English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Decides

Decides tradutor Turco

2,236 parallel translation
Eso no lo decides tú.
Buna karar vermek sana kalmaz.
Bueno, si alguna vez decides ir a visitarme a mi choza en los bosques, ya tienes un lugar donde quedarte.
Eger benim oralara gelecek olursan kalacak bir yerin var.
¿ Tú decides sobre fiestas y alcohol sin consultarme?
Eğlence ve içki içme kurallarını benimle konuşmadan mı koydun?
Ahora, escucha, si decides ir a hablar con lo amigos de Isobel.
Şimdi, dinle. Eğer gidip Isobel'in arkadaşıyla konuşmaya karar verirsen, ben de seninle geleceğim.
¿ Qué pasa si decides que cometiste un gran error?
Ya büyük bir yanlış yaptığına karar verirsen ne olacak?
Tú decides, Mariette.
Sen karar ver Mariette.
Tú decides.
Sen karar ver.
Adelante. Hijo de puta, tú no decides cómo vas a la cárcel.
Aşağılık herif, hapse nasıl gireceğine sen karar veremezsin!
Tú decides.
Seçim senin.
Quiero decir, ¿ y si algún día decides tener hijos?
Günün birinde çocuk sahibi olmak istiyorsan yani.
Pero en medio de la noche, si decides quererme... Estaré justo aquí.
Gecenin bir yarısında beni yanında istediğine karar verirsen şuracıkta olacağım.
SI DECIDES QUEDARTE. CON AMOR, MAMÁ.
Eğer kalmayı seçersen.
Si decides seguirme aquí tienes un poco de literatura sobre las Islas Maluku
Eğer benimle gelmeye karar verirsen, al sana ada hakkında biraz bilgi.
Tú decides. Adiós.
Senin tercihin.
Esto es lo que pasa cuando decides pagar nuestras cuentas con dinero de la droga.
Uyuşturucu paranla bizim faturaları ödemeye çalışırsan böyle olur işte.
Solo necesitas unas pocas cosas, una vez que decides seguir adelante, lo que vas a necesitar cuando desembarques... un buen traje...
Taşınmaya karar verdiğinizde ihtiyacınız olan yalnızca birkaç şey vardır. Nereye giderseniz gidin gerekli olan şeyler... Düzgün bir giysi...
Finalmente decides atender el teléfono?
Sonunda telefonu açmaya mı karar verdin?
- Bueno, mejor y te decides antes de mañana en la noche
Yarın akşamdan önce karar versen iyi olur.
Y si decides escaparte no te olvides de pasar por el hospital a despedirte de Nick porque no vivirá mucho más cuando te hayas ido.
Eğer kaçmaya karar verirsen de, hastaneye uğrayıp Nick'e veda etmeyi unutma çünkü sen gittikten sonra o da daha fazla ortalıklarda olmayacak.
Y si decides huir, dile adiós a Nick porque no durará mucho tiempo una vez te hayas ido.
Kaçmaya karar verirsen de, Nick'e elveda de çünkü, sen gittikten sonra, uzun süre ortalarda olamayacak.
Y si decides quedarte conmigo, no habrán recriminaciones, ni mentiras, ni nada.
Şayet benimle kalmaya karar verirsen birbirini suçlama, ayıplama, hiçbir şey olmayacak.
Tú decides.
Sana kalmış.
Me mandas a dormir y decides como si fueras el jefe.
- Senin kararın mı? Beni uyutup, şef senmişsin gibi kararlar veriyorsun.
Después de que termines la universidad, si miras todas tus opciones y decides que quieres trabajar en la cantera entonces bien. Pero quiero que puedas elegir.
Üniversiteyi bitirdiğinde, bütün seçeneklerine bakarsın ve istediğinin taş ocağı olduğuna karar verirsin buna bir şey demem ama seçeneklerinin olduğunu bil.
Tú decides.
Sen söyle.
Tú decides quién vas a ser.
Olacağın kişiye sen karar veriyorsun.
No decides qué puede hacer mi hijo.
Oğlumun ne yapacağına sen karar veremezsin.
