Translate.vc / Espanhol → Turco / Díme
Díme tradutor Turco
274 parallel translation
Díme, cariño, ¿ roncas siempre tan fuerte?
Uyurken hep horlar mısın, hayatım?
No, díme. ¿ Por qué quieres que me vaya?
Bana söylemek zorundasın. Neden gitmemi istiyorsun?
Díme, Doc...
Doktor...
Ahora díme, ¿ dónde está escondido el dinero?
Şimdi söyle bana. Para nerede saklı?
Díme algo...
Bana birşey söyle...
Estoy loco por ti. Entonces, díme.
Senin için çıldırıyorum.
Díme que me amas, que soy tuya, que me necesitas.
Öyleyse söyle bana. Beni sevdiğini, senin olduğumu, bana ihtiyacın olduğunu söyle.
Tengo que esperar a un poco más. Bueno, por favor díme, ¿ qué novedades hay en la isla?
Ziyaret bugün, cumartesi ve pazar günleri.
Díme quién eres.
Kimsin sen, söyle.
Díme Barbara, dónde están los cupones del...
Barbara kuponlar...
Díme... ¿ Cómo te ganas la vida?
Ne iş yapıyorsun peki?
Díme, ¿ has hecho tú todo esto?
Yani, burayı tek başına mı hazırladın?
Por favor, díme la verdad.
Lütfen bana gerçeği söyle.
¡ Díme eso!
Söyle bana!
Díme que no te importa.
Umursamadığını söyle.
Puede darse. - ¡ Díme la verdad!
- Bana doğruyu söyle!
Díme la verdad de lo que puede o no ser.
Hakikatte nelerin olup nelerin olamayacağını söylesene bana.
- Díme.
- Duydum.
Díme de qué se trata!
Nedir, söyle?
Nicky, díme.
Nicky, söyle bana.
Díme lo que quieres que... cómo quieres que sea.
Ne yapmamı istediğini söyle - Nasıl olmamı istediğini söyle.
Díme lo que te cuenta tu hijo.
Bana oğlunun ne anlattığını söyle.
Díme qué dice.
Ne anlattığını söyle.
Díme... ¿ tu proposición sigue en pie?
Bana bak... önerin hala geçerli mi?
Díme, ¿ Por qué no me explicas porqué lees estas estupideces?
Konuş benimle. Bu aptalca şeyleri neden okuduğunu bana açıklar mısın?
Antes que jale el gatillo, díme que es lo que harás.
Tetiği çekmeden. Nasıl yaptığını anlat.
Díme, Claire.
Evet, Claire.
Díme. ¿ Cuánto, en Pif?
Boş ver de söylesene PIF ne veriyor?
Pues díme, ¿ cuáles son ahora las armas?
Söyleyin o zaman, günümüzde nasıI oluyor bu işler?
Entonces díme tú, si soy loco o ridículo, yo,... con mil millones en el auto, seguido por esos, que no me dejan un minuto.
Çılgın ya da gülünç olup olmadığımı bir milyarımızla onların peşinden giderken söylersin.
- ¡ Díme que duele!
- Acıyor de!
Díme.
Önce sen anlat.
"Díme, papá, qué es lo que vimos en Roma?"
"Baba, biz Roma'da ne gördük?"
Díme una cosa, Spanky.
Anlat bakalım, kahraman.
Díme que te gusta.
Hoşuma gitti, de!
Y díme, ¿ cómo has llegado hasta aquí y con qué motivo?
Burada ne ararsın? Söyle bana, nasıl geldin?
Díme, Walter... ¿ Lo has sentido alguna vez?
Söylesene Walter bunu hiç hissettin mi?
- Díme!
- Söyle!
Díme si Tiny Tim vivirá
Yemeğimizi yiyelim. Ruh.
Díme que puedo quitar la escritura de la lápida.
Bu taştaki yazıyı yok edebileceğimi söyle bana.
Díme porqué
Niye olduğunu söylermisin?
Díme quén?
Söyle bana kim
- Díme si estoy equivocada.
- Eğer yanlışsam öyle.
Díme algo. ¿ Por qué no entraste a la fiesta?
Bana bir şeyi söyle. Sen, partiye niye gelmedin?
Sí, díme hija.
evet, konuş kızım.
Díme algo.
bana birşey söyle.
Solo díme una cosa. ¿ Es todo esto un gran chiste?
Bütün bunlar bir şaka mı?
¡ Díme dónde quedó!
Nerede o?
Díme, ¿ por qué vas a Bombay?
anlat bakalım, Bombaya neden gidiyorsun?
¿ Díme, como va tu trabajo?
söyle bana, sen işini nasıl yapıyorsun?
- Díme.
- Anlatsan iyi edersin.