Translate.vc / Espanhol → Turco / Emin
Emin tradutor Turco
108,988 parallel translation
- No estoy segura.
- Emin değilim.
no creo que nos lo perdamos.
Ama ne yapıyorsa emin ol biz de şahit olacağız.
Puedo usar otra fuente para verificar la información.
Meşru olduğundan emin olmak için sorabileceğim başka kaynağım da var.
Ellos se hacen cargo del problema urgente, pero sin olvidarse de asegurar el futuro.
Acil olan durumla ilgilenirken geleceği güvenceye aldıklarından da emin olurlar. Ferguson?
¿ Segura que estás lista?
Buna hazır olduğuna emin misin?
- Solo para ver si nos entendemos me refiero al tipo que trabaja enfrente.
Emin olmak için soruyorum, karşı koridorda çalışan adamdan bahsediyoruz değil mi?
Que le diga a los niños antes de que lo vean en las noticias. Está hecho.
- Haberlerde öğrenmeden çocuklara söylediğinden emin ol.
- Bien, dejémoslo así. Los eslavos son peligrosos, se lo aseguro.
Slavlar tehlikelidir, emin ol.
No sé si quiero pasar mi vida con una mujer que no puede llevar una conversación convincente sobre la naturaleza de las cosas.
Hayatımı, varlıkların doğasıyla ilgili sürükleyici bir sohbet sürdüremeyen bir kadınla geçirmek istediğime emin değilim. – Eşler onun için değildir.
No sà © si aún me gustan los hombres.
Artık erkeklerden hoşlandığıma bile emin değilim.
- Â ¿ Seguro?
- Emin misin?
-  ¿ Està ¡ s seguro?
- Emin misin?
No sà © si puedes abrazar a las tortugas, pero al menos tienen personalidad.
Gerçi bir kaplumbağayı sevip ona sarılabilir miyim emin değilim ama en azından karakterli hayvanlar.
 ¿ Ya està ¡ s lista para eso?
Buna hazır olduğuna emin misin?
¿ Seguro que estás bien?
- İyi olduğuna emin misin?
Pero... no tengo claro si quiero asumir el riesgo.
Ama risk almak istediğimden emin değilim. - Pekâlâ...
- ¿ Está seguro?
– Emin misiniz?
Pero ¿ estás seguro de estar en lo correcto?
Ama haklı olduğuna gerçekten emin misin?
No estoy seguro de la magia, pero sé que cuatro es un número muy especial.
Sihirden emin değilim ama dördün çok özel bir rakam olduğunu biliyorum.
Bueno, quería asegurarme de que aquí es donde los querías antes de empezar a traerlos a todos.
Hepsini içeri taşımaya başlamadan önce buraya mı taşımamı istediğinden emin olayım dedim.
No, no estoy seguro en absoluto.
- Hayır, hiç emin değilim.
Ok. La nana de clara te va a llevar.
Sadece spor kıyafetlerini aldığından emin ol yeter.
Pensé barrer este lugar para asegurarme que nadie pusiera sus ojos en tu hija, pero sobrepasé mis límites.
Ben de mekânda bir kaç tur atıp kızının üzerinde birinin gözü olmamasından emin olacağımı düşündüm ama sınırlarımı aştım. Özür dilerim.
He ideado una prueba que demuestra que su teoría no satisface el principio de Mach.
Teorisinin Mach'ın ilkesine uymadığını gösteren bir ispat geliştirdim. - Emin misin?
¿ Es posible que viniera un mensajero y no estabas?
- Hayır. Emin misin? Postacıyı kaçırmış olabilir misin?
Si no ha sabido de ellos, no puede estar seguro - de que hay algún problema.
Onlardan haber almadıysan sorun çıktığından emin olamazsın.
Lo que importa es que estás segura de que el tío que te has comido es legítimamente un zen, antimaterialista, el tipo de tío de los de "¿ Qué sonido hace una sola mano al aplaudir?".
Önemli olan yediğin adamın meşru bir Zen ustası anti materyalist ve "bir elin nesi var" türünde bir adam olduğuna emin olman.
- ¿ Está seguro?
- Emin misiniz?
Apuesta tu culo a que es dulce.
Emin olabilirsin, çok güzel.
Apenas estás segura de saber dónde estás, estás perdida.
Nerede olduğundan emin olduğun an kaybolursun.
No veo a nadie. ¿ Seguro que es aquí?
Kimseyi göremiyorum. Burası olduğundan emin misin?
Me alegra que estemos de acuerdo en eso porque no sé el resto del tribunal, pero si digo que algo es mi favorito, pueden estar seguras de que he visto cada episodio varias veces.
Hemfikir olduğumuza sevindim. Çünkü mahkemedeki izleyicilerimizi bilmem ama, ben bir şeye favorim diyorsam her bölümünü defalarca izlediğimden emin olabilirsiniz.
- ¿ Segura que no tienes más dulces?
- Tatlın kalmadığından emin misin?
- ¿ Si estoy segura?
- Emin miyim?
¿ Estás segura?
Emin misin?
Tienes que saber si funciona, ¿ no?
İşe yaradığından emin olmak lazım, değil mi?
- No sé si funciona. - ¿ Qué quieres decir?
- İşe yaradığından emin değilim.
Pero no se equivoquen, hay que doblegarlas.
Ama emin olun dirençlerinin kırılması şart.
No sé si la soga será suficiente para mantenerlo bien atado.
Onu sağlam şekilde zapt etmek için ip yeterli mi, emin değilim.
¿ Segura?
Emin misin?
¿ Estás segura de que quieres arruinar esto?
Şansını tepmek istediğinden emin misin?
No estoy segura.
Emin değil.
Tenemos que hacer un plan para el día que cerremos las puertas, entrenar para ello, asegurarnos de que solo los supervivientes tienen armas, acordar protocolos para tratar con la gente que esté enfadada por no ser elegida.
Için bir plan yapmak zorundayız Kapıyı kapattığımız gün, Bunun için matkap, emin ol Sadece kurtulanların silahları var,
No podemos estar seguros a menos que lo comprobemos.
Kontrol etmedikçe emin olamayız.
No estoy seguro de que Conway sea Sir Lancelot.
Conway'in Sör Lancelot olduğundan emin değilim.
¿ Seguro que no quieres nada?
Bir şey istemediğinden emin misin?
Los informantes locales lo identificaron con alta fiabilidad.
Yerel muhbirleri, kimliğini son derece emin bir şekilde doğruladılar.
No lo sabremos hasta que comience la votación.
Oylama başlayana kadar emin olamayız.
- No sé si tengo preguntas para usted.
- Size bir sorum olduğundan emin değilim.
No estoy seguro de que quieras.
Çünkü istediğinden emin değilim.
¿ Seguro?
Emin misin?