Translate.vc / Espanhol → Turco / Crepes
Crepes tradutor Turco
186 parallel translation
Sólo tengo "crepes", espero que sea bastante.
Sadece gözleme var. Olur mu?
- Y de postre : crêpes suzette.
- Crepes suzette ile bitireceğiz.
Me comería unos 6 ó 7 huevos y tal vez una ración de bacón y, ¿ estás haciendo unas crepes?
Şu tavuğun yumurtalarından altı veya yedi tanesini atıştırabilirim ve biraz da jambon, börek mi yapıyorsun?
No te veía furioso desde que se me cayó el puro en las crepes.
Krep karışımına külümü silkelediğim günden beri böyle kızdığını görmedim.
Sus crepes suzette.
Sıcak tutmaya çalıştım.
- ¿ Sirvo los crepes suzette?
- Krepleri getireyim mi?
Veo caracoles crepes con helados de vainilla... frambuesas al licor.
Sadece biraz, fazla sayıda deniz kabuğu krep, dondurma, çilekle süslü bir Grand Marnier likörü görüyorum.
- Y pastel y crepes con nueces.
- Sonra kek, çörek ve cevizli krep.
- Has probado sus crepes?
- Kreplerinden yedin mi?
Tenemos aquí 45 órdenes de arresto comiéndose nuestros crepes.
45 değerli adamımız sizi tutuklamak için bekliyor.
Haré crepes.
Krep yaparım.
Crepes, mantequilla, sirope caliente y jamón.
Tava keki, erimiş yağ, akçaağaz pekmezi, az pişmiş jambon.
Crepes y una loncha de jamón.
Tava keki, jambon.
- Hoy no tenemos crepes.
- Krep spesiyal yok.
Las salchichas, las crepes y el almíbar.
Sosis, krepler ve işte içeceğin.
Patatas asadas, tostadas, crepes,
kızarmış patates, tost, tatlı,
Ya están hechas las crepes.
Kreplerim olmuş.
Un plato de sopa alteriana crepes de rutabaya y un trozo de...
Bir fincan Alterian balık çorbası, uttaberry sürprizi ve bir dilim de...
Tomaré algunos crepes, con mucha mantequilla, salchichas y... piña.
Az konulmuş bir krep istiyorum tereyağı damlatılmış, bir tarafında sosis ve... ananas ile.
Si no me falla la memoria, los miércoles Neelix cocinaba crepes trellanos. - ¿ Tu plato favorito?
Neelix her zaman, senin en çok sevdiğin Tralyan kreplerinden yapardı.
- ¿ Te han gustado los crepes?
Eee, krepler hoşuna gitti mi?
- ¿ El de crepes?
- Krep yapan yer mi?
- Sí, todo es dinero de crepes.
- Evet, bunların hepsi krep parasıyla oldu.
¿ Hay dinero de crepes?
Krep parası mı?
No hay nadie en el restaurante que enrolle crepes.
Şuan Magic Pan'de krep açacak kimse yok.
Comamos nuestras crepes.
Hadi, kreplerimizi yiyelim.
La Compañía de Crepes de Mantequilla patrocinó a un tal McAllister y a mí.
Karamel Börek Şirketi, ben ve McAllister denen bir herife sponsor olmuştu.
Heroicamente, le di las últimas crepes.
Kahramanlık yapıp son konserveyi ona vermiştim.
"Desayuno con las crepes" mañana aquí parece, cuando les dije cómo Estoy interesado en la foto-reportaje, se cree que quiere para hacer esto lo siento, Jo
Sanırım onlara fotoğraf gazeteciliği yapmak istiyorum dediğimde bunu kastettiğimi düşündüler.
Y después podemos ir al Pan Mágico y tomar crepes.
Sihir panayırınıa gideriz, biraz krep alı... Hayır anne!
Casi todas se van a comer tu crepes de hongos y pato y tienes 39 horas para perfeccionarlas.
Belki 300. Neredeyse hepsi mantarlı ördekli kreplerinden yiyecek. Ve kreplerini mükemmelleştirmek için 39 saatin kaldı.
¿ Quemando las crepes?
Hala krepleri yakıyor musun? Evet.
¿ Crees que puedes hacer aquellas locas crepes de chocolate... con racion extra de chocolate?
Şu muhteşem, çikolata parçalı kreplerinden yapabilir misin? Çikolatası bol olsun.
Crepes, por favor.
Krepler lütfen.
Bien, tambien colocare crema batida en las crepes.
Tamam, kreplerin üzerine biraz da krema koyacağım - Teşekkürler Luke.
Ya vienen las crepes.
Biraz daha kahve? Krepler hemen geliyor.
¿ Quieres las putas crepes o no?
Krep yemek istiyor musun, istemiyor musun?
¿ Hay crepes de carne de cerdo?
Domuz krepimiz mi var?
Recuerdo su primer desayuno con crepes.
Verdikleri ilk krep ziyafetini anımsıyorum.
Desde entonces, los crepes de patata no se comen en mi casa
O zamandan beri, evimizde, patates krepi asla ama asla pişmez.
Y va a estar el chef con sus famosos crepes para el desayuno.
Oh, ve Şef sabahları ünlü creplerini yapmak için bizimle birlikte gelecek.
Ustedes vayan y diviértanse en el jacuzzi, y los crepes y las tiendas.
Size jakuzinizle, kreplerinizle ve alışverişinizde iyi eğlenceler.
Mañana haré crepes rellenos deberíamos hablar de lo que vamos a hacer
Yarın puf böreği yaparım. - Bak, ne yapacağımızı konuşmalıyız.
Tenemos huevos, gofres, tres tipos de crepes diferentes...
Hey, çocuklar. Yumurtalarımız, kreplerimiz, ve 3 farklı çeşit kekimiz var.
Mamá, Hailey hizo tres tipos de crepes y gofres...
Anne, Hailey 3 farklı kek ve Krep yapmış
Te compraría violetas de la viejecita que hay... en la Place de Opera y crêpes suzettes.
Sana "Place de l'Opera" daki ufak yaşlı kadından taze mor menekşeler ile bir de "crépes suzettes" almak isterdim.
¿ Queréis unas crepés?
Krep ister misiniz?
Vamos a por unos crepés, pequeñita.
Gidip, krep alalım. Gel, haydi.
No quiero Crepes. Yo quiero los panqueques a la francesa... con frutas arriba...
Fransız gözlemesi istiyorum.
Aunque no te hice crépes te horneé unos cuadritos de cereales para el Viaje.
Ne yazık ki krep yok ama yarınki otobüs yolculuğun için pirinç patlaklı kurabiye yaptım
¡ Crepes!
- Krepler!