English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Der

Der tradutor Turco

10,308 parallel translation
Eso dicen los que acumulan mascotas justo antes de que les hagan deshabitar la casa.
Evlerine el konulmadan bir hafta önce hayvan istifçileri de böyle der.
Mejor cálmate y míralas a los ojos, como diciendo : "Me acordaré de ustedes".
Ben çok sessiz bir hal alıp yüzlerine bakarım sanki "seni daha sonra hatırlayacağım." der gibi.
Rumi dice : " Los amantes nunca se encuentran.
Rumi der ki "Sevgililer tanışmaz."
Todos me llaman Nyx.
Herkes bana Nyx der.
Hazlo de nuevo, pero esta vez llévalo a casa con, "¿ Cómo te gustan las manzanas, Missy?"
Bir kez daha vurgulamayı dene ama bu sefer "Nasıl koydum lafı ama?" der gibi.
* Y la gente le llama Galavant *
* Galavant der insanlar ona! *
Ella regresa, toma un trozo de brócoli, se lo come y dice :
- Çok basit. Kız geri geliyor, bir parça brokoli alıyor ve "bunu seveceğimi sanmıyorum" der gibi yiyor.
Dice cosas como "¡ las cosas no me salen bien a mí!" Y luego hace que pase.
"ışler benim için hiç yolunda gitmez" tarzı bir şey der, sonra gitmemesini sağlar mesela.
Ella suspira y dice : "Quiero hacer las cosas más fáciles."
İç çeker ve der ki, "İşleri kolaylaştırmak istiyorum."
Poco después, en ese burdel donde ella trabaja, alguien le dirá : " Sra. Tucker,
Bir süre sonra, gezindiği genelevde biri ona der ki " Hey, Bayan Tucker,
Si tú me acompañas, mi corazón cantara y mi cuerpo bailara.
# Benimle olduğun zaman #... coşmuş kalbim der ki #... kapıl eğlence dalgasına.
Pero todos me llaman cariñosamente Bajrangi.
Ama herkes Bajrangi der bana.
¿ Qué dirá tu padre?
Baban duyarsa ne der?
- La gente me llama con amor Bajrangi.
İnsanlar bana Bajrangi der.
No pude dormir... pero yo te gano. "
Ve kedi bebeğe der ki : Uyumadın mı ama ben seni döverim. "
No dejo de pensar... "¿ Qué va a decir nuestra familia?" ¿ Qué van a decir mis primos en Rustom Baug? "
Düşünüyordum da ailemiz, Rustom Baug'daki bütün kuzenlerim ne der?
Y si Jon Nieve rechaza al chico,
Jon Snow parşömenli çocuğu reddettiğinde çocuk ne der?
Solo mis padres me dicen Jimmy.
Yalnızca ailem bana Jimmy der.
Camus dice que saber que todos vamos a morir, hace que la vida sea absurda.
Camus der ki öleceğimizi bilmek hayatı bir şakaya çevirir.
Los pasantes me llaman "diputado". Muy bien.
Bana stajyerler milletvekili der.
No sé qué diría Claire sobre eso.
- Claire bu konuya ne der bilmiyorum.
"Matar a una persona es como matar a toda la humanidad".
"Tek bir masumun canını almak tüm insanlığın canını almak gibidir" der.
Sé que aceptaría.
Biliyorum evet der.
Vale, bueno, el asesino llama al timbre y dice : " He encontrado este perrito.
Peki... Katil zili çalar, "Bu şirin köpeği buldum. Telefonu kullanmam gerek" der.
¿ Quien demonios dice eso?
Kim der ki onu?
Mi padre dice, "La cortesía nunca es desperdicio, señor". Suena como un amigo.
Babam, kibarlık asla boşa gitmez, der efendim.
Chuckie, ¿ puedes decirle a Fiona que Gus está aquí?
Merhaba Chuckie. Fiona'ya Gus geldi der misin?
Es el plan para el parto... Hay que llamar a un médico.
Bu plan şöyle ki sen doğum yapacaksın sanki "Michael Jackson'ı uyutmak için ilaç alacağım" der gibi, değil mi?
Algunos lo llaman "la tierra del corazón".
Bunlara kimileri "Can damarı" der.
Algunos lo llaman "el cinturón de la cerveza".
Kimileri de "Bira Bölgesi" der.
Y Matt golpea con su bastón, y dice, "¿ Estoy en la habitación correcta?"
... ve Matt elindeki sopayı vurup "Yanlış odaya mı geldim?" der.
¿ Qué diría vuestro padre al respecto?
Zavallı babanız bu konuda ne der sonra?
Los turcos dicen... que, después de fumarla, los derviches giran en éxtasis, soldados valientes, y otras... voluptuosidades y felicidad.
Türkler dumanı çeken dervişler mest olur askerler yüreklenir ve diğerleri uçkuruna düşkün olup neşelenir der.
No se si heroe Dra. Hart.
- Kahraman der miydim bilmiyorum.
Jesús nos dice, "Seguid buscando y hallaréis."
Tanrı bize der ki.. "Arayışa devam devin, bulmalısınız".
El octavo mandamiento dice, "no darás falso testimonio".
Sekizinci emir der ki, "yalancı şahitlik yapmayacaksın."
Tesla dijo : "Si quieres encontrar los secretos del universo piensa en términos de energía, frecuencia y vibración".
Tesla der ki, "Evrenin sırlarını öğrenmek istersen, " enerji, sıklık ve tereddüt kuralları altında düşün. "
Es que Terry siempre dice que no. ¿ Por qué?
- Terry ne olsa "hayır" der.
Algunos amigos me dicen que esta venta fue un éxito.
Bazı insanlar satış başarıdır der.
"No por la fuerza ni por el poder, si no por mi espíritu", ¡ dijo el Señor!
"Ne kudretle ne de güçle, ama ruhumla,'der efendimiz"!
¿ Qué pensaría el viejo vice alcalde Harry Oxman de esto?
Başkanın yardımcısı Harry Oxman ne der sonra?
¿ Pero eso que parecería?
- Elalem ne der?
Porque no le gusto a Dutch y dirá que no si le pregunto.
Çünkü Dutch beni sevmiyor ve sorarsam hayır der.
¡ Comiendo juntos!
"Birlikte yemek yiyorlar!" der gibi.
Le dice "Trainy" a la gente. - "Hola, Trainy".
İnsanlara "Trainy" der.
Sólo mis amigos más íntimos me llaman Ginny.
Bana sadece yakın arkadaşlarım Ginny der.
Entonces estuve tras de ti diciéndote "fírmame la escayola"
Sonra herkese "Alçımı imzalayın!" der dururdum.
La dirección dice que obtengamos el territorio y lo obtendremos.
Yönetim, bölgeyi ele geçirin der, biz de geçiririz.
Si la gerencia dice que adquiramos el territorio, lo adquirimos.
Yönetim, bölgeyi ele geçirin der, biz de geçiririz.
Perdón.
Acele der misin?
Whitehall dice que se tiene que ir.
Whitehall "gitmeliyim" der.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]