Translate.vc / Espanhol → Turco / Córtex
Córtex tradutor Turco
101 parallel translation
Por cierto, ¿ cuál es el problema del narcótico en el córtex?
Korteks bağı sorununun çaresi ne?
Fue baleado hoy, así que aprovechamos la oportunidad para reemplazarle el córtex visual. Ninguno.
Hiçbir şey.
Comienza siendo un estímulo en el córtex cerebral, y atraviesa el tronco encefálico hasta llegar a los músculos en cuestión.
Bu, serebral kortekste bir uyaran olarak başladı beyin sapından geçti ve kasları etkiledi.
Córtex visual aumentando actividad.
Görme alanında artmış faaliyet görünüyor.
Ahora tengo acceso directo a su córtex visual.
Şu anda görme alanınıza doğrudan erişimim var.
Veo algunas alteraciones vasculares en el córtex visual.
Görme merkezinde önemsiz bir damarsal düzensizlik var.
Actividad neuroeléctrica en el córtex cerebral.
Beyin zarında nöro-elektriksel aktivite.
El residuo que he descubierto se encuentra en el tálamo, la zona del córtex cerebral donde está la memoria.
Bulduğum kalıntı Talamus'ta, beynin hafıza işlevinin görüldüğü yerde.
Una imagen neural incrementada del córtex motor del cerebro.
Beynin, kasları harekete geçiren büyük korteksinin yükseltilmiş sinir çıkışı.
Eso es la estimulación del tejido neuromuscular provocada por el incremento de actividad en el córtex motor.
Bu sinir-kas doku uyarılarının hareket korteks etkinliğinin artması yüzünden.
Incrementé la producción del córtex motor del cerebro.
Basit bir, beyin hareket korteks çıkışı, arttırma olayı.
Una gravedad baja confundiría a tu córtex motor.
Düşük yerçekimi artık hareket korteksini allak bullak edecektir.
Pero después los impulsos de tu córtex motor actuarán solos. Permanentemente.
Ama daha sonra, devam edersek hareket korteks dürtülerin kalıcı olarak devreye girecektir.
Hagan un escáner de mi córtex para ver si han manipulado mis recuerdos.
Mikro hücresel tarama yaparak, hafıza değişikliği yapılıp, yapılmadığına bakın.
Deberíamos investigar la posibilidad de un intruso alienígena y querría hacerle un escaneo del córtex cerebral.
Davetsiz misafir ihtimaline karşı, gemide geniş çaplı bir soruşturma yapmalıyız. Ve bende, üzerinizde kortikal tarama yapmak istiyorum.
Kes, por favor prepara a la Capitán para un escaneo del córtex cerebral.
Kes, Kaptan'ı kortikal tarama için hazırlayabilir misin?
... nueve horas tras la separación del córtex dorsal se recuperó, temporalmente la movilidad voluntaria.
... beyin korteksi alındıktan dokuz saat sonra... deneklerin istemli hareketlerinde... geçici de olsa ciddi düzelme olmuştur.
He terminado de injertar el tejido nervioso en el córtex cerebral.
Klingon nöro dokusunun sizin korteksinize uygun halde aşılanma işini bitirdim.
En dos meses, mi estructura genética se modificó para acelerar el crecimiento de las redes neuronales de mi córtex, y asi nació un nuevo Julian Bashir.
"hızlandırılmış kritik nöral yol düzenlemesi". Sonraki iki ay boyunca serebral korteksteki nöron ağlarının gelişimini hızlandırmak üzere genetik yapım değiştirildi.
Desconozco el método utilizado, pero nuestra personalidad, nuestra memoria, nuestro consciente se derivan de unas redes de neuronas existentes en el córtex cerebral.
Kullandığı yöntemi bilemiyorum ama kişiliğimiz, hafızamız, bilincimiz beynin dış kabuğundaki benzersiz nöron ağlarından türer.
Soy especialista en el córtex de las ratas.
Fare beyin zarları üzerine çalışıyorum.
Había múltiples contusiones en el córtex occipital con herniación del foramen magnum.
Oksipital kortekste bazı ezikler vardı. Foramen magnum'da bazı delikler görüldü.
Parece haber una masa de tres centímetros y medio en el córtex frontal.
Ön kortekste 3,5 santimetrelik bir kitle var gibi.
No sé cómo pudieron implantarlos sin dañar el córtex.
