English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Creek

Creek tradutor Turco

1,249 parallel translation
Cine State. Cedar Creek, California.
Devlet Tiyatrosu Cedar Creek, California
Ford me llamó a las 2 : 00 y me ordenó ir a Cedar Creek, California.
Saat 2'de Ford aradı ve California'da Cedar Creek'e gitmemi söyledi.
¡ No voy a Alburquerque! ¡ Voy a Cedar Creek!
Albuquerque'e değil Cedar Creek'e gidiyorum!
Laboratorio de Pruebas, Utah Procede a Cedar Creek con el 1er. Batallón de la 8va.
Dugway Araştırma Sahası, Utah 1. ordunun 8. piyade bölüğüyle Cedar Creek'e ilerleyin.
Este es un pueblo pequeño.
Cedar Creek küçük bir kasabadır.
Esta nueva es de Cedar Creek.
Bu yenisi de Cedar Creek'ten.
El Ejército escaló la cuarentena en Cedar Creek, duplicando su número.
Ordu, asker sayısını ikiye katlayarak Cedar Creek karantinasını sürdürüyor.
Tengo entendido que Ud. Quiere bombardear Cedar Creek población 2,600, con una bomba combustible el arma no nuclear más poderosa que tenemos.
Anladığım kadarıyla, California'daki 2600 nüfuslu Cedar Creek kasabasını... cephaneliğimizdeki nükleer olmayan en güçlü silahla... petrol bombasıyla bombalamak istiyorsunuz.
¡ Esos son los ciudadanos de Cedar Creek!
İşte Cedar Creek halkı!
No en el Motaba de Cedar Creek.
Cedar Creek Motaba'sında işe yaramadı.
¡ Somos de Cedar Creek!
Cedar Creek'ten geliyoruz.
Jimbo lleva el mono a Cedar Creek, no puede venderlo.
Jimbo maymunu Cedar Creek'e getirip satmak ister ama satamaz.
¿ Entre Cedar Creek y San Francisco qué hay?
Cedar Creek ve San Francisco arasında ne var?
Estamos regresando a Cedar Creek.
Cedar Creek'e dönüyoruz.
A la aeronave acercándose a Cedar Creek, habla el Dr. Sam Daniels.
Cedar Creek'e yaklaşan uçak, Albay Daniels konuşuyor. Ben doktorum.
¿ No comprenden que ahí abajo, en Cedar Creek hay una arma biológica que hace 30 años que están fabricando?
Aşağıda, Cedar Creek'de, 30 yıldır üstünde çalıştıkları... bir biyolojik silah olduğunu anlamıyor musunuz?
Si incineran Cedar Creek, incineran el suero.
Cedar Creek'i yok ederseniz serumu da yok edersiniz.
Billy, ¿ por qué no estás en Cedar Creek?
Billy, neden Cedar Creek'te değilsin?
Hola. sí habla janet Harrison del 43 0ak creek lane.
Ben Janet Harrison, 43 Oak Lane Irmagindan'den.
Estaba en Ash Creek y sentí unas vibraciones, eso es todo.
Ash Creek'in dışındaydım ve yer sarsıntısı hissettim, o kadar.
- Es mejor seguir hasta pasar Roger's Creek.
- Roger's Creek'i geçene kadar devam edelim.
A Cypress Creek, al norte del estado.
Cypress Creek'e, kuzeyde bir yerlerde.
Cypress Creek, la historia de una ciudad.
Cypress Creek. Bir şehrin hikayesi.
Se llama Cypress Creek :
Adı Cypress Creek.
Cypress Creek, donde los sueños se hacen realidad.
Cypress Creek, hayallerin gerçekleştiği yer.
¿ Qué opinas de mí y de Cypress Creek, Marge?
Şimdi Cypress Creek ve benim için ne düşünüyorsun, Marge?
¿ Las necesitarás en Cypress Creek?
Onlara Cypress Creek'de ihtiyacın olacak mı?
PASEO DE CYPRESS CREEK
CYPRESS CREEK GEZİNTİSİ
Billy Ansell empezó a tocar la bocina... cerca del arroyo Upper Hat.
Billy Ansell, Yukarı Hat Creek civarında bize korna çalmaya başladı.
- Desagua en Ballona Creek.
- Ballona Irmağı'nda son buluyor.
Desagua en Ballona Creek.
Ballona Irmağı'nda son buluyor.
- Ballona Creek llega al océano.
- Ballona Irmağı okyanusa boşalır.
Me volví loco, pero no me importa. No te he preguntado qué te trajo hasta aquí.
Dawson's Creek 4x02 "Falling Down"
"Todos menos uno moriran allá, en Bitter Creek"? Conozco esas series de mierda, Walter.
Amına koduğumun dizisini biliyorum Walter, Eeee?
Aparentemente, estaba intentando pasar por aquí cuando su moto de nieve cayó por el borde arrojándolo a las heladas aguas de Anders Creek.
Görünen o ki, kar aracı bu sınırdan aşağı doğru kayıp Anders Creek'in buzlu sularına fırlattığı sırada bu kar yığınını geçmeye çalışıyormuş.
Lo ahogué con su bufanda y luego lo arrojé desde el puente a Anders Creek.
Onu kendi kaşkoluyla boğdum ve sonra köprüden Anders Creek'in içine ittim.
Pasó otra cosa en Lawson's Creek hoy. - ¿ Sí?
Bu sabah Wasser Koyu'nda çok iyi bir kız vardı.
Yo andaba cogiendo ranas en Gracey Creek.
Gracey Göleti'nde balık tutuyordum.
Hasta hemos cogido a tu viejo amigo Glasscock en un balneario de Battle Creek.
Eski arkadaşınız Glasscock'u bile Battle Creeek'te yakaladık.
Hay un viejo pozo de mina, al final del riachuelo Singer.
Orada eski bir maden var Singer's Creek'e iniyor.
en el cementerio Forest Creek.
Adres : Forest Creek Mezarlığı.
Previamente, en Dawson's Creek.
Dawson's Creek önceki bölümlerde...
~ FULL MOON RISING ~
Dawson's Creek Sezon 2 Bölüm 5 Dolunay Yükseliyor
Previamente en Dawson's Creek...
Dawson's Creek'te önceki bölümlerde :
~ TAMARA'S RETURN ~
Dawson's Creek Sezon 2 Bölüm 4 "Tamara'nın Dönüşü"
En el capítulo anterior.
Dawson's Creek'te önceki bölümlerde :
En el capítulo anterior.
Dawson's Creek'in önceki bölümlerinde...
En el capítulo anterior.
Dawson's Creek'in önceki bölümlerinde.
reunámonos en el arroyo del Viejo Misterio.
İyi iş, Nancy Drew. Old Mystery Creek'te buluşalım.
BIENVENIDOS A CYPRESS CREEK
CYPRESS CREEK'E HOŞ GELDİNİZ
Si, ya se...
Hani, Bitter Creek'de biri dışında hepsi ölmüştü...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]