Translate.vc / Espanhol → Turco / Domina
Domina tradutor Turco
648 parallel translation
" Roma domina los pueblos que conquista.
" Roma, fethettigi haIkIari idare eder.
- Se puede decir que Pepe lo domina.
Pepe yeraltında yaşıyor denebilir.
¿ Cómo un calderero domina tan bien el uso de las armas?
Bir tenekeci silah kullanmayı nasıl bu kadar iyi öğrenebilir?
La St. Louis Midland domina todo el estado.
Eyalet, St Louis Midland'ın elinde.
Él domina los temas sensibleros.
Dokunaklı yazılarda üstüne yoktur.
Eso es porque todavía es nuevo en los negocios sucios el destino a veces nos domina.
Çünkü kaderin bazen bizi içine sürüklediği zorluklara hazır değilsin.
Dicen que la mano que mece la cuna, domina el mundo. Pero son estas canciones las que lo llenan.
"Cennet anaların ayağının altındadır" derler inanın bana, hiç bir şey bunu bu şarkıdan daha iyi anlatamaz.
O dominas al toro o el toro te domina.
Ya sen boğayı yenersin ya da o seni yener.
Domina mucho terreno entre él y la carretera.
Yolla arasındaki birkaç yüz metrelik mesafe kontrolünde.
Firmaba sus sentencias de muerte desde el Castillo Hradzin. Que domina la vieja Praga, Capital de la desdichada, pero invicta Checoslovaquia.
Mutsuzluğun başkenti fakat yenilmeyen Çekoslavakya.
Todo marcha bien mientras estamos llenos de ilusiones... pero cuando eso se termina, nos domina cierto tipo de veneno.
Yürümez. Duygusallık var olduğu sürece mesele yok. Ama sonra duygusallık kaybolur ve yerini bir tür zehir alır.
Es extraordinario como los problemas se arreglan si uno domina sus nervios.
Duygularının kaçmasına izin verdiğinde, basit sorunlar, olağanüstü oluyor.
Y él, en resumen, rechazado, primero se sumió en pena y en ayuno,... de ahí pasó a vigilia, flojedad y ligereza,... y, por tal sucesión, a esa locura que ahora le domina y por la que penamos todos.
Ama Prens Hamlet, uzun sözün kısası önce dertlendi bu itilme karşısında, sonra yemez içmez, uyumaz oldu. Derken güçten düştü ve gittikçe kötüleşip bu hepimize dert olan daldı deliliğin karanlığına.
Lo identificaremos por la fortaleza de una colina que domina una gran bahía.
Büyük bir koya bakan tepedeki bir kale olarak belirecek.
Todos lo somos si nos domina el amor.
Aşkın çılgınlığına yakalandığımızda hepimiz buna niyetleniriz.
Domina la carretera de Bardia y la carretera de abastecimiento del puerto.
Bardia yoluna hakim ve bizim limana olan ikmal hattımız üzerinde.
- ¿ Por qué no domina esos nervios?
- Şımarmayı kesip kendine gelsene.
Su mujer le domina y me trata como si yo le molestase.
Çok kılıbık ve bana fazlalıkmışım gibi davranıyor.
No le domina el pánico.
Adam panik halinde değil.
A mí nadie me domina.
Kimse beni tutamaz.
Los círculos son arsenales secretos las cruces, bastiones armados, como la Iglesia de San Nicolás que domina las vías ferroviarias centrales.
Daireler, gizli cephanelik çarpılar, müstahkem mevki. Merkez demiryolu köprüsüne hakim St. Nicholas kilisesi gibi.
Querido señor, Giacomo domina muchísimas lenguas.
Ah sevgili efendim, Giacomo gerçekten pek çok dilin ustasıdır. Fransızca :
Ya no es el caos lo que domina Pela, sino la muerte.
Artık Pella'da kaos yok, cinayet var.
Eso les enseñará quién domina las ciudades de vaqueros.
Bu onlara ve sürülerin geçtigi kasabalara iyi bir ders olur.
