Translate.vc / Espanhol → Turco / Daddy
Daddy tradutor Turco
513 parallel translation
Todos eran Dame ritmo, papi, en compás de ocho.
Hiçbirinde'Beat Me Daddy','Eight to the Bar'kalmamıştı.
¿ La continuación de "Beat Me, Daddy, Eight to the Bar"?
"Beat Me, Daddy, Eight to the Bar" şarkısının sonraki ayağı mıydı yoksa?
¿ Se imaginán Marca el Eight To The Bar por Daddy O'Malley?
"Beat Me Eight To The Bar" söylerken düşünebiliyor musun beni?
Oye, Artie. ¿ Qué te parece el señor Daddy-oh?
Hey, Artie. Bay Dadi-o'yu nasıl buldun?
- Daddy-oh.
- Dadi-o.
- ¡ Daddy-oh!
- Dadi-o!
¡ Daddy-oh!
Dadi-o!
- Se llama Daddy-oh.
- Dadi-o.
- ¡ Daddy-oh!
- O, Dadi-o!
- Hola, Daddy-oh.
- Hey, Dadi-o.
¿ Vas a obligarme, Daddy-oh?
Zorla mı götüreceksin Dadi-o?
¿ Qué ocurre, Daddy-oh?
Ne oldu Dadi-o?
Acérquese y pruebe un poco de esto, Daddy-oh.
Gel de şunun tadına bir bak Dadi-o.
¿ Está bien, señor Daddy-oh, señor?
İyi misiniz Bay Dadi-o?
Papaíto y Papi.
Daddy-o ve Pops.
Daddy-O, déjame hablarte acerca de un outsider que conozco que está fuera de este mundo, en la más alta nube. Se ha ido, fue.
Babalık, izin ver de sana tanıdığım bu dünyanın dışında, bulutların en yükseğindeki birinden söz edeyim.
- Muy bien, Daddy-O.
Herkese söyleyin.
Gracias, Daddy-O.
Sağ ol babalık.
Le traigo las cosas de la lavandería.
Hey Daddy-D, temizlenen giysileri getirdim.
Mi madre acababa de morir y Daddy quería salir de allí por lo que tomó un trabajo en el planeta Astra.
Annem yeni ölmüştü ve babacığım, oradan kaçmak için Astra gezegeninden iş buldu.
Y mis alas son cansadas. Excepto sólo ángeles Tenga alas. Y usted no es ángel, Porque la I oyó a Daddy diga entonces.
Sadece meleklerin kanatları olur ve babam melek olmadığını söyledi.
♪ He was his daddy's pride and joy ♪
# Babası onunla gurur duyar ve mutlu olurdu
♪ But when the daddy went away ♪
# Babası çekip gittiğinde
"... and now that we're best friends, she wants to give a taste to me. "'
"... and now that we're best friends, she wants to give a taste to me. " " But what's the matter, Daddy?
"'But what's the matter, Daddy?
How come you look so mean? "
# My daddy lost a leg in France
* Babam bacağını kaybetti Fransa'da *
# And "Daddy"'s the first word
* Ve "baba" kelimesi *
# While he's plowing up his daddy's land
* Sürerken babasının toprağını *
# Mama and Daddy
* Annem ve babam *
# Daddy lived the Golden Rule
* Altın kuralla yaşadı babam *
# Harmony with my daddy
* Uyum içinde babamla *
# I still hear Daddy singin'his old army songs
* Hâlâ hatırlıyorum babamın söylediği eski ordu şarkılarını *
# I still love Mama and Daddy best
* En çok anne ve babamı seviyorum hâlâ *
# My daddy grew up on his own more or less
* Baban kendi başına neredeyse büyümüş *
# His daddy drank whiskey and had a sharp eye
* Babası viski içermiş ve açıkgözlüymüş *
# When his daddy died my daddy rest in my mama's arms
* Babası öldüğünde, babam huzuru annemin kollarında bulmuş *
# I still love my Mama and Daddy best
* En çok anne ve babamı seviyorum hâlâ *
Sí, Daddy Rich.
Evet, Daddy Rich.
Daddy Rich, ¿ cuál es tu secreto, hermano?
Daddy Rich, nedir senin sırrın, kardeşim?
- Daddy Rich, le sigo desde hace 5 años.
- Daddy Rich, 5 yıldır izinizdeyim.
La crema especial de Daddy Rich.
Daddy Rich'in özel ayakkabı boyası.
Daddy Rich, desde que le sigo, tengo una casa nueva y un televisor en color.
Daddy Rich, izinizde olduğumdan beri yeni bir evim ve renkli bir televizyonum oldu.
¡ Cuéntanos cómo te has hecho rico, Daddy Rich!
Zenginliğinin kaynağını anlat bakalım, Daddy Rich!
Estas son las Pointer Sisters y Daddy Rich : Richard Pryor.
Bunlar da Pointer Sisters ve Daddy Rich olarak, Bay Richard Pryor.
Daddy always me called su panecillo porque yo era tan dulce y tostadas.
Babam, beni sürekli kek diye çağırırdı, çünkü o zamanlar sıcacık ve çok tatlıydım.
¿ Papá?
Daddy?
" En Daddy Green nos simpatiza...
" Baba Green'in pizzaları....
"En Daddy Green nos simpatiza sólo la mejor pizza."
"Baba Green'in pizzaları birkaç adım uzağınızda."
Come to Daddy.
Babacığına gel.
Daddy, es mi carta!
Babacım, o benim mektubum!
- Díselo, Daddy-O.
- Ona sen söyle babalık.