Translate.vc / Espanhol → Turco / Cúlo
Cúlo tradutor Turco
25,200 parallel translation
Tenés cara de culo.
Çok kötü görünüyorsun.
Pasame el detonador, culo roto.
Patlatıcıyı uzatsana bana.
Es Consejera de la Casa Blanca y un verdadero grano en el culo.
Beyaz Saray danışmanı, ve kıçında gerçek bir acı hissediyor olmalı.
Algunas personas necesitan aprender a besarme el culo.
Bazılarının kıçımı öpmeyi öğrenmeye ihtiyacı var.
¡ Despierta tu culo!
Uyan artık!
¡ Despierta tu culo!
Uyan!
Marge, me has salvado el culo.
Marge, beni kurtardın.
Obtenga su cabeza fuera de su culo e ir y ver el mundo.
Başını kıçından çıkar ve dünyayı görmeye git.
Hablando como la persona que casi consiguió su culo demandó fuera, No estoy de buceo en un procedimiento difícil Sin tener ninguna experiencia.
Dava edilmekten son anda kurtulmuş biri olarak deneyimli olmadığım alandaki zor bir işlemi yapmaya niyetim yok.
Bueno, no creo que realmente puede saber Hasta que es su culo en la línea.
Topun ağzına gelene kadar gerçekten bileceğini sanmıyorum.
Mira, yo era un extraño, chico inadaptado de Kingston, Y me rompí el culo para entrar en Yale.
Kingston'dan gelen garip ve uyumsuz çocuktum ve Yale'e girmeyi başardım.
Dejemos de perder el tiempo y echémosle un vistazo a tu culo.
Oyalanmayı bırakalım ve senin şu oyuğuna bir bakalım.
No, Steve, probablemente la tengas en tu culo, junto a ese palo gigante.
Hayır Steve, büyük ihtimalle tuvalete gittiğinde kıçından çıkar.
Pero si veo que estás a punto de ir por un camino peligroso, ¿ qué voy a hacer, meter la cabeza en el culo?
Ama senin tehlikeli bir yola girdiğini görünce ne yapsaydım, kafamı kuma mı gömseydim?
Igual te ha llamado sin querer con el culo.
Belki de seni götüyle aramıştır.
Aquí huele a culo de Astrid.
Burası Ass-trid kokuyor. ( Ass : Göt )
Pero Jonas, si no regresas lo que es mío, si me haces perseguirte, va a ser malo y vas a desear que ahogara tu culo.
Jonas... benim olanı iade etmezsen... eğer beni peşinden koşturursan... fena olur... ve ölümlerden ölüm beğenirsin.
Levanta el culo.
Kaldır lan kıçını.
Te romperé el jodido culo ahora mismo.
Şimdi senin kıçını tekmeleyeceğim.
¡ Mueve el culo!
Çabuk ol!
Tu culo negro tiene que ponerse un pañal, ¿ no?
Götlük yapıp bütün eğlenceyi kaçırmak zorundasın, değil mi?
Olvídese de mi culo. Eso funciona de maravilla.
Kıçımı boş verirsen harika olacak.
Llévate esa mierda de aquí y mueve el culo.
Lanet çöpü ve kıçını kenara kaydır.
Bueno, voy a centrifugar el tema hasta que tenga una niña con ojos verdes y la segunda nariz de Jennifer Aniston y... ¡ y mi culo!
Gözleri yeşil, Jennifer Aniston'ın ikinci burnuna sahip ve kıçı benimki gibi olan bir bebek çıkana kadar deneyeceğim.
Igual debería arrastrar el culo por ella como un perro.
Belki de köpek gibi popomu sürmeliyim.
Y ahora te voy a llevar a que veas tu primer culo de mujer.
.. gel de sana ilk kadın poponu.. .. göstereyim.
Ese hombre solo tiene dos configuraciones...'colocado hasta el culo'o'desaparecido'.
O herifin yalnız iki hali vardır. 'Kafası Güzel've'Burada değil'.
