Translate.vc / Espanhol → Turco / Embargo
Embargo tradutor Turco
20,399 parallel translation
Y, sin embargo, me gustaría cenar con el diablo si él me mostrara cómo lograr mis objetivos terrestres.
Yine de bana dünyevi hedeflerime ulaşmanın yolunu gösterse şeytanla aynı kaptan su içerim.
Sin embargo, lo dudo.
Yine de bundan şüpheliyim.
En el interior, sin embargo, todavía solo soy yo.
Yine de içimdeki yine benim.
Uh, cena en Peng, sin embargo, ¿ verdad?
Peng'te yemek yiyeceğiz tamam mı?
Tu papá la llamaba, sin embargo, esas noches que no iba a casa.
Baban yine de eve gidemediği gecelerde anneni arardı.
Sin embargo, ha perdido gran parte del uso de su lado derecho.
Bununla beraber sağ tarafının kullanımını yitirmiş.
Sin embargo, esta mañana hemos encontrado el traje.
Ancak takım elbiseyi daha bu sabah bulduk ve...
Sin embargo...
Nyet.
Y, sin embargo usted entrega la cura el uso de un destructor de misiles guiados.
Ama ne hikmetse tedaviyi güdümlü mermi taşıyan bir destroyer ile taşıyorsunuz.
Señor. Ofrezco conversación y buen humor en una buena fiesta. Y sin embargo, me pica, me pica, me pica, como a un maldito cerdo.
Bu güzel tatilde sohbet edip yemek yeme teklifiyle geldim ama siz sürekli laf sokuyorsunuz.
Y sin embargo, ¿ por qué me siento como una marioneta, con mis hilos tirados por un manipulador inteligente?
- Bu besbelli. Peki ama kendimi neden ipleri usta bir idareci elinde olan kukla gibi hissediyorum?
Y Lommers acaba de decir que la exposición está bajo control, sin embargo, mis amigos en el interior me dicen que están apareciendo marcas de muerte en todas las puertas del lugar.
Ve Lommers maruz kalan kişilerin kontrol altında olduğunu söylese de içerideki adamlarım kapıların üzerinde ölüm işaretlerinin her yerde olduğunu söyledi.
"Buen rey, gran rey y sin embargo no muy bueno."
"İyi kral, büyük kral, ama yine de iyi değil."
Sin embargo, habiendo dicho eso,
Bununla birlikte,
- ¿ Recibió un aviso de embargo?
- Tahliye ihbari aldiniz mi? - Evet.
Me llevó la misma cantidad de tiempo cruzar esa playa, sin embargo.
Gerçi o sahili yine aynı sürede geçebildim.
Sin embargo, ciertas personas nos quieren cambiar convirtiéndonos en algo que no somos.
Fakat bazı kişiler bizi olmadığımız birine dönüştürmek istiyor.
Sin embargo, él sabe que estamos aquí ahora.
Yine de artık burada olduğumuzu biliyor.
En serio, sin embargo, usted tiene que trabajar en que la circulación.
Ama cidden kan dolaşımına bir baksan iyi olur.
Sin embargo salió perfecta.
Sapasağlam çıktı gerçi.
Sin embargo, rompería una promesa que no solo le hice a mi hermana, sino también a mi difunto padre.
Ama bunu yaparsam sadece kardeşime değil, rahmetli babama da verdiğim sözü bozmuş olacağım.
Sin embargo, creo que debería advertirle de que aún le quedaría la Iglesia.
Ama sizi uyarmak zorundayım, yine de Kilise ile baş etmeniz gerekiyor.
Creo que pensé en algo sin embargo.
Benim aklımda bir fikir var.
Él puede hacerlo sin embargo.
Yapabiliyor ama.
- Sin embargo, ¿ aún ves al niño?
- Çocuğunu hâlâ görebiliyor musun?
Sin embargo, he cruzado a algunos que conocemos con el sistema de justicia criminal y tengo un nombre para usted.
Ama ceza yargı sistemindeki isimlerle karşılaştırdım ve bir isim çıkarttım.
Sin embargo... no está bien hacer algo así.
Yine de birine bunu yapmak hoş bir şey değil.
El embargo de la prueba fue autorizada por Gill Bigelow, que dirige la junta legal de Asuntos Internos.
Delili ayrı tutma yetkisini 12. Yolsuzluk Karşıtı Birim'in Baş Hukuk Müşaviri Gill Bigelow vermiştir.
Si no es acusado en 24 horas desde el primer arresto será puesto en libertad, sin embargo... pediré 12 horas de prolongación a la autoridad competente.
