Translate.vc / Espanhol → Turco / Ding
Ding tradutor Turco
1,069 parallel translation
Ring Dings y Escocés, gran combinación.
Ring Ding ve viski, muhteşem ikili.
Din-don, din-don.
Ding-dong, ding-dong.
Ding-Dong, el idiota se marchó.
Ding-Dong, salak gitti.
Un dingbat, ¿ sí? Un ding-a-ling.
Boş kafalı, değil mi?
Conocí a un tipo llamado Ding Dong.
Adı Ding Dong olan bir adamla tanıştım.
Con un ping y un pong La vaca saltó sobre la luna
"Ding diye koptu kemanın telleri " İnek sıçradı aştı ayın üzerinden "
Nos gustaría cantar un tema titulado : Shama Lama Ding Dong.
Sizlere'Shama Lama Ding Dong.'adlı şarkıyı seslendireceğiz.
- Ding, dong, ding. -! Eh!
- Hey!
¡ Sólo sé que la otra noche, exactamente a la 1 : 22 a.m., ella se sentó de un brinco en la cama y su cabeza empezó a sonar con un continuo : ding, ding, ding, ding, ding, ding, ding!
Eminim dün gece saat tam 1 : 22'de, yatakta kafası ding ding diye çalarak dimdik oturmuştur.
- Tilín-tilín.
- Ding ding!
Ding, ding.
Ding-ding.
Ding dong, llama Avon.
Avon arıyor.
Baja y compra una caja de leche, unas chocolatinas y el periódico.
Aşağıya in ve bana bir karton süt, bir kaç tane Ding Dongs çikolata ve bir gazete al.
Ding Yin de Nanhai.
Nanhai'den Ding Yin
¿ Ding Yin?
Ding Yin?
¡ Es el maestro Ding!
Demek siz Üstad Ding'siniz!
- ¡ Maestro!
- Üstad Ding!
¡ Maestro Ding!
Üstad Ding!
- ¡ Maestro Ding!
- Üstad Ding
¿ Cuál es el Maestro Ding?
hangisi üstad Ding?
Maestro Ding.
Üstad Ding
Ding-Yin, hice lo que pude por él.
Ding Yin, Elimden geleni yaptım
¡ Ding-Yin!
Ding-Yin!
¡ Debo quedarme con Ding.
Ding'i burada tutmalıyım!
No logro ver a Ding Yin.
Ding Yin'i göremiyorum
Bueno, pues timbro y se oye : "Din".
Her neyse, kapı ziline bastım. Ve çaldı "ding."
Los timbres hacen "din-don".
Normal de bizim kapı "ding-dong" diye çalardı.
Esa vez hizo sólo "din". Lo oigo hacer "din", me vuelvo a mirar y todas las luces de mi manzana están apagadas.
Ama bu kez "ding." Sesi duyup arkama döndüğümde bütün sokak da bütün ışıklar sönmüştü.
Tienes un Ding Dong.
Bir Ding Dong al.
Ding-dong, ding-dong.
Ding-dong, ding-dong.
Wang, esos tipos, esos Sing Dings.
- Wang, şu Sing Ding'lerin düşmanı var mı?
si.
Sütçü, Bay Mug, ding ding, anımsıyorum.
¡ En la esquina azul, el campeón invicto Rocky la Radioooo!
Mavi köşede, namağlup şampiyon Rocko "The Radio" Ratuno. Ding!
¡ Y suena la campana!
Ding! Ve maç başladı.
- ¡ Un "Ding-a-ling"!
- Ding-e-Ling.
El Death Spasm... el Singapore Sling, el Ding-a-ling.
Ölüm Spazmı. - Singapur Kızağı, Ding-a-Ling. - Ding-a-Ling mi?
La media luna brilla sobre la ciudad de Kang Ding.
Hilal Kang Ding şehri üzerinde parlıyor.
Así que cuando el aviso de fumar haga "ding," esta todo bien.
O yüzden sigara işareti yandığında her şey yolunda demektir.
Seguiré hablando hasta que el "ding" suene, será pronto.
Işık yanana kadar konuşacağım ki çok kısa zamanda yanacak.
- ¿ Dónde esta el "ding"?
- Niye yanmadı?
¡ Ding-dong!
Ding-dong!
"Oye la campanilla, ding dong."
"Dandini dandini dastana."
"¡ Oye la campanilla, ding dong!"
"Dandini dandini dastana."
Todo el barrio estaba bailando y cantando : "; Ding dong el zapatero está muerto!"
Bütün mahalle dans ederek "Şıngır Mıngır Ayakkabı Satıcısı Oldu Tıngır" diye şarkı söylüyor.
" Ding, dong.
" Ding, dong.
Ding- - libertad.
Ding- - özgürlük.
Ding- - excelentes escuelas.
Ding- - mükemmel okullar.
- Ring-a-ding-ding, sr.
- Ring-a-ding-ding, efendim.
Ding, dong. Llama Avon.
Avon satıcısı.
El Sr. Ding.
Bay Ding.
- ¡ Maestro Ding!
Üstad Ding!