortó?
- Yani, telefonun kesildiğini düşünüyorsunuz?
Él la cortó. ¡ Así es como se hace!
Uçurtmanı kestik!
Una vez me cortó la cuerda del banjo.
Bir kere banço telimi kopardı.
Cameron se cortó el dedo con los tubos de ensayo de las esporas.
Cameron, sporları analiz ederken parmağını kesti.
No sé por qué no lo cortó o se lo tiró al experto en ética.
Sözünü niye kesmedi ya da topu ahlak bilimciye niye atmadı bilmiyorum.
- ¿ Cómo te soltaste? - Ella cortó las ataduras.
Nasıl kurtuldun?
Me cortó. ¡ Burt!
Kesti beni.
Estaba al teléfono con Jessie cuando se cortó.
Jessie'yle konuşurken hat kesildi
¿ Y luego le cortó la garganta con el hueso?
Sonra da lades kemiği ile boğazının kesilmiş olduğunu?