English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Defiant

Defiant tradutor Turco

322 parallel translation
Volveré al Defiant dentro de tres horas.
Üç saat içinde İsyancı'ya döneceğim.
Estos hombres son del Defiant.
Bu adamlar İsyancı'dan.
Por el Defiant.
İsyancı'ya.
" Yo, Richard Dawlish, del Defiant de Su Majestad juro ser fiel a la causa y combatir según se requiera.
" Ben, Majestenin gemisi İsyancı'dan Richard Dawlish davaya bağlı olacağıma ve eylem konseyinde hizmet edeceğime yemin ederim.
El Defiant.
İsyancı.
Somos el Defiant de Su Majestad.
Biz Majestelerinin gemisi İsyancıyız.
- ¿ Han tomado el Defiant?
- İsyancı alındı mı?
¿ Pide que llevemos el Defiant a Rochefort?
İsyancı'yı Rochefort'a götürmemizi mi istiyorsunuz?
Gracias, Defiant, por acción veloz y honorable.
Teşekkürler İsyancı, hızlı ve onurlu hareketiniz için.
Nos acercamos a la última posición conocida de la nave estelar Defiant,... que desapareció hace tres semanas.
Yıldız gemisi Defiant'ın son kayıtlı pozisyonuna yaklaşıyoruz. Üç hafta önce ortadan kayboldu.
¡ La Defiant!
Defiant!
- Fijado en el puente de la Defiant.
- Defiant'ın köprüsüne kilitlendi.
No consigo fijar la Defiant con precisión, pero sé que se aleja de nosotros.
Defiant'ı tespit edemiyorum ama bizden uzaklaştığını biliyorum.
Sr. Scott, la Defiant.
Mr Scott, Defiant.
Los sensores de la Defiant muestran lecturas similares a los de la Enterprise.
Defiant'ın sensörleri Enterprise'ınkilere uyuyor.
Lo que le ocurrió a la Defiant podría estar ocurriéndole a la Enterprise.
Defiant'a her ne olmuşsa, Enterprise'a da olabilir.
La Defiant ha desaparecido.
Defiant ortadan yokoldu.
Durante la interfase, podremos conectar con el universo de la Defiant.
Ara evre esnasında, Defiant'ın evreniyle bağlanabiliriz.
La misma furia patente en la Defiant.
Defiant'ta belli olan öfke.
Lo que llevó a la tripulación de la Defiant al asesinato podría ser contagioso.
Defiant mürettebatını öldürmeye iten neyse, bulaşıcı olabilir.
Y quizá sería prudente alejarnos de la Defiant.
Sanırım bizimle Defiant arasına bir mesafe koymak akıllıca olur.
El rayo del transportador lo había fijado cuando desapareció la Defiant.
Defiant devreden çıkarken nakil aracındaydı.
La locura que afectó a la tripulación de la Defiant pronto se desarrollará aquí.
Defiant'ın mürettebatını etkileyen delilik, yakında burada da olacak.
Hace unas horas, el capitán decidió quedarse a bordo de la Defiant... para que tres miembros de la tripulación pudieran regresar a la Enterprise.
Bir kaç saat önce, Kaptan, Defiant'ta kalmak için seçildi, bunu, mürettebatın Enterprise'a dönme şansı olsun diye yaptı.
El fáser rompió la estructura espacial... y solo Dios sabe adónde ha ido a parar la Defiant.
Fazer o alan dokusunu infilak ettirerek, Defiant'ı kimbilir nereye fırlattı.
Estaba solo en el espacio cuando desapareció la Defiant.
Defiant uzaklaşınca, tüm evren bana kaldı.
- La Defiant.
- Defiant. - Evet.
Identificación de acceso a la U.S.S. Defiant.
U.S.S. Defiant'a girmek için kimliğinizi tanımlayın.
Hay un problema en el núcleo factorial de la Defiant.
Tam emin değilim ama Defiant'ın warp çekirdeğine bir şey oldu. 57 saniye içinde çekirdek bozulacak gibi görünüyor.
Mensaje de la Defiant.
Defiant'tan tehlike sinyali geliyor.
El sistema de seguridad no podía saber que era Thomas, no William, el que subió a la Defiant.
