Translate.vc / Espanhol → Turco / Dostum
Dostum tradutor Turco
110,576 parallel translation
- ¿ Qué demonios, tío?
- Ne oldu dostum?
He ayudado a escribir esta canción, tío.
O şarkıyı yazmalarına yardım ettim dostum.
Colega, ¿ en serio?
Dostum, cidden mi?
Tío, ¿ estás loco?
Dostum kafayı mı yedin?
- Hola, viejo.
- Selam dostum.
No la juzgues, viejo.
Onu yargılama dostum.
Lo lamento, viejo.
İmkanı yok dostum.
Joder, tío.
Sokayım dostum.
Oye, colega.
Bak dostum.
Un viejo amigo, Remo, me dio tu tarjeta.
Eski bir dostum Remo kartınızı verdi.
Amigo.
Dostum.
Tío, ¿ a qué hora estamos?
Dostum, kaçta buluşacağız?
Ahí va, colega.
Al bakalım dostum.
¿ Dónde estás, amigo?
Neredesin, dostum?
Quieto, amigo, quieto.
Tut şunu, dostum, tut şunu!
No te te preocupes, colega.
Endişelenme, dostum.
- Buenas noches, colega.
- İyi geceler dostum.
¿ Qué pasa, hombre?
Naber dostum?
Ken tiene razón. No es rock-and-roll, hombre.
Ken haklı.Bu rock-roll, dostum.
- Y puedo imaginar qué.
- Tamam, dostum.
- ¿ Qué pasa, hombre?
- Ne oldu dostum? Biraz geri çekilin.
Mírame. Está dopado, hombre.
Uyuşturucu etkisi altına, dostum.
Case y yo.
Yani dostum, ben ve Case.
¿ Adónde vamos?
Nereye gidiyoruz dostum?
La próxima vez que quieras deshacerte de alguien, colega... - Hola.
Bir dahaki sefere birini alt etmeye çalışacaksan dostum...
Mira, amigo. Te necesito.
Bak, dostum sana ihtiyacım var.
Lo siento, tío.
Özür dilerim dostum.
Tranquilízate, amigo.
Dayan dostum.
Por favor, amigo, nada de policía.
Bak dostum, polis olmaz, lütfen.
Podría ser para cualquiera.
Herkes için gelmiş olabilir dostum.
- Muy bien.
- Pekâlâ dostum.
Salieron de aquí.
Buradan çıktılar dostum.
- Mi moto está allá abajo.
- Dostum, motorum hâlâ aşağıda.
Por favor, amigo.
Lütfen dostum.
¿ Cómo te llamas?
Senin adın ne dostum?
Mira, hice cosas tontas en mi vida, pero no soy una mala persona.
Bak dostum, hayatımda aptalca şeyler yaptım ama kötü bir insan değilim.
No me entregues, por favor.
Beni onlara verme dostum, lütfen.
Estoy acabado, amigo. Hiciste todo lo que pudiste.
Bak, ben bittim dostum, sen elinden geleni yaptın.
Vamos, amigo.
Hadi dostum.
Son ellos.
Geldiler dostum.
No me dejes, amigo.
Hey, beni bırakma dostum.
Lo tengo.
Onu buldum dostum.
Escucha, tengo una hija.
Dinle dostum, bir kızım var. Tamam mı?
Es mío.
O benim dostum. O benim.
"¿ En serio, tío?".
"Gerçekten mi, dostum?"
Colega, una rubia Anchor Steam cuando puedas.
Dostum, müsait olunca bir Anchor Steam versene.
¡ Un apagón es mucho mejor, tío!
Kesinti de iyiydi, dostum!
- ¡ Nick, amigo!
- Nick, dostum!
- Claro, hombre.
- Oldu bil dostum.
Hola, tío.
Selam dostum.
Vamos.
Hadi ama dostum.