English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Cœur

Cœur tradutor Turco

19 parallel translation
A bercé mon cœur Pour la vie...
Hayatımı derinden sarstı.
Y fui al Sacré-Coeur. A la basílica de Montmartre.
Montmartre'deki Sacré-Cœur bazilikasına gittim.
Estas cuarto detras de Raphael Keriou's, y Angel Paoli's Soda Stream, y Denis Juhel's Sushi Shop, que va liderando.
Raphael Keriou'nun Initiatives Cœur'u,... ve Angel Paoli'nin Soda Stream'i,... ve lider Denis Juhel'in Sushi Shop'unun ardından dördüncüsün.
Hay novedades, Cœur of Keriou!
Keriou'nun Initiatives Cœur'u.
Pero asegurémonos de conseguir un apartamento con vista al Sacré Coeur, aún si es extremadamente caro.
Ama önce Sacré-cœur Bazilika manzaralı bir daire bulalım. - Dünya para olsa bile. - O sıkıntı değil.
Yo soy Dios, el que te trajo desde Ur, en Caldea para darte esta tierra como herencia.
Bu diyarı miras almak üzere seni Kildanilerin Ur şehrinden çıkaran Rab benim.
Paré una noche para ver "Ur de los caldeos" y tres días en Bagdad con el A.O.C., que es amigo mío.
Yolda durup Chaldée'de Ur'u ziyaret etmek istedim, ve Bağdat'ta 3 gün geçirdim, bir subay arkadaşımda kaldım.
Creo que me está saliendo un tumor.
Beynimde ur çıkıyor galiba.
Da la cara, Jax-Ur.
Çık ortaya seni deli adam.
Aquí al borde del desierto del Sahara provocaron una tormenta de arena que cubrió edificios y dejó enterrados a otros.
Sahra Çölü sınırında Jax-Ur ve Mala bir kum fırtınası çıkartarak bazı binaları kumla kapladılar. Diğerleri de kumlar altında kaldı.
¿ Cómo va a transportar Heru-ur a Teal'c, a la nave de Apophis?
Heru-ur, Teal'c'i Apophis'in gemisine nasıl gönderecek?
Cuando me llamaron, estaba matando a una bestia en el Foso de Ur.
Konsey beni çağırdığında, "Ur'un Scum Pit" ini çıldırtan "Magfan" hayvanını öldürüyordum.
Cualquier tumor capaz de afectar la visión así, se vería.
Görüşünü etkileyecek büyüklükte bir ur MR'da ortaya çıkardı.
Algunos tenían corazas y eso, en el mar, los había protegido de sus enemigos.
Bunlar mazı yapıcılardır. Mazı, asalakların bitkilerde oluşturduğu ur. Bu meşe ağacına musallat olmuşlar.
Por el contrario, una extraño brote de crecimiento en su organismo aparece por encima del suelo en verano.
Bunun yerine vücutlarını garip bir ur kaplar ve yaz geldiğinde toprağın üzerine çıkar.
A Morello le ha salido un bulto muy feo en la mano derecha.
Morello'nun sağ elinde pis bir ur çıktı
Ella encontró un bulto en su gato... o en su papá.
Kedisinde ur çıkmış,... ya da babasında.
En el lugar, los científicos desenterraron el gran Zigurat de Ur, una estructura escalonada de forma piramidal que era el centro administrativo de la ciudad, así como también tablillas cuneiformes y tumbas adornadas con oro.
Bilimadamları bu bölgede, piramit şeklinde olan Ziggurat tapınağını ortaya çıkardı. İdari olan bu merkezde, çivi yazılı tabletler ve altın ile süslenmiş bir de mezar bulundu.
Ur fue saqueada por sus vecinos belicosos, los elamitas, cerca del año 2.000 a.C.
Ur ; yakın çevrede bulunan Elamlılar tarafından, yaklaşık olarak M.Ö. 2000 yılında harabeye çevirildi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]