¡ Tú no decides qué es lo mejor para mi, y estate seguro, no decides qué es lo mejor para Aiden!
benim için neyin iyi olduğuna karar veremezsin. ve kesinlikle aiden için neyin olduğuna da karar veremezsin.
Si decides no presentarte al examen... no tengo que volver a trabajar en la taberna de noche nunca más.
Sınava girmemeye karar verirsen ben de tavernada çalışmak zorunda kalmam artık.
La primera vez que haces una broma, y decides a hacerla cuando estoy sosteniendo un piano.
Hayatında ilk kez espri yapıyorsun, onu da piyano elimdeyken yapıyorsun.
Si decides donar tu cuerpo a la ciencia al morir prometo rebanar tu cerebro como tocino canadiense.
Öldüğünde vücudunu bilime bağışlarsan beynini Kanada salamı gibi keseceğime söz veriyorum.
Tienes lo que necesitas para mostrarle al mundo quién es Serena realmente ¿ y ahora decides cambiar?
Tüm dünyaya Serena'nın gerçek yüzünü göstermek için ihtiyacın olan şeyi bulmuşsun ve şimdi de değişmeye karar veriyorsun?
Para pensar sobre cómo quieres responder a la carta de tus padres biológicos, si eso es lo que decides hacer.
İkimiz de biyolojik ailenin mektubuna nasıl bir cevap yazacaksın onu düşünelim tabii cevap vermeye karar verirsen.
La gente de esta lista te fastidió, así que tú decides.
Bu listedekiler, senin yakılmandan sorumlu. Buna karar verme hakkı, yalnızca senin.
Todo se reduce a una cosa... qué decides tú hacer con ella.
"Hepsi, dönüp dolaşıp bir noktaya gelir." "İstihbaratla ne yapacağınıza!"
Entonces, ¿ qué decides?
Yani, ne diyorsun?
mi distrito, decides emborracharte y mear en los zapatos de alguna chica.
Benim bölgede sarhoş olmaya karar verip, bir kızın ayakkabısına mı işedin?
¿ Por eso tú decides?
Sen mi karar vereceksin?
Sí decides usarlos por favor, limpia luego los auriculares con las toallitas húmedas que encontrarás en el baño.
Kullanmak istersen, lütfen kullandıktan sonra kalan kulak kirini banyoda bulabileceğin ıslak mendil ile temizle.
Lo decides sobre la marcha.
Bence akışına bırak.
Tu decides.
Sen seç.
Y luego decides que prefieres morir antes que dejarlos salirse con la suya.
Bunu onların yanına kâr bırakacağıma ölmeyi yeğleyeceğime karar verdim.
Decides esperar. Cuando las cosas se calmen, encontrarás a Gina y se irán.
Beklemeye karar veriyorsun, işler durulduğu zaman da Gina'yı bulup birlikte kayboluyorsunuz.
Y me imagino que si decides no jugar será porque realmente crees que es lo mejor. Y si yo puedo entenderlo, seguro Clay también lo hará. ¿ "Closed over Bros"?
Ama anladım ki, eğer oynamayacaksan, bunun kesinlikle en hayırlısı olacağını düşünmüşsündür. Bunu ben anlayabiliyorsam, Clay de anlar. "Erkeklerden Önce Kapanır" mı?
Y si decides que el aparato es genial, ¿ entonces a quién le importa lo que diga Chuck?
Sen de tellerinin havalı olduğunu düşünürsen, o zaman Chuck'ın ne diyeceğini kim takar ki?
Pero si decides que no somos la discográfica indicada para ti, tienes que saber que tus canciones son buenas... Y eres buena, Erin.
Ama eğer, senin için uygun yer olmadığımıza karar versen bile, bil ki, şarkıların iyi ve sen de öylesin Erin.
"Si decides quedarte en el bosque ve a la página 114."
Eğer ormanda kalmayı tercih ediyorsanız sayfa 114'e gidin. "
Tú no decides.
Sana söz düşmez.
¿ Ahora tú decides qué puedo decir y qué no?
Şimdi de neyi söyleyip neyi söyleyemeyeceğime mi karar veriyorsun?
Si eso es lo que decides.
Yani, başının çaresine bakabilir.
Guster, si decides que ayudar en este caso tú solo, puedes venir conmigo. - Ha!
Niye gülmüyorsun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]