English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Cámbio

Cámbio tradutor Turco

33,044 parallel translation
Por favor, indique qué estación está disponible, cambio.
Uygun olan istasyonun bilgisini paylaşın. Tamam.
Cambio.
Tamam.
Cambio y fuera.
Kontrol merkezi. Tamam.
Cambio y fuera.
KTX 101. Tamam.
¿ Cómo lo cambio?
Nasıl değiştirebilirim?
Solicito informe sobre la situación en Busan, cambio.
Busan'daki mevcut durumu öğrenmeyi talep ediyorum. Tamam.
Se presume que es una mujer y una niña, cambio.
Bir kadın ve bir çocuğa benziyorlar.
Comprueben si están infectadas, cambio.
Enfekte olup olmadıklarını belirleyin. Tamam.
Esperamos una orden, cambio.
Belirleyemiyoruz. Tamam.
Abran fuego, cambio.
Ateş izni verildi. Tamam.
Rescátenlos, cambio. ¡ Rescaten a los sobrevivientes!
çeviri : nutellabrain homosapiens Twitter / nutellabrain-homosaphilis
O sea, me estoy arriesgando mucho aquí, así que... ¿ por qué no me das algo a cambio? Dime por qué estás haciendo todo esto de los asesinatos.
Demek istediğim, burada riske giren benim, yani bana bir şeyler versen ya?
Me rompería el cuello a la primera de cambio.
İlk fırsatta boynumu kırardım.
renacimiento o renovación o cambio, que va a pasar algo bueno, así que a mí me parece bien, ¿ no?
Yani güzel bir şeyler olacak o yüzden bence iyi bir şey.
¡ Hola! Oye, Doug Benson me ha ofrecido un trabajo a tiempo completo y no iba a cogerlo porque no quería hacerte sentir mal, pero en cambio, decidí quedármelo, porque me estoy convirtiendo en una persona de verdad, que a su vez, me hará ser una mejor pareja para ti.
Doug Benson bana ekibinde tam zamanlı bir iş teklif etti kendini kötü hissetmeni istemediğim için kabul etmeyecektim ama onun yerine, gerçek bir insan olmak için kabul etmeye karar verdim bu sayede senin için de daha iyi bir partner olacağım.
[resopla ] [ en español] Ortiz, ni por el putas le quite la mirada. Cambio.
Ortiz, onu gözünün önünden ayırma.
En cambio, si la prensa se entera de que Carrillo habla contigo, pues... Corroboramos que es verdad.
Ama eğer basın Carrillo ile bu konu hakkında görüştüğünü öğrenirse o zaman doğruluğuna inanır.
- Es un cambio.
- Değişiklik olacak.
¿ Hace una semana andabas en helicóptero con Carrillo y ahora te sumas al cambio?
Bir hafta önce Carrillo'yla helikoptere atlamayacaktın şimdi değişiklik mi olacak?
Nosotros, en cambio, teníamos que ir de puerta en puerta y pedir ayuda a gente que no dice nada a la policía.
Ama biz, tabii ki kapı kapı gezmek ve polislere hiçbir bok anlatmayan insanlardan yardım istemek zorundaydık.
¿ Qué quieres a cambio? ¿ Dinero?
Bunun için ne istiyorsun?
Cambio y fuera.
Dikkatli ol.
¿ Cuántos hombres quedan en la base? Cambio.
Geçici yerleşkede kaç adam var?
Trata de disuadir a Lena de pasar por la ceremonia de cambio de nombre.
- Kara nerede? Lena'yı isim değiştirme töreninden vazgeçirmeye çalışıyor.
Te estás tomando un gran riesgo, de seguir adelante con la ceremonia de cambio de nombre con tu vida en peligro.
Bu isim değişikliği törenini yaparak hayatını tehlikeye atıyorsun.
En cambio...
Bunun yerine...
Cambio de planes.
Planlar değişti.
Vaquero alfa se acerca al pueblo Delta, cambio.
Konvoy Alfa kasaba Delta'ya yaklaşıyor, tamam.
Reconocer, cambio.
Onaylayın, tamam.
Abortar, cambio.
Görev iptal. Tamam.
Vaquero Alfa acercarse Checkpoint Charlie, cambio.
Raider, Konvoy Alfa, kontrol noktası Charlie'ye yaklaşıyorum.
Cero bajas o pérdida de la vida, cambio.
Kayıp yok. Hareket halindeyiz. Tamam.
Ha habido un cambio de planes.
Plan değişti.
Dime la última vez que el capitán bailaba en y casualmente hecho un cambio en una misión.
Söyler misin yüzbaşı en son ne zaman içeri girip rastgele görev değişikliğine girmişti?
Entiendo mis órdenes, lo único que no entiendo la razón para el cambio.
Emirlerimi anlıyorum. Anlamadığım ise bu değişikliğin sebebi.
Estamos en nuestra FFP, cambio.
Nihai atış noktasındayız. Tamam.
Reconocer mi orden, cambio.
Emrime uy. Tamam.
Sin cambio hoy, Maria.
Değişiklik yok Maria.
De ser un faro para el cambio.
Umut ışığı oluyoruz.
Estoy llevando a civiles heridos. Cambio.
Yaralı siviller taşıyorum.
Cambio.
Okuyor musun?
Lo vendiste a cambio de crack.
- Uyuşturucu için satmıştın.
Te perdono por prometerme a ese narcotraficante a cambio de cristal.
O uyuşturucu satıcısına kristal meth karşılığında beni teklif ettiğin için seni affediyorum.
El cambio de energía del día a la noche es increíble.
Gündüzden geceye enerji değişimi inanılır gibi değil.
Es el momento... de un cambio.
Değişim zamanı.
Cambio.
Değiştir.
Parece que nuestro sospechoso ha sufrido un profundo cambio de actitud.
Şüphelimizin geçmişi görünüşe göre epey bir değişikmiş.
Parece haber alguna especie de cambio de cuerpos con los malos.
Bir çeşit beden takası numarası yapan kötü adamlar ortaya çıkar.
¿ Podríamos ensayar un cambio de vestuario?
Bir kez kostüm değiştirme provası yapabilir miyim?
Fue un gran cambio, viniendo del estilo de gestión de Charlie ver a un tío solo en la cocina fregando el suelo.
Charlie'nin yönetim tarzından sonra, mutfaktaki tek kişinin... paspas yapması çok büyük bir değişiklikti.
Cambio mucho de opinión.
Fikrimi hep değiştiriyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]