Translate.vc / Espanhol → Turco / Crane
Crane tradutor Turco
3,290 parallel translation
Crane me dijo que todo fue de acuerdo al plan.
Crane her şeyin plana göre gittiğini söyledi.
Crane se lo imaginó.
Crane bunu gönderdi.
Así que me temo que estoy en desventaja, Sr. Crane, ¿ verdad?
Korkarım ki şu an üzerimde bir kozla karşıma geldiniz Bay Crane'di, değil mi?
Eso es bueno.
CRANE : İyi.
¿ Qué es lo que dice? Crane.
Ne diyor? Crane.
- Soy Frasier Crane.
- Ben Frasier Crane.
- Lo platiqué con las Srta. Crane.
Bayan Crane ile uzun uzun konuştum.
Srta. Crane, ¿ cuál es el proceso para presentar mi renuncia?
Bayan Crane, istifa etme süreci nasıl olur?
Yo no desafiaría a Juanita, Srta. Crane.
Yerinizde olsam Juanita'ya karşı oynamazdım, Bayan Crane.
- Señorita Crane.
- Bayan Crane.
Dorothy Crane, estás llena de sorpresas.
Doroty Crane, sürprizlerle dolusun.
Madeleine, este es Harold Crane, uno de nuestros mayores donantes, y su gestor de inversiones el Sr. John Rooney.
Madeleine, bu bey Harold Crane platin bağışcularımızdan birisi ve bu da onun portföy yöneticisi Bay John Rooney.
Tú eres el donante, Crane
Siz şu bağışçısınız. Crane.
Liz, este es el Dr. Crane.
Liz, bu Dr. Crane.
Dígale a la Sra. Crane que he subido.
Bayan Crane'e yukarı çıktığımı söyleyin.
Miss Crane, ¿ puedo usar estos restos de sal para los margaritas de después del trabajo?
Bayan Crane, bu fazla yalama tuzunu iş çıkışı margaritalar için kullanabilir miyim?
Señorita Crane, me preguntaba...
Bacan Crane, şey diyecektim...
Srta. Crane, en su corta estancia aquí, el hospital se ha puesto más flojo.
Bayan Crane, görev başında olduğunuz bu kısa sürede hastane çok gevşedi.
Aquí en el Hospital Crane hemos salvado muchos animales :
Bizler, burada Crane Hastanesi'nde Birçok hayvan kurtardık.
Nadie manejaba un hospital como Eleanor Crane.
Hiç kimse bir hastaneyi Eleanor Crane gibi yönetmemiştir.
Cuando llegue a la recepción, dígales que está allí para la reunión con Harold Crane.
Resepsiyona girdiğinizde, Harold Crane toplantısı geldiğinizi söyleyin.
Sí, estoy esperando a mi jefe, Harold Crane.
İşverenim, Harold Crane'i bekliyordum.
Es necesario mostrar el inodoro ya que Marion Crane intenta hacer desaparecer pruebas restos de las cuales descubre su hermana.
Tuvaleti muhakkak göstermemiz gerekli çünkü Marion Crane delili tuvalete atıp sifonu çekecek. Daha sonra kız kardeşi kalıntıları bulacak.
A ver ¿ de qué otro modo has preparado el papel de Marion?
Marion Crane rolüne başka nasıl hazırlandın, hayatım?
"Pobre Marion Crane" siempre firme respetable correcta y formal.
Marion Crane. Her daim son derece düzgün, saygın ciddi, usturuplu ve kusursuz.
"La perfecta e inmaculada señorita Crane"
Erişilmez, lekesiz Bayan Crane.
Creo que en la... calle Green.
Crane caddesinden döndüm.
Vuelta atrás y tomas la entrada a la derecha, y la tercer calle a la izquierda.
Crane'e geri dön. Gold caddesinden sağa dön. Işıklardan sonra üçüncü sol.
Si ese Jefe de Los Juegos, Seneca Crane, hubiera tenido algo de cerebro, él te habría volado en pedazos, entonces y allí.
Baş oyun kurucu Seneca Crane'in ufacık bile beyni olsaydı sizi orada paramparça ederdi.
Sucesor de Seneca Crane.
Seneca Crane'in varisi.
Pensé que fue lo que le sucedió a Seneca Crane.
Seneca Crane'e de öyle mi oldu?
¿ El de terapia intensiva, Parker?
- Yoğun bakımdaki hasta, Parker Crane?
Parker Crane. Es el.
Parker Crane, bu o.
Debe de ser el dormitorio de Parker Crane.
Tahminimce bu Parker Crane'in yatak odası.
Simplemente significa la madre de Parker Crane.
Anlamı basit olarak... Parker Crane'in annesi.
¿ Que tiene Parker Crane atras de su espalda?
Parker Crane arkasında ne tutuyor?
Es una entrevista de diez minutos cara a cara con Phillip Crane.
Philip Crane ile on dakikalık, birebir röportaj.
¿ Y cuando Crane pregunte algo capcioso y me vea estúpido por no saber qué responder?
Ve Crane alengirli soru sorduğunda, cevabı bilmediğim için aptal gözükmem mi gerekiyor?
Dejarás a Crane por el piso.
Crane'i her yönden kızdıracaksınız.
¿ Pueden poner subtítulos para el señor Crane, por favor?
Bay Crane için altyazı alabilir miyim lütfen?
¿ Eres Derek Crane?
Derek Crane sen misin?
¿ Derek Crane todavía está en el edificio?
Derek Crane hâlâ orada mı?
Hola. ¿ Eres Leslie Crane?
Merhaba. Bu Leslie Crane mi?
Bueno, es que no puedo encontrarla ni a ella ni al Sr. Crane y hay alguien aquí para verlo.
Şey, ne O ne de Mr. Crane ortalık da yok da ve O'nu görmek isteyen biri var
¿ está el Señor Crane?
Mr. Crane içerde mi? Okay.
Así que dejé solo al Señor Crane mientras me encargaba de los asuntos de su Compañía.
Ben de Mr. Crane'i kendi haline bıraktım, ve bu işleri halletmekle uğraştım.
- Sr. Crane, no he...
- Mr. Crane, ben...
- Srta. Crane.
- Bayan Crane. - Angela.
¿ Calle Green?
Crane caddesi mi?
¿ Qué estás haciendo ahí?
Crane caddesinde ne işin var?
¿ Crane el Pitbull?
Pitbull Crane mi?