Beyin kabuğuna, zarar vermeden nasıl yerleştirildikleri beni aşıyor.
Este chip esta profundamente implantado en tu córtex cerebral.
Bu çip senin beyninin en derinlerine yerleştirilmiş.
Está invadiendo el córtex motor.
Motor kortekse yaklaşmış.
Al principio pensaba que era una simple dilatación vascular... pero luego he descubierto un desequilibrio químico en su córtex pre-frontal.
Ama sonradan farkettim... Beynin ön lobunda kimyasal dengesizliği var.
Está afectando a su córtex pre-frontal.
Beyinin ön lobunu etkiliyor.
Entrará en el córtex de tu cerebro a través del nervio óptico.
Göz sinirlerin üzerinden beynine ulaşacak.
La señal de la cámara, que está montada en los lentes, va directamente a un chip, que es implantado en el córtex visual del cerebro.
Kameradan gelen sinyal camların üstünden geçerek direkt chip e gidiyor, ordan da beyindeki sanal kortekse.
Eso indica que el córtex de la visión está siendo estimulado.
Sanal kortexin simule etmeye başladığının göstergesi bu.
No definitivamente, pero los pacientes escleróticos tienen más neuronas reactivas en su córtex occipital.
Kesin değil, fakat MS hastalarının art kafa kortekslerinde daha çok reaktif nöron olur.
Quizás haya vuelto a esconderse fuera de mi alcance, en mi córtex cerebral.
Belki beynimin keşfedilmemiş yerlerine, saklanmak için geri döndü.
- ¿ Qué estructuras componen el córtex?
Korteksin yapısı nasıldır? - Neyin?
- ¿ El qué? El córtex del riñón.
- Böbrek korteksinin.
Sí, se llama córtex cerebral.
Evet, beyin zarı deniyor adına.
Se extiende por la confluencia del córtex motor y el córtex sensorial.
Motor korteks ve algısal korteksin birleşimine kadar yayılıyor.
El virus viaja a través del tejido conjuntivo del músculo, alcanza las células neuronales del tronco encefálico y pasa al córtex límbico.
Virüs bağ dokusundan kaslara yayılıp nöronlara ve beyin dokusuna, ardından da limbik kortekse girer.
Procede del córtex.
Beyin zarından gelen bir şey.
Piensa en tu sueño más placentero,... multiplica esa sensación por diez,... todos alineándose en tu córtex en unos segundos.
En tatlı rüyanı düşün o hissi 10'la çarp. Ve o hissin birkaç saniye içinde bütün beynine aktığını düşün.
¿ Por qué no derivar el córtex motor?
Motor korteksi neden pas geçmiyoruz ki?
Reprogramarlo. Para que piense que es el córtex motor principal y siempre lo ha sido.
Ana motor korteksinin her zaman o olduğunu düşünmesine programlayabiliriz.
Hemos intervenido en tu córtex cerebral. Permitiendo así volver a vivir tus recuerdos más intensos.
Beyin korteksinle bağlantı kurduk hatıralarını canlı detaylarla yeniden yaşamanı sağladık.
Han sufrido un daño en su córtex prefontal.
Prefrontal korteksleri hasarlıdır.
Mi córtex se siente genial
Bu lafı her söylediğinde...
Está diseñado para separar el traje del anfitrión por supresión del córtex pre-frontal.
Prefrontal korteksi bastırarak giysiyi konakçısından çıkarmak için tasarlandı.
Todavía hay trazas de actividad anómala en el córtex prefrontal, pero han disminuido sustancialmente.
Prefrontal korteks *'te hala bir kaç anormal davranış izi var. Ama önemli ölçüde azalmış vaziyette.
Es como enganchar fibra óptica a tu córtex cerebral.
Beynine fiber optik kablo bağlanıyormuş gibi.
Tenía dos manchas oscuras en su córtex parietal.
Paryetal korteksinde iki koyu nokta var.
Cuando el córtex prefrontal no te hace feliz, la promiscuidad lo compensa con el flujo necesario de dopamina.
Alın korteksin seni mutlu edemediği zaman rastgele cinsel ilişki, sana ihtiyacın olan dopamini sağlar.
A diferencia de la "memoria de procedimiento", en el córtex, que controla nuestros aprendizajes, como escribir, montar en bici... disparar flechas... Donde se almacenan nuestros recuerdos.
Episodik hafızanın merkezini.