Estoy en el lago. Un extraño malestar me domina.
Gölün aşağısında garip bir huzursuzluk beni etkisi altına aldı.
Así que piensa que domina la situación.
Kontrolün sizde olduğunu düşünüyorsunuz ha.
Domina las palabras que salen de tu boca.
Ağzının kelamı üstünde gücün olsun.
Todavía no domina bien la marcha atrás.
Hâlâ biraz tedirgin davranıyor.
"domina el walof ( senegalés ) y el francés".
"Fransızca ve işaret dili biliyor."
La mujer americana domina al hombre, la francesa todavía no.
Amerika'li kadin erkege hakimdir. Fransiz kadini bunu henüz yapamiyor.
- Gan Dafna domina todo el valle.
- Gan Dafna İsrail Vadisi'ne hüküm ediyor.
En el poder de un niño que domina las tablas de multiplicación hay más santidad ique en sus "amén", sus "santas santidades" y sus "hosannas"!
Bir çocuğun çarpım tablosunu ezberlemesinde şu bağırdığınız "amin" lerdekinden, "kutsallığın kutsallığı" ndan ve "şükür" lerden çok daha fazla kutsallık vardır!
Ahí está el poder que domina el mundo conocido como un coloso.
Bilinen dünyanın sırtına binmiş güç işte orada.
En todas las relaciones entre personas, uno domina y el otro es servil.
İnsanlar arasındaki her türlü ilişkide birisi egemen diğeri boyun eğendir.
Me decían "Domina tu sed".
Bana "Susuzluğunu kontrol et." denirdi.
"Domina el hambre".
"Açlığını kontrol et."
"Domina las emociones".
"Duygularını kontrol et."
- ¡ El libre albedrío! - La razón domina la voluntad.
Ama sebep isteğe hakim olur.
formas sutiles de cáncer, armas de la lucha de clases, luz espantosa que domina el mundo, rosa roedora de la guerra
kanserin hafif şekilleri sınıf mücadelesinin silahları dünyaya hükmeden terör yaşmağı savaşın paslanmış gülleri
Vuelo a Occidente, y mi vuelo absorbe en mi buen corazón, el mal que domina el mundo.
batıya uçuyorum ve cömert kalbimde uçuşum dünyaya hükmeden kötülüğüne sahip oluyor.
Se dice que es un gran guerrero que domina a la perfección el estilo Hokushin Itto.
Başarılı bir Itto Ekolü kılıç ustası olduğu.
Domina, Britannia. Britannia reina en las...
♪ Britanya'yı yönet, Britanya'da yönetsin... ♪
Pero Satán domina el universo.
Ama Şeytan evrene hükmediyor.
El hijo de un peón. El hombre que domina este territorio.
Bu lanet toprağın hepsini kaybeden amelenin oğlu.
¡ Hace dos años ni sabías lo que era el colesterol y ahora domina tu vida!
İki yıl önce kolesterol diye bir şey duymamıştın. Şimdi büyük bir sorun, ha!
Ya domina mi estilo.
Tarzımda ustalaştın zaten.
Ya sabes, Gran Bretaña domina el mar... pero no domina el cielo, y todo ese tipo de cosas.
Biliyorsun, Britanya denizlere hükmediyor... ama göklere hükmedemiyor gibisinden şeyler işte.
Gran Bretaña puede dominar las olas, señor... pero no domina los cielos ; al menos no todavía.
Britanya dalgalara hükmediyor olabilir, efendim... ama göklere değil, henüz hiç değil.
Una carrera que demostrará que Gran Bretaña no sólo domina las olas... sino que pretende, en el futuro, dominar los cielos.
Britanya'nın sadece dalgalara değil, gelecekte göklere de hükmedeceğini... gösteren bir hava yarışı.
Sabe que me domina una desgraciada pasión por coleccionar raros objetos de arte. ¡ Escuche!
" Dinleyin!
Domina el tema.
Bütün hileleri bilir.