English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Dunkirk

Dunkirk tradutor Turco

138 parallel translation
Su destino es Dunkerke.
Hedefiniz Dunkirk.
Supongo que el Sr. Miniver no ha vuelto de Dunkerke.
Bay Miniver Dunkirk'ten dönmedi mi?
- ¿ Lo de Dunkerke?
- Dunkirk'ü mü?
En Dunkerque. Cuando los ingleses evacuaron, ¿ qué hicieron con los franceses?
Dunkirk'de İngilizler birliklerini tahliye etmeye karar verdiklerinde Fransızlara ne yaptılar?
¿ Es eso? ¿ Como en Dunkerque otra vez?
Yine Dunkirk'deki gibi mi?
¿ Por qué sacasteis a vuestros hombres de la playa en Dunkirk?
Neden gemileriniz Dunkirk sahilini tahliye etti?
Los ingleses, algunos de ellos prisioneros desde Dunquerque, pero marchando como si se tratase de desfilar frente al palacio de Buckingham.
İngilizler, bir kısmı Dunkirk'den beri hapsedilmiş... ama hepsi Buckingham Sarayındaki geçit törendeymiş gibi yürüyorlar.
¿ Se ha olvidado con qué brillantez rechazó la tentación de invadir la indefensa Inglaterra después de Dunkerque?
Dunkirk zaferinden sonra savunmasız kalmış İngiltere'ye çıkarma... yapma fikrini kesin bir şekilde reddettiğini elbette unutmamışsındır, değil mi?
- ¿ Tienes hijos?
1 hafta sadece. Dunkirk'ten sonra.
Si ceden, y desde mi posición global, sé que lo harán, nuestras posiblidades de escape hacia Dunquerque son nulas.
Eğer o cephe çökerse... ki durum hakkında çıkardığım özet bilgilerden bunun olacağına eminim... Dunkirk'e geri çekilme ihtimalimiz sıfır olacaktır.
Eso nos deja sólo Dunquerque.
Geriye sadece Dunkirk kalıyor.
Dunquerque fué bombardeado anoche.
Dunkirk dün gece ağır şekilde bombalandı.
Dunquerque ha sido bombardeado.
Dunkirk cehenneme dönmüş.
Las tuberías del agua están reventadas en Dinquerque.
Dunkirk'te su boruları patlamış.
- Éste es el perímetro de Dunquerque.
- Burası Dunkirk bölgesi sınırı. - 5.
Manda a "Ivanhoe", "Impulsivo" e "Ícaro" a Dunquerque.
Ivanhoe'yi, Atılgan'ı ve İkarus'u Dunkirk'e yollayın.
Ésto fue Dunquerque.
Burası Dunkirk idi.
Dunquerque fue una gran derrota y un gran milagro.
Dunkirk büyük bir yenilgiydi. Ve büyük bir mucize.
Estuvo en Dunkerque. Lo declararon desaparecido en combate.
Dunkirk'teydi ve muharebe kaybı olduğu bildirildi.
Ah, ¿ en Dunquerque?
- Dunkirk'te mi?
Hombres de las fuerzas de invasión, el héroe de Dunquerque, El Alamein y Tobruk, el general Sir Lawrence MacKenzie-Smith.
Dunkirk, El Alamein ve Tobruk fetih güçlerinin kahramanı... General Sir Lawrence MacKenzie-Smith.
Dunkerque, Dieppe, Noruega.
Dunkirk, Dieppe, Norveç.
¡ Esto es por Dunkerke!
Hadi Dunkirk'ün hesabını soralım!
Dunkerke.
Dunkirk.
Éste podría ser el peor revés para los británicos desde Dunkerque.
Bu İngilizler için Dunkirk'ten bu yana yaşanmış en büyük başarısızlık.
¡ Y en Dunkerque!
Dunkirk vardı! Ha-ha!
nos tomó más de 1 millón de Dunkerque.
Sadece Dunkirk'te bir milyon pounddan fazlasını ele geçirdik.
Los ingleses ya se encuentran en Dunkirk y Toulon.
İngilizler çoktan Dunkirk'le Toulon açıklarında demirledi.
Muchos de la unidad canadiense lucharon en Dunkerque.
Kanada takımının çoğu Dunkirk'de savaşmıştır.
Sí, yo puedo si usted hubiera ganado en Dunkerque. Usted perdió.
Evet, isteyebilirdim eğer Dunkirk'te kazanmış olsaydınız.
Cuando el día de contar llega, como a mí me llegó a Dunkerque Yo puedo asegurarlo, Coronel, puede ser el día más afligido, de hecho.
Hesap günü geldiğinde, tıpkı benimkinin Dunkirk'te geldiği gibi sizi temin ederim, Yarbay, gerçekten de çok kötü bir gün olabilir.
Éste será su Dunkerque.
Bu onların Dunkirk'i olacak.
