Translate.vc / Espanhol → Turco / Ee
Ee tradutor Turco
24,415 parallel translation
Y bien, ¿ cómo te fue?
- Ee, nasıl gitti?
Hago lo que me pides, me descubren y mi carrera en la Oficina de Abogados de EE.
Eğer istediğini yapar da yakalanırsam savcılıktaki kariyerim biter.
Pues que la disfrutes, porque será tu última comida como fiscal de EE. UU.
Peki, tadını hisset çünkü ABD savcısı olarak yediğin son yemek olacak.
- Pues tienes que ir haciéndote una. Hemos hecho un trato con el hombre más buscado de los EE.UU.
Amerika'daki en çok aranan insanla anlaşma yaptık ve anlaşmaya uymayı planlıyorsa bunu bilmek isterim.
Hay ciertas misiones del gobierno de los EE.UU. Que requieren la pericia de una organización independiente.
Başka örgütlerin uzmanlığını gerektiren bazı Amerikan Hükümeti görevleri var.
Tras las elecciones de EE.UU., la aprobación será una mera formalidad.
Genel seçimden sonra atanmam sadece formalite icabı olacak.
Bueno, ¿ qué dijo ella?
- Ee, ne dedi peki?
- Y...
- Ee...
- Así que...
- Ee'si...
Si este es su plan para seducirme y que me quede en EE. UU., huele muy mal. Juego de palabras.
Amerika'da kalmak için aklımı çelmeye çalışıyorsanız burnuma kötü kokular geliyor.
- PROPIEDAD DEL GOBIERNO DE LOS EE.UU. - Adhesivo federal de control de inventario.
Federal envanter kontrol etiketi bu.
¿ Y bien?
Ee?
- ¿ Bien?
- Ee?
- Bien...
- Ee'si...
Cuando Mayfair fue arrestada, el Fiscal de EE.UU le confiscó todas sus armas.
Mayfair tutukluyken bölge savcısı silahına el koymuştu.
Pero odian que los EE.UU. se entrometan en los asuntos de Oriente Medio.
Ama Orta Doğu'daki işlerine burnunu sokan Amerika'dan nefret ediyorlar.
Hemos recibido inteligencia que tres miembros de la familia Ahmadi entraron en los EE.UU. con documentos falsos.
Ahmadi ailesinden üç kişinin sahte evraklarla ABD'ye girdiği bilgisini aldık.
Tres hombres Ahmadi entraron recientemente a los EE.UU Amar, Riham, y Asil.
Son zamanlarda üç Ahmadi erkeği ABD topraklarına giriş yaptı. Amar, Riham ve Asil.
Pero esto de los Ahmadi en los EE.UU es un desarrollo muy preocupante.
Ama bu sayıda Ahmadi'nin ABD topraklarına girmesi çok rahatsız edici bir gelişme.
Era sospechoso de ayudar a Cabrera a entrar en los EE.UU.
Cabrera'nın ABD'ye girmesine yardım etmesinden şüphelenildi.
Él podría haber ayudado a la niñita y a otros miembros de la familia Ahmadi a venir a los EE.UU., también.
Kızın ve diğer Ahmadi ailesi üyelerine de yardım etmiş olabilir.
Nermin quería salir, por lo que le ofrecí su paso seguro a los EE.UU a cambio de una entrevista.
Nermin kaçmak istedi, ben de ona röportaj karşılığında ABD'ye güvenli geçişini teklif ettim.
¿ Y ella dijo algo más sobre los Ahmadi viniendo a los EE.UU.?
Ahmadilerin buraya gelişiyle ilgili bir şey söyledi mi?
Y parece que tenemos a los tres Ahmadi que la CIA ha estado siguiendo en los EE.UU.
Ve görünüşe göre CIA'in ABD'ye kadar izlediği üç Ahmedi militanını yakaladık.
Vamos a traerla a EE.UU. tan pronto como nos sea posible.
En kısa sürede Amerika'ya getireceğiz.
Tenemos que reubicarla e interrogarla, averiguar si los Ahmadi tienen más operativos planeando ataques a los EE.UU.
Onu yeni yerine taşımak ve ifadesini almamız lazım. Ahmedilerin topraklarımızda başka saldırı planı olup olmadığını öğrenmeliyiz.
¿ Y por qué la oficina del Fiscal de EE.UU se preocupa por una vendedora muerta?
Adalet Bakanlığı neden ölü bir satış elemanını önemsiyor?
¿ Kira está bien? ¿ Y S?
- Ee, Kira iyi mi?
Bien, chico, ¿ por dónde íbamos?
Ee cocuk, nerede kalmistik?
Y... ¿ de dónde eres?
Ee sen nereden geldin?
Y ¿ cuánto tiempo has estado con Negan?
Ee, ne zamandır Negan'la birliktesin?
¡ Cucú!
Cee-ee!
Qué trágico. ¿ Y?
Çok üzücü. Ee?
Yo uso espacios, ¿ y qué?
Ben boşluk kullanıyorum. Ee ne olmuş yani?
♪ una doncella sentada en lo alto de una torre ♪ ♪ tjing tjang tjing noot-ee-lie ♪ Plin Plan Plin de veritas ♪ estaba esperando el regreso de él ♪
Beni trollemeyi kes dedim, amına koyayım.
ESTÁS SALIENDO DE CALIFORNIA, LAS PATILLAS DE EE. UU.
CALIFORNIA'DAN AYRILIYORSUNUZ AMERİKA'NIN FAVORİSİ
Y, ¿ qué lo trajo a Casablanca?
Ee, seni Casablanca'ya hangi rüzgar attı?
¿ Y?
Ee?
Lisa, ¿ crees que veremos a alguna estrella?
Ee, Lisa, bir iki tane yıldız görürüz sanırım?
Bueno, ¿ qué opinas?
Ee, ne düşünüyorsun?
Entonces, papá, ¿ qué vas a hacer con la serpiente?
Ee, baba, o yılanla ne yapacaksın şimdi?
El centro de investigación de los EE.UU McMurdo está ubicado en la Antártida.
Antarktika'da konuşlanmış McMurdo isminde bir Amerikan araştırma tesisi var.
Jacob, ¿ has pensado qué quieres hacer en el verano?
Ee, Jacob, Yaz'ın yaz kampına gitmeyi istediğini düşündün mü?
Paz.
Ee.. barış.
Es un producto natural hecho en EE. UU llamado "Esteroides inyectables ilegales para alas".
Tamamiyle "Amerika yapımı" ürünü adı "yasadışı kanatlandıran steroid."
¿ No te sientes bien?
Ee, iyi değil misin?
Entonces, Priscilla-Jean.
Ee, Priscilla-Jean.
- ¿ La oficina del Fiscal de EE.UU.?
Adalet Bakanlığı'ndan? - Hafızanız iyiymiş.
♪ un noble escudado cabalgo en navidad ♪ ♪ tjing tjang tjing noot-ee-lie ♪ Plin Plan Plin de-veritas ♪ alrededor de él, la nieve blanca caida ♪
Komik olduğunu belirtmedin.
♪ tjing tjang tjing noot-ee-lie ♪ Plin Plan Plin de veritas lo tenemos!
Bulduk!
¿ Y?
- Ee?