English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espanhol → Turco / Dávide

Dávide tradutor Turco

78 parallel translation
- Sí, Davide.
- Evet, Davide.
Cohen Davide.
Cohen, Davide.
Funaro Davide.
Funaro, Davide.
¿ Davide?
David...
No soy Davide, soy Mike.
Hayır, David değil.
- ¿ Eres Davide?
- David, sen misin?
¡ Hola, Davide! Soy yo Nino, Nino Rolfe.
merhaba davide benim nino, nino rolf.
Gracias, gracias. Adiós. Buenas noches.
teşekürler davide iyi geceler.
No soy Davide, soy Mike
Hayır, David değil.
No sé si este es un mundo mejor, ahora que ya nadie me llama Davide, ahora que todos me llaman sólo Sr. Veroli.
Bu dünya daha mı iyi, bilmiyorum... Artık kimse bana Davide demiyor. Şimdi herkes bana sadece Bay Veroli diyor.
Sr. Veroli? Sr. Davide Veroli.
Bay Davide Veroli.
- con el Sr. Davide Veroli.
- Bay Davide Veroli için.
Davide no debería verla.
Davide'in sizi görmemesi gerekirdi.
- Davide Veroli.
- Davide Veroli.
Davide hacia todo lo posible para advertir a la gente.
Davide mümkün olduğunca çok sayıda insanı uyarmak için her şeyi yapmıştı.
¡ Cálmese, Davide, no pasa nada!
Sakin ol Davide, Bir tehlike yok.
Esta bien, Davide, lo haré.
Pekâlâ, Davide, uyaracağım.
Mi querido Davide, desde que nos dejaste para siempre, Martina me pregunta por ti de vez en cuando.
Sevgili Davide,.. Bizi sonsuza dek terk ettiğinden beri Martina sık sık seni soruyor.
Aún necesito tu consejo, Davide, tu mirada, tus gestos.
Hala tavsiyene ihtiyacım var Davide. Senin bakışlarına, senin jestlerine...
Davide, estos logran escucharnos desde Safagna
- Davide, projelerden bizi dinliyorlarmış!
Davide : ¡ no al voluntariado!
DAVIDE : "GÖNÜLLÜLÜĞE HAYIR!"
Me he ido a Mondadori y me lo he currado Así no se puede seguir Camaradas, yo le entiendo a Davide
Yoldaşlar, hiçbir yere gittiğimiz yok.
Valerio, David, Andrea, Eugenio.
Valerio, Davide, Andrea, Eugenio.
El padre de la muchacha se llama David Nadal.
Kız'ın babası, Davide Nadal.
Él es Paolo.
- Bu Paolo... Angelica, Davide.
Angelica, Davide.
- Merhaba.
- No es verdad, me prometió que sólo se lo dejará leer a Davide.
Hayır, bana söz verdi, bir tek Davide okuyacak.
Por eso te ha invitado Davide.
Davide seni onun için davet etti demek...
- Hay momentos como éste en los que llego a sentirme feliz... No sé muy bien por qué, pero ver a Davide junto a nuestros amigos me hace sentir seguro.
İşte böyle anlar var ki kendimi mutlu hissediyorum neden bilmem ama Davide'yi dostlarımızla görmek bana güven veriyor.
- Davide odia la televisión y le gustaría irse a acostar.
Davide televizyondan nefret ediyor ve yatmak istiyor.
Es casi una amiga, y Angelica no conoce a todos mis amigos del trabajo, como yo no conozco a los suyos, ¿ tú conoces a los de Davide?
Çalışma arkadaşlarımı Angelica tanımaz, ben de onunkileri tanımam. Sen Davide'nin tüm dostlarını tanıyor musun? - Evet.
Tengo que dar tres fajos a tres personas distintas, pero no quiero que Davide lo sepa, no quiero darle explicaciones.
3 ayrı ödeme yapmam lazım ama Davide'nin bilmesini istemiyorum. Daha doğrusu sorulara maruz kalmak istemiyorum.
Ha querido a toda costa que Davide leyese su libro.
Davide'den, illa onun yazdığı öyküyü okumasını istedi.
A lo mejor, se ha enamorado de otro, o quiere que Davide se enamore de otro, metiéndole por los ojos a este Paolo.
Belki de aşık oldu... Ya da Davide'nin başkasına aşık olmasını istiyor ve karşısına bu Paolo'yu çıkarıyor. - Sen de işleri amma karıştırdın...
Davide...
Davide...
¡ Davide!
- Davide...
He conseguido lo que quería, Davide le dará las felicidades a Paolo.
Davide, Paolo'ya iltifat edecek, yemin ettirdim.
Estuve a punto de decírselo a Davide.
Neredeyse Davide'ye anlatacaktım.
¿ Ese jersey es el mío o el de Davide?
- Bu kazak benim mi? Davide'nin mi?
- Cuando salga Davide quiero hacerle un masaje en las piernas.
Davide çıksın, bacaklarına masaj yapacağım.
- Davide ha dicho que anoche tenía los ojos en blanco.
Davide kaç gecedir gözünü kırpmadan başında bekledi.
Y él es Davide.
Bu da Davide.
Davide, pero ¿ qué dices?
Ne diyorsun Davide?
Joder, Davide...
Üzgünüm Davide.
Davide se ha dormido.
- Davide uyuyakaldı.
A nosotros no nos lo ha dicho, y creo que ni siquiera a Davide.
Bize bir şey söylemedi. Davide'ye bile.
Pero Davide gana mucho más que él.
Evet ama Davide ondan çok daha fazla kazanıyor.
Davide, ahora sea fuerte.
Davide... Metin olun lütfen.
¿ Has hablado con Davide?
Davide'yle konuştun mu?
- Sólo te he preguntado si habías hablado con Davide.
Davide'yle konuştun mu, diye sordum.
Tartamudeo sólo contigo, es lo primero, y después sólo te he preguntado si habías hablado con Davide, o con A-A-A...
Bir tek senin yanında böyle kekeliyorum, anlaşıldı mı? Ayrıca ben sadece Davide'yle A...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]