24 saat içinde başta yapılan tutuklamadan suçlanmazsan serbest bırakılabilirsin ancak ben... 12 saatlik ek süre için izin almaya çalışacağım.
No tiene por qué decir nada, sin embargo, podría perjudicar su defensa si cuando se le pregunte, no menciona alguna cosa que después declare ante el tribunal.
Herhangi bir şey söylemekle yükümlü değilsiniz ancak sorgulama sırasında daha sonra mahkemede kullanacağınız bir şeyden bahsetmezseniz savunmanız zarar görebilir.
Sin embargo es una ocasión especial.
Özel durum, güya.
No tiene que decir nada... sin embargo, podría dañar su defensa si no contesta cuando se le pregunte alguna cosa, que después diga ante el tribunal. Y, por supuesto, cualquier cosa que diga puede ser usada como prueba.
Sessiz kalma hakkına sahipsiniz, yapacağınız herhangi bir hata ve söyleyeceğiniz herhangi bir şey mahkemede aleyhinize delil olarak kullanılabilir.
Sin embargo, hay 120 segundos en esos dos minutos.
Ama o iki dakikanın içinde 120 saniye vardır.
Sin embargo... la nación todavía tenía esperanza en ella.
Ama yine de, az da olsa ülke hâlâ ondan umutluydu.
Sí, sin embargo lo hago.
Yine de endişeleniyorum.
Sin embargo, ¿ sabes lo que sí me lo quita?
Ama ne sebep oldu biliyor musun?
Porque tú eres la que afirma que no tenías una relación romántica con él en esa época, y sin embargo aquí está él... solo en tu apartamento.
Çünkü o zamanlar kendisiyle romantik ilişkiniz olmadığını söylüyorsunuz ama şu işe bakın evinizde yalnızmış.
Sin embargo, me preocupa un poco tanta mala suerte
Ancak, tüm kötü şans biraz endişe duyuyorum...
Sin embargo, en raras ocasiones, hombres de sangre menos pura, pero de corazón mongol, lograron ingresar a la orden keshig.
Nadiren daha aşağı sınıftan ama Moğol yüreğine sahip kişiler koruma rütbesini edindi.
- Sí, claro. Uh, ella dijo que venía con la vivienda, sin embargo.
Barinacak yerin de dahil olduğunu söylemişti.
La habitación, sin embargo, es aquí en la casa?
Oda bu evin içinde öyle değil mi?
Sin embargo, aquí estoy.
Lâkin buradayım işte.
Sin embargo, aunque estoy seguro de que se siente halagado, no espero que acepte el puesto, por eso intenté disuadirla.
Eminim gururun okşanmıştır ama bu mevkiyi kabul etmeni beklemiyorum. Ve teklifinden vazgeçmesini tavsiye ettim.
Sin embargo, tras mucha reflexión decidí que puedo ofrecerles más como secretaria de Estado que al renunciar y ser candidata a la presidencia.
Ancak, uzun süren bir değerlendirmeden sonra istifa edip başkan adayı olmak yerine Dışişleri Bakanlığı görevime devam ederek sizlere çok daha verimli hizmet edebileceğime karar verdim.
Sin embargo, les costará creerle.
Bana kalırsa size inanmakta biraz zorlanacaklar ama.
Sin embargo, según sus críticos, no un hombre agradable.
Eleştirilere bakacak olursak, hoş bir adam değilmiş.
Sin embargo, cuando nos conocimos en Pentillion el otro día, Ha tenido, um... que tenía el pelo de gato en usted de al menos una docena de fuentes diferentes.
Ancak, önceki gün Pentillion'da karşılaştığımızda üzerinde en azından bir düzine farklı kediden aldığın kedi tüyü vardı.
El ERH sacó a los tiradores en reserva, sin embargo... las cámaras de circuito cerrado confirman que el acompañante del conductor de la furgoneta huyó después de que acabaran con la guardia de la puerta.
Rehine kurtarma timi son nişancıları halletmiş, ancak birimdekiler ön koltukta oturanın güvenlikten geçtikten sonra kaçtığını söylediler.
Y sin embargo aquí estás.
Şu anda yanında oturuyor olsam bile...
Siempre serás bienvenida, mamá, pero tus opiniones, sin embargo...
Her zaman başımızın üstünde yerin var Anne,..... ancak o görüşlerin...
Sin embargo, estaba muy enfadado con ella, ¿ verdad?
Yine de ona fena hâlde kızgındın, değil mi?