Güvenlik bilgisayarının, gemiye binenin William değil de Thomas olduğunu tespit etmesi mümkün değildi.
Creerán que la Flota Estelar quería que los Maquis se llevasen la Defiant y actuarán en consecuencia.
Maqui'nin Defiant'ı almasını Yıldızfilosu'nun istediğini farz edip buna göre cevap verirler.
La Flota Estelar colaborará en la búsqueda de la Defiant, pero no permitirá que la Comandancia la utilice como una excusa para una invasión a gran escala.
Yıldızfilosu Defiant'ı aramak için işbirliği yapmak ister ama Merkez Komutanlığı'nın komple bir işgal için bu bahaneyi kullanmasına izin vermez.
A menos que tenga una prueba para demostrar su buena fe y su disposición para ayudar a detener a la Defiant... Nada podría impedir el inicio del conflicto.
Merkez Komutanlığa, sizin iyi niyetinizle Defiant'ı durdurmaya yardım etme konusundaki kararlılığınızı kanıtlayacak bir şeyler götüremediğim sürece,... hiçbir şeyin bu savaşı engelleyebileceğini sanmıyorum.
Le ayudaré a detener a la Defiant y demostraré nuestra buena fe.
Sana, Defiant'ı durdurma ve iyi niyetimizi kanıtlama konularında yardımcı olabilirim.
Comandaba el astillero en el que se construyó.
Defiant'ın yapıldığı tersanenin başında ben vardım.
Vuelva a Cardassia conmigo y ayúdeme a destruir la Defiant.
Benimle birlikte Kardasya'ya gel ve Defiant'ı yok etmeme yardım et.
Coordinaré la búsqueda de la Defiant desde aquí.
Burası Defiant'ı arama operasyonunu yöneteceğim yer.
Como está aquí para ayudarnos con sus conocimientos de la Defiant, sugiero que empiece informándonos del sistema de defensa de la nave.
Defiant hakkında teknik destek sağlamak için burada olduğunuza göre, geminin savunma yetenekleri hakkında bilgileri paylaşmakla başlamanızı öneririm.
Describa los sistemas armamentísticos de la Defiant, empezando por la matriz de fáser...
Lütfen Defiant'ın fazer diziliminden başlayarak silah sistemleri hakkında bilgi verin ve...
La Defiant está equipada con un dispositivo de ocultación.
Defiant, gizlenme cihazıyla donatılmış durumda.
Podríamos encontrar a la Defiant antes de que ataque.
Bu, saldırıya başlamadan önce Defiant'ı bulmak için size bir fırsat sağlar.
Es la Defiant.
Gemi, Defiant.
Ordene a las naves de guerra del sector que rodeen a la Defiant.
O sektördeki bütün savaş gemilerine Defiant'ın etrafında toplanmayı emret.
¿ Puede mostrarme la información del sensor de la Defiant?
Bana Defiant'la ilgili sensör bilgilerini gösterebilir misin?
La Defiant está atacando la Avanzada 61.
Defiant 61. karakola saldırıyor.
Dígale a Gul Toran que puede perseguirla dentro de la Zona Desmilitarizada.
Gul Toran'a söyle, Defiant'ı silahsızlandırılmış bölgede takip edebilmesi için kendisine yetki verildi.
Esa no es la Defiant.
Bu Defiant değil.
Es una señal factorial falsa idéntica a la de la Defiant, pero la varianza de fase y la resonancia no cuadran.
O gemi Defiant'ınkiyle aynı olan sahte warp izi yayıyor. Fakat faz varyanslarıyla altuzay harmonikleri uyuşmuyor.
La Defiant está visible y está atacando.
Defiant gizlenmiş konumundan çıkıp karakola saldırmaya başladı.
Un rayo de luz, 1950 ; Cry, the Beloved Country, 1952 ; Blackboard Jungle, 1955 ;
... No Way Out 1950, Cry the Beloved Country 1952, Blackboard Jungle 1955,... The Defiant Ones 1958, A Raisin in the Sun 1961, Lilies of the Field 1963,... In the Heat of the Night 1967, To Sir with Love 1967, Shoot to Kill 1988,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]