Todo es sexy y secreto al principio, y después todo se vuelve un grano en el culo.
Önceleri gizemli ve seksidir. Sonra sorun yaratmaya başlar.
Sí, esa carcasa de móvil de Hello Kitty me ha salvado realmente el culo con Marge, y cuando pienso en ello, ¿ para qué tenemos niños si no es para sacrificarlos por nuestras necesidades?
Evet, o Hello Kitty cep telefonu kılıfı gerçekten beni Marge'dan kurtarmıştı ve düşünüyorum da eğer onları ihtiyaçlarımız için feda etmeyeceksek neden çocuk sahibi oluruz?
No se va a evitar que suceda. Luego de obtener su culo hacia atras hasta Harvard, y se asegura de Sheila no se presenta a ese juicio.
O zaman sen de kıçını kaldırıp, Harvard'a geri dön ve Shelia'nın duruşmaya çıkmayacağından emin ol.
No se si se dieron cuenta o no, pero el esta pateando el culo.
Fark ettin mi bilmiyorum ama sana seni fena paralıyor.
Vine aqui para felicitarle en deshacerse de culo de Sheila.
Shelia'dan kurtulduğun için seni tebrik etmeye geldim.
Solo estas molesto porque yo estaba pateando el culo por lo que ahora me estas engañando.
Seni fena benzettiğim için çok kızdın... -... şimdi de bu yüzden hile yapıyorsun.
Te salvé el culo, ¿ no?
Senin de kıçını kurtarmadım mı?
¿ Esta es la parte donde me bajo los pantalones y les ensañó el tatuaje que tengo en el culo?
Bu benim pantolonum damla parçası mı ve sen benim eşek üzerinde dövme gösteriyor?
Volví, estaba con los pantalones bajados, con el culo en el suelo, vomitando sobre sí mismo.
Döndüğümde pantolunu düşmüş, kıçı zeminde, üstüne kusuyordu.
Todo el mundo echando fotos a su culo.
Herkes kıçının resmini çekiyordu.
Habrá otro guardia que te revisará el culo.
Mutlaka kıçını yoklamaya hazır bir gardiyan vardır.
No me tatué un trébol en el culo por ser irlandesa.
Kıçımda niye üçgül dövmesi var sanıyorsunuz?
Vaya, ahora que ni siquiera tiene que mover el culo de grasa para hervir el agua.
Wow, hala gerek yok bence su kaynatmak için koca kıçını kaldırmalısın.
Gracias por sacarme de mi culo en el hospital.
Hastanede benimle ilgilendiğin için teşekkür ederim.
Ya sabes, con un poco de capacitación, se le patear el culo.
Biliyor musun, birkaç antreman ile kıçlarını tekmelersin.
Ya se libró de su fama de racista, y a mí me darán una patada en el culo.
Şimdi kendisi ırkçılığı aşmış gibi görünüyor ve.. ... benim de birazdan kıçımı biri tekmeleyecek.
Él te ha cegado con el hombre de la joyería y la promesa de un culo duro como una piedra.
Seni takı ve sert bir kıç vaadiyle kör etti.
Pero cuando se trata de jugar lleno-en, el terror pantalón-suciedad, no hay nada como tener un zombi hambriento en su culo.
Ama tam oyunu oynamaya gelince altına edersin kıçındaki aç bir zombiden ötesi yoktur.
¡ O te pateo el culo! ¡ Fija los pies, siente la colchoneta!
- Ayaklarını ortala, zemini hisset.
Entonces puedes irte mucho a tomar por el culo.
O hâlde siktirip gidebilirsin.
* Y si no te gusta, besa mi * * culo real *
# Beğenmiyorsan bunu # # Öpebilirsin soylu kıçımı #
Su culo me pertenece.
Onunla kendim ilgileneceğim.
¿ Alguna vez has tenido mierda en el culo y no te la puedes quitar?
Hiç göt kıllarına bok yapışıp kaldı mı?
Dennison está en mi culo.
Dennison ensemde.