Lo que queda de tu ejército... abandonó sus armas en Dunquerque.
Ordunuzdan arta kalanlar silahlarını Dunkirk'te bıraktı.
Que capturamos en Dunquerque.
Dunkirk'te ele geçirdik.
Piloto-sargento Gonthier de Basse, veterano de la 1ª Guerra Mundial, voluntario en el'39, herido en Dunkirk, ha, por voluntad propia, aceptado ha hacer la siguiente declaración.
Birinci Cihan Harbi gazisi pilot çavuş Gonthier de Basse 1939'da gönüllü olarak girdiği savaşta Dunkirk'te yaralandı ve kendi isteğiyle şu bildirimi yapmaya razı oldu.
Desde mi retorno de Inglaterra a bordo de "La Esfinge" el 5 de Octubre, Me había sorprendido el número de compatriotas que todavía creían que los heridos en Narvik y Dunkirk fueran todos bien tratados por nuestros ex-aliados y por esto he decidido compartir mis recuerdos con Ud.
5 Ekim'de Sphinx'le İngiltere'den döndüğümden beri Narvik ve Dunkirk'teki yaralılara eski müttefiklerimiz iyi davrandığına hâlâ inanan yurttaşlarımın çokluğu beni çok şaşırttı ve bu yüzden anılarımı sizinle paylaşmaya karar verdim.
Si esto continúa así, Dunkerke, los días negros de la guerra... las espaldas a la pared, Alvar Liddell el despegue de Berlín, el caos... moral del caso Profumo, los jóvenes hippies andando por las calles... violando, saqueando y matando.
Eğer bu azalmadan sürerse, Dunkirk savaşın kara günleri, sırt duvarda, Alvar Liddell Berlin hava ikmali, Profumo davası sokaklarda genç hippiler, tecavüz, talan ve cinayet.
En su avance hacia el norte el general Montgomery aísla las ciudades francesas de Bolonia, Calais y Dunkerque. Avanza para tomar el vital puerto belga de Amberes.
Kuzeydeki güçlü saldırıda İngiliz Generali Montgomery, Fransız şehirleri Boulogne, Calais ve Dunkirk'ü geçerek Belçika'nın Antwerp kentine doğru ilerledi.
"... marching to the fields of Dunkirk? "
"... marching to the fields of Dunkirk? "
"... marching to the Dunkirk war. "
"... marching to the Dunkirk war. "
"Hey, marching to the Dunkirk war."
"Hey, marching to the Dunkirk war."
Dunkerque.
Dunkirk'e.
En las playas de Dunkerque casi medio millón de hombres, Ingleses y Franceses esperan la rendición. o la improbable oportunidad de ser rescatados por los barcos ingleses.
Dunkirk sahillerinde, yarım milyona yakın İngiliz ve Fransız asker teslim olmak ya da zayıf bir ihtimalle de olsa İngiltere'ye kaçmak gayretindeydi.
Si la aviación enemiga hubiera tenido la superioridad en Dunkerque habrían masacrado a toda esa gente en la playa, nada se hubiese podido hacer, no tenían fusiles, ni armas anti aéreas y los bombarderos Alemanes y los Stukas los habrían asesinados.
Çünkü inanın bana, eğer düşman uçakları Dunkirk semalarında üstünlük sağlasaydı o askerler, sahilde kalan diğer arkadaşları gibi katledilirdi. Silahları yoktu, uçaksavarları da. Alman bombardıman uçakları ve Alman pike bombardıman uçakları, Stuka'lar, onları öldürürdü ve biz bu askerleri kurtaramazdık.
Sólo en la operación de Dunkerque, 100 aviones.
100 uçak Dunkirk operasyonlarında tek başınaydı.
Dunkerque fue la mayor derrota,
Dunkirk savaşı tam manasıyla bir hezimetti.
Si hubiera habido mala mar, nunca los hubieran rescatado de Dunkerque, debido a las enormes olas que barren la playa.
Eğer fırtınalı bir deniz olsaydı, onları Dunkirk'ten kurtaramazdınız. Çünkü dalgalar sahile çarptığında, ölürlerdi.
Esto es lo que quedó en la ciudad de Dunkerque, rendida el 4 de julio.
Dunkirk'te geriye kalanlar, 4 Haziran'da teslim oldu.
El Ejercito recobro sus fusiles de Dunkerque.
Ordu tüfeklerini Dunkirk'ten geri getirmişti.
Las órdenes eran, atacar en dirección Sur, cerca de Arras... y sin previo aviso nos enteramos que los Británicos se retiraban a Dunkerque.
Bize verilen emir Arras yakınlarında güneye doğru hücum etmekti... Gelgelelim biz saldırırken İngilizler'in de Dunkirk'e çekildiği haberini aldık.
¿ Y qué con Dunkerque?
Dunkirk'e ne olmuş?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]