Translate.vc / Espanhol → Turco / Dix
Dix tradutor Turco
379 parallel translation
Handley William Tottle, alias Dix Handley de 36 años de edad.
Handley, William Trevor, lakabı Dix Handley, yaş 36.
Es Dix Handley, estuvo en el careo hoy pero el testigo por temor, no lo delató.
Adı Dix Handley. Bu sabah yüzleştirmeye çıkardık, ancak tanığın korkudan ödü patladı ve geri adım attı.
¿ Dix, qué se te ofrece?
- Selam Dix. Ne istiyorsun?
¡ Dix, escúchame tómate una copa, vamos!
Bak, Dix, dinle. Bir şey içer misin? Haydi ama.
Vamos Dix, tomemos una copa.
Haydi. Geri dön. Bir içki al kendine...
- Escucha, Dix toma mi consejo y deja todo por un tiempo.
- Bak, Dix... Öğüdüme kulak ver ve bir süre işi bırak.
No te entiendo, Dix.
Seni anlamıyorum, Dix.
Sí Dix, vete a casa y quédate allí.
Eve git, Dix. Evde kal.
¿ Para Dix?
Dix için mi?
- Dix, soy yo, Doll.
- Dix, benim, Doll.
- Claro, en seguida.
- Tabi, Dix. Elbette.
Lo lamento Dix.
Özür dilerim, Dix.
¿ Si no es demasiada molestia, podría quedarme unos días?
Dix, sorun olmazsa, bir kaç gün burada kalabilir miyim?
¿ Eso pasó realmente cuando eras pequeño?
Bu gerçekten oldu mu Dix, sen çocukken?
¡ Qué maravilloso, Dix!
- Bu harikaymış Dix.
- Nada, cielo.
- Hiçbir şey, Dix. Hiç.
¿ Cómo puedes vivir así Dix?
Böyle yaşamaya nasıl tahammül ediyorsun?
- Dix, no tienes que pagar ahora.
- Tümünü tek seferde ödemen gerekmiyordu.
Bien Dix, yo me equivoqué.
Bak, Dix Bir hata yaptım.
Anda, aquí tienes.
Buyur bakalım Dix.
Los caballos son un juego de gente hábil.
Biliyor musun Dix, atlara paranı akıllıca yatırmalısın.
Doctor, pase, le presento a mi amigo Dix Handley.
Ah, Doktor'muş. İçeri gelin Doktor. Arkadaşımla tanışın, Dix Handley.
Hasta luego, Dix.
Hoşça kal Dix.
¿ Qué les parece ese sureño? Ese Dix.
Ancak şu Güneyli'ye ne dersiniz, Dix'e?
Lo bueno de Dix es que trabajará por centavos.
Dix'in iyi tarafı, onu üç beş kuruşa tutabilirsin.
- No, gracias.
Hayır, teşekkürler Dix.
¿ Sí, Dix?
Evet, Dix?
- ¿ Dix?
- Alo, Dix?
- Soy yo, Cobby.
- Dix, benim Cobby.
- ¿ Dix, quieres tomar parte en algo grande, realmente grande?
- Bak, Dix... Büyük bir işe girmek ister misin?
Entraremos por allí a las 11 : 45. Dix nos cubrirá.
11 : 45'te kanalizasyona gireceksin.
Y en punto de las 11 : 54 Dix y yo estaremos en la puerta trasera y ustedes la abrirán.
Tam 11 : 54'te, Dix ve ben arka kapıya yanaşacağız. Bize kapıyı açacaksın.
Creo que puedo hablar contigo Dix.
- Seninle konuşabilirim değil mi?
- ¿ Oyes eso Dix?
- Duydun mu Dix?
Hazlo.
- Dix'in dediğini yap.
¿ Qué dices, Dix?
- Ne diyorsun Dix?
Dix, no lo mates.
Dix, beni dinle. Öldürme!
Ten paciencia, Dix, él nos metió en esto y él nos sacará.
Sabırlı ol, Dix. Bizi bu duruma Bay Emmerich soktu ve çıkaracak olan da o.
Vamos, Dix.
Haydi Dix.
¿ Dix, por qué no te comunicas con Gus para ir al médico?
Dix, neden Gus'ı bulup seni doktora götürmesine izin vermiyorsun. - Aptal olma.
Quiere hablarte, Dix.
Seninle konuşmak istiyor.
Gus, soy Dix.
Gus? Dix.
Allí estarás a salvo porque la policía jamás registra.
Orayı geçtikten sonra güvende olursunuz. Polisler Eddie'nin mahallesini umursamazlar. Görüşürüz, Dix.
¿ Conoces la Ciudad de México, Dix?
- Mexico City'e hiç gittin mi Dix? - Hayır.
Tú puedes ir a casa siempre, y no es nada.
Dinle, Dix. Eve her zaman gidebilirsin. Ve gittiğinde, hiçbir şey olmaz.
No, Dix.
Hayır, Dix.
- ¿ Adónde iremos, Dix?
- Nereye gidiyoruz Dix?
¡ Cielos!
Oh, Dix, tatlım.
No he podido dormir, preocupada por ti.
Son zamanlarda pek uyuyamadım, Dix Senin için endişelendim.
Romperemos la pared.
Dix seni koruyacak.
¿ Dispones de un minuto, Dix?
Bir dakikan var mı, Dix?