Translate.vc / Espanhol → Turco / Doin
Doin tradutor Turco
41 parallel translation
Son doin'las cosas Eso conduce al matrimonio
Evliliğe neden olan şeyler yaparlar Sakin yaptıkları şeylere gülme, hayır
# Oh, we must be doin'somethin'right
* Doğru bir şeyler yapıyor olmalıyız *
# But we must be doin'somethin'right
* Doğru bir şeyler yapıyor olmalıyız *
# We must be doin'somethin'right
* Doğru bir şeyler yapıyor olmalıyız *
# But we must be doin'somethin'right
* Doğru bir şeyler yapmış olmalıyız *
# Must be doin'somethin'right to last # 200...
* Doğru bir şeyler yapmış olmalıyız, dayandığımıza göre * * 200... *
# And I've been doin'it for a while, yeah
* Ve bunu yapıyorum bebeğim, uzunca bir süre *
- Que grande, tipo duro, ¿ qué está doin'ahí abajo?
- O büyük, güçlü ahbap orada ne yapıyor?
- ploughin "por el pueblo doin" 80.
- Kasabada 80 mil hız yapıyorlardı.
- Pensé que estábamos Doin'85.
- 85 mil yaptığımızı sanıyordum.
Ese fue Ray Charles con "Doin'The Mess Around". El clima parece estar aclarándose.
Ray Charles'ı dinlediniz, Doin'The Mess Around.
- ¿ Cómo usted doin "?
- Nasılsın?
Lutero, cómo doin'?
Luther, ne durumdayız?
- "What you're doin'to me" - ¿ Cómo estuvo tu turno?
- Bana ne yapıyorsun... - Görevin nasıldı?
Forman, que ha gotta averiguar lo que está doin'mal, hombre, y rápido.
Forman, neyin yanlış olduğunu bulmak zorundasın, dostum. Hızlıca.
Whatcha sido doin'?
Ne oldu ki?
Doin'the mess around
Çalkalayarak...
Ah, doin'the mess around
Ah, çalkalayarak...
They doin'the mess around,
Çalkalıyorlar...
Everybody doin'the mess around
Herkes çalkalıyor...
Que los muchachos probablemente sólo hacen por alguna muñeca.
That's a guy's only doin'it for some doll.
Lo que tenemos que conseguir es - Tommy tiene que conseguir su marica, grasa, doin'- nada, blanco-tarjeta, culata bandera polin'fuera de allí.
Bence Tommy, o hanım evladı, şişko, tembel, bembeyaz, ayakta zor duran kıçını kaldırıp buraya gelmeli.
¿ Cómo está tu, ¿ cómo está tu mamá y tu, y Holly doin'?
Annenle Holly nasıl?
Será una buena noche.
Doin'all those things that we try to forget
Murió doin'una buena cosa.
İyilik yaparken hayatını kaybetti.
¿ Cómo se YA'LL doin'esta noche?
Nasılsınız bu akşam?
Ustedes doin'Bien ahí abajo?
Hey cocuklar orada iyimisiniz?
Estoy doin'sobre el mismo.
Bendede ayni
¿ Whatcha doin'
Ne yapıyorsun?
Yo no quiero ser recordado por doin'lo que dijo.
Onun söylediği gibi bir şeyi yaparak hatırlanmak istemedim.
- Nosotros no es doin'que, por lo que dejar de hablar de ella.
Bunu yapmayacağız, yani kes sesini artık.
Sophie y yo estamos doin'it'durante todo el día.
Sophie ve ben 7 / 24 düzüşüyoruz.
Todo el mundo está doin él.
Herkes bitirmiyor.
♪ Pero lo hago lo mejor que puedo ♪
♪ but I'm doin'the best that I can ♪
Pero son doin'las cosas Eso conduce al matrimonio
Sakın yaptıkları şeylere gülme, hayır
- Como va amigos?
- How ya doin', fellas?
cos I'm going on show I move fast - goin on show like your team be out for the ratings by my team be out for the do ( ugh ) in the air tha show - eh what we're goin on show so your put man pay me - I'm doin no less I got the vibes, that run down the show
Göstereceğimiz şey - o gösteri yayında oturttuğun adam bana para ödesin az şey yapmıyorum gösterinin titreşimi benim
¡ Que los muchachos probablemente sólo hacen por alguna muñeca!
The guy's only doin'it for some doll.