English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Diá

Diá tradutor Turco

7,208 parallel translation
Y no estamos solo nosotros. Está la NSA, la DIA, los de Seguridad Nacional.
Sadece biz değil NSA, DIA ve DHS de orada olacak.
Es de la DIA.
Narkotik'ten.
Hay muchos coches en el mercado hoy dia para gente que quiere ser sensata.
Bugün piyasada mantıklı insanlar için bir çok araba mevcut.
Que mitzvah el ser parte de este dia. Que bashert.
Bir Yahudi kutlamasında bulunmak bizim için büyük bir onur.
Quieres arruinarle el dia y que no te paguen?
Buradan paramızı alamadan çıkmamızı mı istiyorsun?
Y un dia, cuando te encuentres sin un centavos y enferma, necesitaras a tu buena familia judia y los llamaras tres veces y ellos no atenderan el telefono no importa cuanto necesites antibioticos
İlerde bir gün kendiniz beş parasız ve hasta bulacaksınız o zaman iyi bir Yahudi ailesine ihtiyacınız olacak ve siz onları 3 kerede arasınız antibiyotiğe çok ihtiyacınız da olsa onlar sizi geri aramayacaktır.
Mañana es un largo dia, así que vamos a la cama.
Yarın çok uzun bir gün olacak, o yüzden doğruca yatağa.
El dia que cumplí 18 es el día que me uní al ejército.
18'ime girdiğim gün ise askere yazıldım.
En Panamá, a menudo es la captura del dia.
Panama'da, çoğu kez balık kullanılır.
Se tomó el dia libre.
Bir gün izin aldı.
Me he dado cuenta lo difícil que fue para tí el dia de ayer.
Dünün senin için ne kadar zor olduğunun farkındayım.
Que Dios esté con vosotros.
Beannachd Dia dhuit.
¿ Son los dia...?
- Bunlar diyaf... - Sus, sus.
No tengo tiempo para sentarme aquí para mirarse el uno al otro todo el dia.
Bütün gün burada oturup birbirimizin suratına bakacak vaktim yok.
¡ Mañana va a ser dia de limpieza masiva!
Yarın büyük bir temizlik olacak.
Será un dia muy frio en el infierno antes que olvide esto.
Bunu daha unutmam.
La verdadera presion de las personas hoy en dia son las ciudades.
Asıl oyun getiren, bu şehirdeki insanları bu hale getirenlerdir.
Y tambien a medio dia, me decia...
Ve o aradaki zamanlarda yapmadığım kalmadı...
Algun dia, si ese niño se convierte en el Primer Ministro...
Bu saçmalıkları duymak istemiyorum...
Sólo me preocupo que llegue el dia en que nos vuelvas.. que algo te haya pasado a vos.. y yo voy a estar esperando, sin saberlo.
Bir gün asla gelmeyeceğinden korkuyorum,... sana bir şey olacak ve ben hiçbir şey bilmeden, bekleyeceğim.
Así que ¿ qué tienes planeado ¿ por el resto del dia?
Bugün neler yapacaksın bakalım?
Tengo que averiguar Lo que dijistes en todo el dia.
Tüm gün senin ne dediğini çözmekle uğraşıyorum.
Nunca he pateado el trasero de un hombre viejo, pero hoy es un dia como cualquiera.
Yaşlı bir herifi hiç dövmedim ama bugün ne yapacağım belli olmaz.
Te puedes imaginar lo que pudo ser "Ewing oil" hoy en dia si nuestro padre hubiera buscado aliados en vez de enemigos?
Babalarımız düşman yerine dost olsaydılar şu anda Ewing Petrol'ün durumunu hayal edebiliyor musun?
Se que dijiste un dia.. pero de.. deja que te explique
Bir gün müsaade ettiğini biliyorum, ama açıklamama izin vermelisiniz.
Y luego un dia, ves una cara, escuchas una voz, y piensas que es ella.
Sonra bir gün, bir yüz görüyorsun, ses duyuyorsun, bir an için o olduğunu zannediyorsun.
Evidentemente, ella lo miró cada dia como recordatorio de quien era realmente.
Gerçekte kim olduğunu hatırlamak için her gün saatine bakmış.
Todo sigue adelante. Entonces un dia te das la vuelta y ves que tu hijo está casado. Mira lo que has traído de vuelta a mí.
Akar gider ve sen de bir gün arkanı dönüp baktığında oğlunun evlendiğini görürsün.
Tal vez pasar el dia contigo. ... Como suena eso?
Belki seninle takılacağım.
Es lo mismo que vimos el otro dia Artie y yo.
Geçen gün Artie'yle gördüğümüz şeyin aynısı.
Ha sido un dia ajetreado.
Yoğun bir gündü.
Al final del dia de mañana, no habrá mas dragones en Berk.
Yarın gün sonuna kadar, Berk'te daha fazla ejderha olmayacak.
Es el peor dia de mi vida.
Bu hayatımdaki en kötü gün.
Tu carrera tiene que terminar algún dia, ¿ no?
Kariyerin bir gün bitmeli, değil mi?
¿ Qué dia- -.?
Ne oluyor ya?
Sabes, el sonido que emites sobre esas auto-teorías me recuerdan a tu protesta de desconcierto en el dia de la fiesta de las Madres e Hijas del año pasado.
Kendine hizmet eden teorilerini ortaya atman bana geçen yılki Anneler ve Kızları Birliği etkinliğinin öncesindeki hayret edici iddialarını hatırlattı.
Estas aves, señor, pueden hacer que vea el dia con alegría.
Bu kuşlar, efendim, her günü neşeyle karşılamanızı sağlar.
Pero pensaba que tenías el... y mañana tenía que ser dia de irse.
Ama ısı çizelgen ve hormon grafiklerin tam ve yarın olmak zorunda sanmıştım.
Serás un gran CSI algún dia.
Bir gün harika bir adlî tıp araştırmacısı olacaksın.
¡ No tengo todo el dia, tio!
Bütün gün burada bekleyemem, dostum.
que bueno eh. deja de jugar a esa porqueria, todo el dia sentado, matando.
Çok güzel ha? Şunu keser misin? Hadi ama o salaklarla oynamayı kes
Día de los muertos...
Dia de Los muertos.
Sí vas a ser padre algún dia, tienes que reconocer las necesidades de una vulnerable y frágil criatura.
Eğer birgün baba olacaksan, bu hassas ve kırılgan yaratığın ihtiyaçlarını tanıman lazım.
Hey, en los meses de Verano paresco como una carga floja, pero el dia después de acción de gracias Yo estoy en el barrio voy a lograrlo
Hey, yaz aylarındayız, ben tembel gibi görünebilirim, fakat bir gün sonra, Şükran Günü, ben çevrede tuttuğunu koparan kişi olarak bilinirim.
el dia practicamente volo
O gün neredeyse herşey uçarak bitti.
Mañana será un mal dia, arruinemos el de hoy también.
Yarın mahvoldu. Bugün de en az onun kadar olmalı.
Estaba pensando que deberíamos hacer algo especial para Syd hoy dia.
Düşünüyordum da, bugün Syd'le özel bir şeyler yapmalıyız.
Feliz dia de accion de gracias.
Şükran Günün kutlu olsun.
No hagas que te cuelguen el primer dia.
Daha ilk günden kendini astırma.
No, tal vez algún dia use la puerta principal.
Hayır. Belki birgün ön kapıyı kullanırım.
Solo me tomaría un dia o dos.
Bir, iki günümü alır sadece.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]